REKLAMI GEÇ

90+

14 Nisan 2017 Cuma

1808 yılında başlayan 200 yıllık anayasacılık maceramızda son ve en kritik dönemeçteyiz. Önümüzdeki Pazar halkoylamasında EVET ya da HAYIR oyu kullanacağız. Maçın doksanıncı dakikasına geldik, artık gözler hakemde.

Ya evet deyip, 1923 cumhuriyetine ve demokrasimize elveda diyeceğiz. Ya da hayır deyip maçı berabere bitireceğiz. Beraberlik halinde “önümüzdeki maçlara bakacağız.”

Aslında hiçbir şeyi gizlemediler. Niyet ve proje hiç değişmedi. Büyük Ortadoğu Projesi adım adım uygulanıyor. Arkadaşların hayalindeki Türkiye ile BOP örtüştüğü için işbirliği 15 yıldır aralıksız sürüyor.

Bakanlardan daha yetkili olduğu her halinden belli, başdanışmanlar art arda halkoylaması sonrasına dair planları açıkça ifade ediyorlar.

Başdanışman Mehmet Uçum; “Sessiz değil halkımız gümbür gümbür bir devrim yapıyor farkında mısınız? Halk kendi Devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun” diyor.

Bir başka başdanışman Şükrü Karatepe; “Büyük metropollerde ‘belediye’ kavramı artık şehir yönetimini açıklamada yetersiz kalıyor” diyor ve eyaletle yönetilen Çin modelini örnek gösteriyor ve eyalet sisteminin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.

Reis-i cumhur hazretleri 2013 yılında TV’den açık açık söylüyordu niyetini; “Güçlü bir Türkiye asla eyalet sisteminden korkmamalıdır… Güçlü Osmanlı’da Lazistan eyaleti var Kürdistan eyaleti var. Güneyde başka eyaletler var.”

Bizler, Anayasanın 123. maddesinde yapılacak değişiklikle getirilen Cumhurbaşkanı kararnamesi ile kamu tüzel kişilikleri kurmak yetkisinin, maddenin tümüyle birlikte yorumlanması halinde, özerk veya otonom bölge/eyalet gibi kamu tüzel kişiliklerinin kurulabileceğini aylardır söylüyoruz. Ayrıca ‘başkanlık sistemi’nin kaçınılmaz şekilde eyalet sistemini getireceğini de söylüyoruz. Kabul etmiyorlar. Ancak başdanışmanlar gizlenen projeleri flaş ettiler.

Durumu en son Bahçeli fark etti. Canlı yayında başdanışman Karatepe’nin sözlerini eleştirip “Cumhurbaşkanı da buna ses çıkarmıyor kabulleniyorsa, o zaman iki gün içerisinde eyalet sistemine karşı olan üniter yapıda düşünceleri olan ülkücülerin kararı ne olabilir?” deyiverdi.

Reis-i cumhur, “Ben ne diyorum, sen ona bak. Böyle bir şey yok, benden duydunuz mu? Yok.” dedi. Ama 2013 teki açıklamaları hafızalarda.

Hafızalardaki bir başka açıklaması da eski ama güncel. Yıllar öncesinden geliyor sesi; “Demokrasi araç mı olacak amaç mı? Bize göre demokrasi hiçbir zaman amaç olamaz. Demokrasi bir araçtır. Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz.”

Önümüzdeki Pazar günü ya hayır diyerek tramvayda hep birlikte yolculuğa devam edecek ve önümüzdeki maçlara bakacağız. Ya da evet diyeceğiz, ‘demokrasi tramvayından ineceğimiz durak burası’ diyecekler.

Maçın 90 dakikası doluyor. Uzatma dakikalarında maçın berabere bitmesi ve ‘tramvayın yoluna devam etmesi’ senin elinde aziz kardeşim.

Sandığa git ve oyunu kullan, ‘tramvay yoluna devam etsin’.

Yolun ve bahtın açık olsun!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı