EĞİTİM ŞART

Nato kafa, nato mermer! Anlamıyorsun kardeşim memlekette olan biteni. 80 yıl önce eğitim devrimi yaptılar. Aklı ve bilimi rehber alan laik ve modern bir eğitim sistemi hayata geçirildi. Üstelik ilkokuldan üniversiteye kadar tüm kademeleri parasız. Tevhid-i Tedrisat Kanunu bir devrim kanunu idi, değiştirilmesi teklif dahi edilmezdi. (P.S. kanunun Türkçe adını modaya uyarak özellikle yazmıyorum) Majestenin dediği gibi, 70 yıldan fazla bir süre bu gavur sistemle formatladılar seni.

Gözün aydın artık işler yoluna giriyor. Adamlar 12 yıldır her yıl yeni bir sistem deniyorlar. Her yıl yenilik, her yıl devrim!

Kim, olan bitenin farkında? Ya da kimin umurunda? Seni ve içinde yaşadığın toplumu tam istedikleri kıvama getiriyor, bunların eğitim anlayışı. Kazana atılan kurbağa gibisin. Su yavaş yavaş ısınıyor…

Memlekette dört büyük öğretmen sendikası var;
Eğitim Bir Sen, en makbulü, hükümetin kankası, yol göstereni.
Türk Eğitim Sen, ülkücü öğretmenlerin örgütü, makbul değil. Genel başkanı “Doğu Türkistan’a hürriyet” diyerek kalem kırıyor.
Eğitim-Sen, sosyalist öğretmenlerin örgütü, bu da makbul değil. Hükümete muhalif, bugünlerde“Kobanê ve Şengal için Uluslararası Dayanışma” ile ilgileniyor.
Eğitim-İş sendikası en tehlikelisi, görüldüğü yerde başı ezilecek olan, Atatürkçü öğretmenler buraya yuvalanmış.“Bilimsel, laik demokratik, parasız ve ulusal eğitim” diyor. Her kelimesi ayrı bir bela.

Eğitim sistemini majestelerinden aldığı cüretle, eğitim bakanını da atlayarak dizayn eden, güzide sendikamız Eğitim Bir Senin yavaş yavaş hayata geçen, “ilkokullardan itibaren başörtüsü, ana sınıfından itibaren zorunlu din eğitimi, karma eğitime son verilmesi, son olarak -ecdadın dili-Osmanlıca’nın zorunlu ders olarak okutulması”gibi eğitim projelerine bir yenisi daha eklenecek yakında.

Latin abecesinin kaldırılıp, yerine Arap elifbasının konulması.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ne diyor? Sözlerinden yararlanmak lazım, buyurun:
-Osmanlı bizim ecdadımız. Harf inkılabı ile koparılmış olan köprünün yeniden kurulmasını istiyoruz.
-Şimdi Osmanlıcayı kim öğretecek diyorlar. Latin alfabesi öğretecek kaç kişi vardı. İki ülke harf inkılabı yapmış, birisi Türkiye diğeri İsrail.
-Nerde bu harf devrimi diye soranlar camilerin ahıra dönüştürüldüğü, ezanın Türkçeye döndürüldüğü yerlere baksınlar.
Gördünüz mü zorunlu Osmanlıca dersinin arkasından geleni?

Eğitim-İş sendikası cumartesi günü, Tandoğan Meydanında toplanıp, Kızılay’a gitmek ve Güven Park’ta basın açıklaması yapmak istedi. Konu “Laik eğitim ve emeğe saygı”. Bir de “ Faşizme karşı omuz omuza, saraya değil eğitime bütçe” gibi zındık sloganlar atınca olanlar oldu.

Majestelerinin kahraman polisi, öğretmenlere biber gazı, toma, tazyikli su ve sopayla öğretmenlere öyle bir girişti ki, sanırsın cihad ediyor. Şiddet ve korku televizyon ekranından fışkırdı. Sendikanın genel başkanı Veli Demir dahil 100’den fazla öğretmeni tekme tokat döverek gözaltına aldılar. Cenk o kadar sert geçti ki, bir ara Tandoğan meydanındaki askeri bir tesisin kapasındaki nöbetçi askerle silahlı çatışmaya ramak kaldı. Sendikanın genel başkanına ve öğretmenlere reva gördükleri bu muamele aslında her şeyin özeti.

Başbakan Davutoğlu’nun lise öğrencisi kızı matematik sınavından düşük not alınca düşük not veren öğretmen derhal bu sınıftan alınırken, yerine yeni matematik öğretmeni görevlendirildi. Araştır bak bu haddini bilmez buöğretmen de zındık sendikanın üyesi çıkar.
Sen canını sıkma güzel kardeşim. Devletlü, şevketlü büyüklerimiz neylerse güzel eyler. Vardır elbet bildikleri.