REKLAMI GEÇ

HİLAL-İ AHMER

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Önce biraz tarihçe.

1864’te Cenevre’de 12 hükümetin katılımı Uluslararası Kızılhaç Örgütü kuruldu. 1868’de İstanbul’da Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti adıyla ilk Kızılaycılık başlamış oldu. 1877 yılında Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak yeniden kuruldu.

Cemiyet, ‘93 Harbi’ olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından itibaren her savaşta askerin yanı başında yer aldı. Kurtuluş Savaşı’nda genel sekreteri Dr. Adnan Bey Ankara’ya geçerek kurulan milli hükümette görev aldı. Eşi Halide Hanım Hilal-i Ahmer hemşiresi olarak savaşa katıldı.

Cemiyetin adı, Kasım 1922’de Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak değişti. Cemiyet, savaştan sonra Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesini yönetti. Adı, 1935’te Türkiye Kızılay Cemiyeti,1947’de Türkiye Kızılay Derneği olarak değişti.

Neredeyse 150 yıldır, devleti kim yönetirse yönetsin Kızılay hep var oldu, herkesçe desteklendi. Kimseye ait değildi. Tüm savaşlarda, tüm depremlerde, büyük göçlerin yaşandığı dönemlerde hep insanlığın yanında yer aldı. Savaşta ve barış zamanında hastaların kan ihtiyaçlarını karşıladı.

Ben 1983’te Erzurum’da meydana gelen büyük depremde tanıştım Kızılay’la. O gün bugündür yılda 3-4 kez kan veririm. Bazen doğrudan ihtiyaç sahibi hastaya, bazen de Kızılay’a. Kan bağışı yapmak para-mal bağışına benzemez manevi yanı güçlüdür. Giderek bağımlısı olursun. Bedenin de dürter durur seni, vakti gelince.

14 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan rejimi, tüm devlet kuruluşlarını ‘fethedip, teslim alırken’ insanlığa ait Kızılay’ı başıboş bırakacak değildi elbet.

Onu da arka bahçeye dahi ettiler. Kızılay’ı genel merkezde ve tüm Türkiye’de yönetimleri kendi adamlarına teslim ettiler. Aç internete bak Denizli de dahil, şubelerinde yönetim kimlere teslim edilmiş? AKP’de aktif siyaset yapan, meclis üyeleri, danışmanlar vb. yönetiyor Kızılay’ı. Sorsan, beş kuruş almıyorlardır.

Kızılay sahip olduğu büyük ekonomik güç ve dehşetli malvarlığı ile çok ama çok cazip. Tarafsız ellere bırakılmayacak kadar değerli bir kurum.

Belediyede, hastanede, postanede, adliyede, poliste, herhangi bir devlet kurumuna gidip kendine devletin tarafsız ve eşit muamele edeceğine inanan kaldı mı?

‘One minute’ dayılanmasını bırakıp, İsrail’le anlaşma yapar yapmaz Kızılay, Ramazan Bayramı bahanesi ile abluka altındaki Gazze’ye un, pirinç, şeker, yağ ve gıda kolilerinden oluşan 11 bin tonluk yardım malzemesi ile 100 bin giysi, 20 bin ayakkabı ve 10 bin oyuncak taşıyan Lady Leyla adlı gemiyi gönderdi. Bu yardımla, İsrail’le yapılan anlaşma perdelendi ve ‘insani’ boyut eklendi. Tantanaya bakınca sanırsın İsrail’i dize getirip, Filistin’i kurtardılar.

Bir Kızılay kalmıştı. Onu da siyasi faaliyetlerine alet ediyorlar. Önümüzdeki seçimlerde Kızılay’ın tam güçle sahaya sürüleceği şimdiden meydanda.

İyice midem bulanıyor artık. İçimden Kızılay’a kan vermek bile gelmiyor. 0 RH (+) kan ihtiyacı olan varsa haberim olsun.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı