SANDIK NEFESİ

Seçim bitti. AKP % 40 oy ile 258 vekil, CHP %25 ile 132 vekil, MHP %16 ile 80 vekil ve seçimin tartışmasız kazananı HDP %13 oyla 80 vekil çıkardı. AKP tek başına iktidar çoğunluğunu yitirdi. Dünya başımıza yıkılmadı, ortalık sakin. İnsanlar bir nefes aldı.

Yazı komşumuz ve Denizli’nin ANAP dönemi belediye başkanı Sayın Ziya Tıkıroğlu’nun son yazısının başlığı bence iyi bir özetleme sunuyor. Sayın Başkan seçimi NİHAYET TIRSMADAN YAZMAK DA VARMIŞ başlıklı yazısıyla değerlendiriyor.

Parlamento çoğunluğu hiçbir partide yok. On gündür tüm kanallarda kim kiminle koalisyon yapar geyiği yapılıyor. Biz koalisyon seçenekleri üzerinde kafa yormayacağız.

Siz parti sözcülerinin, şu şart veya bu şart olmazsa olmaz, diye peşrev çektiklerine bakmayın. Kişisel görüşümüz, parlamenterliğin ciddi bir yatırım (!) ile elde edilebilen bir makam olduğu ve parlamentonun çoğunluğunun ilk kez seçilen vekillerden oluştuğu gerçeği karşısından öyle ya da böyle bir koalisyon kurulacaktır. İlk akla gelen de AKP-MHP!

Gelin biz seçim sonuçlarını okumaya devam edelim. Önce Denizli.
Seçimlerden bir ay önceki yazımızda, Bugün itibariyle CHP üç vekil cebinde yola devam ediyor. AKP kalan üçü kurtarma derdinde. CHP’nin birinci parti olması sürpriz olmayacağı gibi, bugüne göre 3+3+1 gibi görünen sonuç, son bir aylık seçim sath-ı mailinde CHP lehine 4+2+1 olursa şaşmayın, demişiz.
Gerçekten son 10 gün içinde, Bakan beyin seçim karargahında hazırlanıp, ateşten bir top gibi Büyükşehir Belediye Başkanının kucağına attığı ayda 250 TL’ye 25.000 konut vaadi olmasa AKP’nin üçüncü vekili tehlikeye girecekmiş.Kuşlar konut projesine 90.000’den fazla başvuru yapıldığını söylüyor. Elbette 90.000 Denizli’linin oy tercihini değiştirmedi. Ama azımsanmayacak derecede etkilediği kesin. Bundan sonrasını Başkan Zolan çözecek gari.

AKP “kudretli bakan” ve “250 liraya ev” faktörlerine rağmen tam 7 puan kaybetmiş. Muhalefetin tamamı oy arttırmış. En belirgin artış HDP ve CHP’de. Özelllikle CHP’nin çözüm odaklı projeleri, adayların ve çalışma guruplarının aralıksız ve tempolu çalışmaları CHP’nin yüzünü güldürdü. Yıllar sonra 3.vekili Ankara’ya gönderdi. CHP için Denizli’de işler yolunda.

Peki ya Türkiye’de ? Sonuçları yukarıda yazdık, %40, %25, %16 ve %13. Seçimin açık ara galibi HDP. Oylarını iki katından fazla arttırarak ve birçok batı ilinde de varlık göstererek 80 vekille parlementoda. MHP oylarında görece bir artış olsa da AKP’nin kayıpları karşısında parlak bir zafer kazandığı söylenemez. En çok kaybedense Erdoğan. Onca abanmaya ve devlet aygıtını tümüyle AKP için seferber etmeye karşın, başkanlığı bırak, iktidar da elden gitti. O artık siyasetin ‘kadir-i mutlak’ı değil.

Ya CHP. Tarihinin en pahalı ve akılcı kampanyasını yürüttü. Ayağı yere basan ve seçmende karşılık bulması gereken projelerle ortaya çıktı. Asgari ücret 1.500.TL, emekliye yılda iki maaş ikramiye, mazot 1,5TL gibi. Başarılı bir reklam ve tanıtım kampanyası, güçlü ve iştahlı bir örgüt çalışması, neredeyse kasabalarda yapılan mitingler. En önemlisi hiçbir skandal ve iç kargaşa görüntüsü yok. Buna rağmen sonuç %25. CHP oyunun en az üç puanının HDP’ye kaydığı kabul ediliyor. Demek ki arttırdığı kadar kaptırmış.

Türkiye sonuçlarını nasıl okuyoruz, biraz can sıkalım.Türkiye’de siyaset ideolojik farklılıklar ve sınıf temeli üzerine inşa edilmiyor artık. Yarım yamalak demokrasimiz giderek kalitesini yitiriyor. Arap cemahiriyeleri gibi din, mezhep ve etnik ayrımlar daha belirleyici.

Önceliği Kürtçülük, Türkçülük ve Sünni İslamcılık olan partiler belli ve seçmeni ona göre ayrıştırıyorlar. Peki ya CHP bu fotoğrafın neresinde? Biraz Türk-biraz Kürt, biraz sünni-biraz alevi, bir parça laiklik, üstüne de sol sosu. Nereye kadar?

Boş verin karamsarlığı, Sayın Tıkıroğlu’nun işaret ettiği gibi, sandık hiç değilse nefes aldırdı. Onlar koalisyonu kursunlar. Siz Ramazanı karşılayın, ufaktan yaza hazırlanın, kısa bir süre de olsa keyfinize bakın…