REKLAMI GEÇ

TAŞERON DÜMENİ

3 Ocak 2018 Çarşamba

Kamu kurumlarında ve belediyelerde iş yapan yandaş taşeron şirketlerde çalışanların kamu kadrosuna alınması yıllardır seçim malzemesi oldu. Nihayet 900 bin kamu taşeronunun 450 binine kadro hayata geçiyor.

Kadro geliyor da nasıl? Kazın ayağı göründüğü gibi mi? 30 yıldır işçi-işveren davalarına bakan bir avukat olarak oturup dikkatle Resmi Gazete’de yayınlanan KHK’yi inceledim. Hadi buyrun, taşerona kadro işine yakından bakalım.

Taşeron çalışma düzeni nedir, önce ona bakalım. Kamu kurumları veya belediyeler, bazı kamusal hizmetlerini, hizmet alım ihalesi ile yandaş bir işadamının kurduğu paravan bir şirkete verir. Bu şirket işi alır, sözde kendi işçi kadrosuyla (işe alınacak işçiler zaten ihaleyi veren ağalarca belirlenir) bu hizmeti verir, işçi sayısından ve ödenecek ücretlerden kısıtlama yaparak, fazla mesai, SGK primi, vergi vs. ödemeyerek aradaki farkı cebe indirir.

Yandaş patron her yıl yeni bir şirket kurar, işçileri aktarır, durur. Patron değişmez, ama işveren şirket sık sık değişir. Niye? SGK primlerini, vergisini, işçinin ücretini, tazminatlarını ödememişse paçayı sıyırmak için. Saf mı adam her şeyi ödesin? O zaman nasıl kazanacak?

Taşeron işçinin alamadığı ücretleriyle, işe iade, kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışması, yıllık izin gibi haklarını işçi avukatları mahkemelerde arar. Davayı çoğunlukla işçi kazanır, çoğu zaman, taşeron çakal olduğu için üstünde mal/para bulunmaz, işçinin mahkeme kararıyla belirlenen haklarını kamu kurumu ödemek durumunda kalır.

Misal Denizli’deki bir kamu kurumunun hizmet taşeronu şirketin merkezi Kozan’da olur, Erciş’te olur, ama mutlaka uzak bir ilçede olur. Normalde, ihaleyi verirken kamu ağalarının bu risklere göre teminat alması gerekir ama patron yandaş olduğu için hatırlı dostları vardır. Onlara ayıp olur.

Gelelim kamu kadrosuna alınma meselesine. Taşeron işçilerin uğradığı mağduriyet artık son bulacak mı? 696 Sayılı KHK ile kamuda taşeronluk bitiyor gibi sunuldu. Gerçekten öyle mi? Satır başlarıyla yeni düzen ne getiriyor, ona bakalım;

1-Halen kamu taşeronunda çalışan işçilerden belli koşulları sağlayanlar 11 Ocak’a kadar çalıştıkları kuruma yazılı başvuru yapacaklar. Misal emekli isen kadro yok veya kamuya geçtikten sonra bir yıl içinde emekliliği hak edersen, şut.

2-İşçiler kurumun sınavlarından geçecekler, 50 alan geçecek. Sınavın yazılı, sözlü veya uygulamalı olmasına kurum, mesela (X) belediyesi, yani başkanı karar verecek. Sınav için bir komisyon kuracak, bu komisyon soruları soracak, not verecek, nota itiraz yine aynı komisyonda yapılacak, komisyon kararı kesin olacak. Ben size garanti ediyorum her yerde sözlü sınav adı altında ‘torpil düzeni’ kuracaklar. Yandaşlığından emin oldukları ve dayısı olanlar geçebilecek sınavı.

3-Sınavı geçen işçi, daha önceki hakları nedeniyle açtığı davalardan ve icra takibinden vazgeçecek, kadroya geçebilmek için mahkeme ve icradan vazgeçtiğine dair resmi yazı getirmek zorunda olacak. Taşeronda uzun yıllar çalışan, haklarını, tazminatlarını alamayan ve bu sebeple dava açmış olan işçi davasını kazanmış bile olsa, henüz parasını alamamışsa davasından ve alacağından vazgeçmek zorunda kalacak.

Peki niye? Eski taşeron şirket ve onu çalıştıran kamu kurumu işçinin hakkını çalmışsa yanına kar kalsın diye. Yani önceki yıllara dair kıdem, ihbar tazminatı gibi ne hakkın varsa üzerine su içeceksin birader.

4-Sınavdan geçenler emniyet ve valiliğin güvenlik soruşturması/arşiv taramasından geçirilecek. FETÖ’cü, PEKAKA’lı, CEHAPE’li filan mısın ona bakılacak. Bir nevi sadakat sınavı yani. Reis’e iltifat, Kemal’e küfür mesajları yayınlamadıysan pek umutlanma. Hadi bunu da geçtin.

5-Hayal kurma, KHK seni devlet memuru yapmıyor. Misal (X) belediyesi seni işe alırken belediye kadrosuna değil, var olan veya kuracağı belediye şirketinde işe alacak. Yani yine kamu işçisi olmayacaksın, özel hukuka tabi, güvencesiz Bilmem Ne A.Ş.nin işçisi olacaksın, hepsi o. Kaderin o şirketi yöneten yandaş müdüre bağlı.

6-Başka illere sürgün de mümkün. Sağlık alanında taşerondan işe alınacaklarda bakanlık, o ilde bu işçilere ihtiyacı yoksa ihtiyacı olan başka bir ile de gönderilebilecek. İşçiler, beş gün içinde yeni görev yerlerinde işe başlamak zorunda olacak.

7-İş güvencesi var mı? Organize Sanayi’deki tekstil işçisinin ne kadar güvencesi varsa kadroya geçen taşeronun da o kadar güvencesi var. Atarlarsa, önce arabulucuya, sonra mahkemeye gidersin, 2-3 seneye biter.

8-Mevcut kıdem hakları korunacak mı? Sözde korunacaktı, Ancak KHK’da kıdem tazminatlarına ilişkin düzenleme yok. Boşuna arama.

9-Kamuda kadroya geçirilenlerden daha sonra şartları taşımadığı tespit edilenler tazminatsız işten atılacak. Yapılan ödemeler de geri alınacak. Bu geri alma işi biraz karışık, çalışacaksın ama aldığın ücreti geri ödeyeceksin.

10-İşçiye yok ama patrona tazminat var. İşçiye tazminat ödenmezken, hatta mahkeme yoluyla hak ettiklerinden bile vazgeçmesi şart koşulurken, devam eden taşeron sözleşmelerinin feshedilmesi nedeniyle, zavallı ve mağdur taşeron firmalara tazminat ödenecek.

11-İşçilerin ücretleri Yüksek Hakem Kurulu’nun daha önce karara bağladığı taşeron sözleşmesine göre belirlenecek. Yani? Hadi iyisin, şöyle böyle asgari ücret garanti, hem sigorta da var. Fazlasını bekleme.

İşte sana 11 maddede taşerona kadro dümeni. Beğenmedin mi? Daha ne istiyorsun?

Reis’in dediği gibi; “Eline diline dursun” ya da “Ne kadrosu yahu, çalışıyorsun ya işte”…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı