REKLAMI GEÇ

TERS KÖŞE

23 Haziran 2014 Pazartesi

Ekmeleddin İhsanoğlu adı, Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya atıldığı günden itibaren ortalık karıştı. Biz şimdilik muhalefet cephesindeki tepkilerden haberdarız. Özellikle CHP içinde bu isme farklı gerekçelerle karşı çıkanlar var. Kimi isme değil, yönteme karşı. Yetkili kurullarda tartışılmadı, medyadan öğrendik, diyorlar. Kimi de doğrudan isme karşı.

İktidar partisindeki tartışmalarsa kamuoyuna pek yansımıyor. Ancak ipuçları ortaya çıkmaya başladı. İhsanoğlu isminin, Erdoğan ve arkadaşlarının kafasını karıştırdığı kesin. Adam, yerel seçimler bittikten sonra hiç boş durmadı. Türkiye’de ve Avrupa ülkelerinde durmadan mitingler yapıyor. Ancak İhsanoğlu ismi ortaya çıktıktan sonra hala ‘adayım’ diyemedi.

Son dakikaya kadar bir yandan devlet olanaklarıyla aday gibi çalışacak, durumu ölçüp biçecek ve muhtemelen aday olacak. Son açıklamasında ise;ters köşe yapabiliriz, diyor. Galiba durumu kritik görüyor.

Olası seçim yenilgisini asla göze alamaz. Kaybederse, başbakanlık da gitti gider. Düşmeye gör, en yakınları en büyük darbeyi vururlar, adama. Sonra gelsin soruşturmalar.

Eminim durmadan kamuoyu araştırması yaptırıyor, İhsanoğlu’nun şansını ölçüp biçiyordur. İhsanoğlu’na karşı kendini sağlama alabilirse adaylığı kesinleştirecektir.

Adaylığın son günü olan 3 Temmuz’a kadar bekleyecek. Bu arada tam gaz aday gibi çalışacak. Papuç pahalı ise girmeyecek. Sütre gerisinde bekleyen Gül’ü, gerçekte istemese de, sahaya sürebilir.

Birkaç gün önce, muhalefet cephesinden üst düzey bir yetkiliyle yaptığım sohbetten anladıklarımı da paylaşmalıyım. Özetle, Erdoğan’ın ABD ve Avrupa’da desteğini yitirdiğini, içerideki yıpranmışlığın da buna eklendiğinde durumunun daha riskli hale geldiğini, Kürt oylarını da yanına çekemezse imkansız bir yarışa girmeye cesaret edemeyeceğini anlattı. Batı dünyasının İhsanoğlu ismine sıcak bakacağını da ekledi.

Bizimkinin ABD ve Avrupa’nın desteğini hangi ölçüde yitirdiğinden emin değilim. Ancak önümüzdeki günlerde Batı’nın Suriye-Irak eksenindeki politikalarına en yüksek sadakatle destek vereceği ve ‘en sadık müttefikiniz ben olurum’ anlayışıyla bağlılık bildireceğine kuşku yok.

Suriye ve Irak’da faaliyet gösteren El Kaide, El Nusra ve Işid gibi terörist örgütlerin açık-örtülü desteklenmesi, Türk vatandaşlarını kaçırmasına, hatta vatan toprağı sayılan konsolosluğun basılıp tarumar edilmesine rağmen bunlara bir “vanminüt” çekilememesi, öte yandan PKK’ya gösterilen müsamahalı tavır yeterli olacak mı yaşayıp göreceğiz.

İhsanoğlu’nun adaylığının muhalefet partilerinin mensuplarının tamamının beklentilerini karşılamayacağı çok açık. Ancak İktidar kanadının hesaplarını karıştırdığı ve şimdilik iktidarı ‘ters köşe’ yaptığı kesin. İhsanoğlu için TBMM’ye resmi başvuru yapılmasını bekliyorlar. Muhalefet cephesinde çatlama veya aday göstermekten vazgeçmelerini de bir olasılık olarak görüyorlar.

Başbakanın bu ‘ters köşe’den kurtulması ve kendi ters köşesini gerçekleştirmesi, adaylıktan vazgeçmesi anlamına geliyor. İhsanoğlu’nun adının böyle bir sonuca yol açması bile anlamlı değil mi?

Ekmeleddin İhsanoğlu’nu önyargısız tanımak, herkesin beklentilerini karşılamasa bile, her geçen gün daha koyu, mezhepçi ve baskıcı rejime doğru yol alan Türkiye’nin geleceği için daha özverili düşünmek gerekmez mi?

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

osman bartal   -  Bağlantı 24 Haziran 2014, 00:06

sadece utanıyorum. böyle bir aday çıkarabildiğimiz için

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı