REKLAMI GEÇ

VAHİM İLE VAKA

9 Ocak 2016 Cumartesi

Vahim ve Vaka iki güzel köpeğin adı. Konumuz daha çok Vahim’le ilgili. Okuru azıcık meraklandıralım, Vahim’in hikayesine yazının sonunda geleceğiz.

Neredeyse 2 yıl oldu MİT TIR’ları durduralı.
Kısaca hatırlayalım; Suriye sınırına doğru giden TIR’ların silah ve patlayıcı taşıdıkları ihbarı üzerine, terör suçlarını soruşturmakla görevli Adana Savcılığı harekete geçti. Jandarma operasyonu ile TIR’lar durduruldu. Yapılan aramada, TIR’ların tepeleme silah ve mühimmat yüklü olduğu anlaşıldı.

Adli soruşturma tutanağa bağlandı, fotoğraflandı, videoya alındı. Sonra kızılca kıyamet koptu. Gelen MİT görevlileri ne savcı ne jandarma dinlemeyip, TIR’ları alıp yollarına devam ettiler.

Arkasından en üst düzeyde yalanlamalar geldi; “TIR’larda insani yardım malzemesi var, silah yok. Sonra, silah vardı ama Türkmen’lere gidiyordu” filan. En son, Reis-i Cumhur hazretlerinin ağzından silah ve mühimmat yükü doğrulandı.

Adana Adliyesi’ne öyle bir çöktüler ki Başsavcı, Başsavcı yardımcıları, Jandarma Komutanları, soruşturmada görevli olarak adı geçen kim varsa apar toplar görevlerinden uzaklaştırılıp birer birer tutuklandılar.

Suriye’deki muhaliflere (IŞİD, El Kaide, El Nusra, PYD, Bayırbucak Türkmenleri, kimi isterseniz onu anlayın) komşu bir ülkeden gizlice silah gönderilmesi, Dünyanın her yerinde suçtur ve haberdir. Kime gönderirseniz gönderin, elinizde patlarsa ortalık karışır.

Yargı varsa hesap verirsiniz. Gazeteci öğrenirse haber yapar.

Yargının içler acısı hali malum. Fethedilmiş yargıda görev alan ‘fedai’ savcılar ve hakimler henüz ayıklanmamış ve kendini hala ‘bağımsız yargı mensubu’ sanan meslektaşlarına gerekeni yaptılar. Alayını kodese yolladılar. Savcıların talimatıyla aramada görev alan Jandarma komutanları da toptan içerde. Davaları yıllarca devam edecek.

TIR’ları birkaç gazete ve internet sitesi haber yaptı. Sonra yayın yasağı da koydular. Haberi yapan Cumhuriyet Gazetesi’ne en üst düzeyden casusluk suçlaması geldi ve ‘haberi yapan bedelini ağır ödeyecek’ tehdidi geldi. Devletin Reis-i cumhuru, her olaya olduğu gibi buna da doğrudan el attı. Canlı yayında tehdit edip, bizzat kendisi şikayetçi oldu. Haberi yapanlar Can Dürdar ve Erdem Gül tutuklandılar. Bedelini ödüyorlar.
Buraya kadar her şey ‘normal’ ve ‘olması gerektiği’ gibi. Fiilen uygulama sokulan ‘Türkiye Tipi’ başkanlık ve demokrasinin gereği yapılıyor. Olayla ilgili yargı mensupları, jandarma görevlileri, gazetecilerin tamamı ‘paralelci’ damgasıyla tasfiye edildiler ve bedelini ödüyorlar. Türkiye’nin güneyinde radara giren TIR’ları durdurup, trafik cezası bile yazılamıyor artık.

Peki Vahim neyin nesi? Suçu ne? Vahim ile Vaka Adana Jandarma komutanlığının narkotik ve silah aramalarında kullandığı özel eğitimli iki köpekçik.
Bunlardan Vahim, TIR operasyonuna götürülmüş ve TIR’ların yükünü koklamış. Aynı Vahim, 2012 yılında 1 kaleşnikov, 8 tabanca, 12 tüfek, 322 fişek, 27 molotof yakalamış.

Meğer Vahim de ‘paralelci’ imiş ve bedelini o da ödüyormuş. TIR’ları kokladıktan sonra onu da Adana’dan sürmüşler. Onu eğiten görevli de sürülmüş doğal olarak.
Sürgünle Malatya jandarmasına gönderilen Vahim’in tutuklanması an meselesi imiş.
Arkadaşı Vaka, şimdilik yırttığı için memnun ama korkudan tir tir titriyormuş.

Duy da inanma gari.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı