REKLAMI GEÇ

YANUKOVİÇ

27 Şubat 2014 Perşembe

64 yaşında, 1.93 boyunda. 2006‘da Ukrayna başbakanı, 2010 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk turda % 35, ikinci turda % 49 oyla cumhurbaşkanı seçildi. 

Ülkesinde ‘polis devleti’ni en sert şekilde uyguladı. Muhaliflere yönelik sert operasyonlarla ülkeyi idare etti. Eski başbakan ‘yolsuzluklar prensesi’ ünvanına sahip Timoşenko’yu yolsuzluk, dolandırıcılık gibi suçlarla hapse attırmıştı. En büyük destekçisi Putin’in Rusya’sıydı.

Kendisi ve çevresi yolsuzluklara bulaştı. Rusya’nın desteğiyle halkı üzerinde sindirme ve yıldırma politikaları uyguladı. Medyayı ve sermayeyi kontrol altına aldı. Ancak halk yığınlarını tutamadı.
Ukrayna’nın doğusu Ortodoks ve Rusya yanlısı. Batısı Katolik ve AB ve ABD’ye yakın. Turuncu devrim operasyonlarını destekleyen batı dünyası, elini bu ülkeden hiç çekmedi.

Ülkedeki polis şiddeti ve yolsuzluk arttıkça halkın huzursuzluğu da arttı. Batı, medyası ve bütün araçlarıyla bu isyanı destekledi. Yanukoviç’i tekme tokat kovdular. Şimdi canının derdine düşmüş, Rusya’nın himayesinde saklanıyor.
Geçmişi karanlık Timoşenko, cezaevinden bir kahraman olarak çıkarıldı. Ukrayna karmakarışık ve bölünmenin eşiğinde. Rusya eski dominyonunun parçalanmasına göz yumacak ve yenilgiyi kabul edecek mi, göreceğiz. Ama kabağın Ukrayna halkının başına patlayacağı kesin.
Fotoğrafta benzerlikler var mı?

* * *

Gelelim Türkiye’ye.

Bizim başbakan farklı. Yanukoviç’ten 4 yaş küçük ve 7 santim kısa, farklı yani.

11 yıldır başbakanlık ediyor. Kısmetse seneye cumhurbaşkanı da olacak. Henüz muhalefet liderlerini hapse de attırmadı. Yalnız medyayı, sermayeyi, yargıyı, polisi hizaya getirmişti.

Yakın zamana kadar, batı dünyasının tam desteğine sahipti. Üstelik AB ve ABD’nin desteklediği ayrılıkçı Kürt hareketi ile sorunu da yok.

Sünni ve dini referansları her şeyin üstünde tutuyor. Bu nedenledir ki Libya’da, Mısır’da ve Suriye’de dinci isyanları nalına mıhına destekledi. Suriye’de El Kaide uzantısı muhalif örgütlere her türlü kıyağı yaptı. Fakat musibet Esad’ı deviremedi.

El Kaide’nin finansörü olarak tanınan El Kadı’yı bağrına bastı. Defalarca ve gizlice Türkiye’ye çağırıp görüştü.
Yolsuzluk iddiaları son aylarda ayyuka çıktı, dört tane bakanı feda etti, ama aldırmadı.

Mezhepçilik ve otoriterlikle, devlet yönetmeyi birbirine karıştırınca batı dünyasının desteğini yitirdi. Suriye’de yalnız bıraktılar. İçerde de alttan alta vuruyorlar.

Bugünlerde kasetler havada uçuyor. Paralel, faiz ve vaiz lobisi, diyerek cemaati suçlasalar da işin aslı başka.
Eski MİT yöneticisi TV’de açıkça ne dedi biliyor musunuz? “Hükümet ABD’ye rağmen ayakta kalamaz.” Yani paralel yapılar hikaye. İşin ucunda Obama biraderimiz var.

Batının en önemli sorunu, Türkiye’de sokağa dökülen muhalif guruplar. Bu gurupların tamamı, en az hükümet kadar, emperyal güçlere de muhalif. Şöyle kendine biat edeceğinden emin olduğu ve “Kürt özerkliği”ne destek verecek muhalif bir yapı oluştursa bir gün beklemeyip, deliğe süpürecek.

Bizimkinin işi giderek zorlaşıyor. Yanukoviç’in Rusya’sı gibi, yaslanacağı bir koruma kalkanı da kalmadı.

Sonu benzemesin, nereye sığınacak?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Volkan   -  Bağlantı 3 Mart 2014, 01:19

Zafer Bey kaleminize sağlık.Çok güzel analiz etmişsiniz gündemi…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı