REKLAMI GEÇ

ATATÜRK’Ü ANARKEN

10 Kasım 2017 Cuma

10 Kasım adını işitir işitmez, hep büyük önder Atatürk’ü hatırlarız. 1938 Yılının 10 Kasım günü saat 9’u 5 geçe hayata veda edip aramızdan ayrılalı, tam 79 yıl geçmiş. Büyük devlet adamlığı bütün dünyaca kabul edilen ve hala anılan Atatürk’ü, bazı kendini bilmez sözüm ona Türk insanının unutması, hele O’nu ufalamak için hatıralarına saldırması anlaşılır gibi değildir. Birçok yabancı devlet adamı O’nu yere göğe sığdıramazken, bazılarının bu eşsiz lideri hala kabullenemiyor olması, kabul edilemez.

Dünyaca ünlü düşünür ve devlet adamlarının Atatürk için geçmiş dönemlerdeki övgüleri ve dünyanın dört bir yanına adının veriliyor, heykellerinin dikilip duruyor olması boşuna değildir. Bunlar bir yana, daha dünün liderlerinden ABD Başkanlığı yapmış olan Bill Clinton Atatürk’ü değerlendirirken, ünlü yazar Shakespeare için wrote (YAZDI), Einstein için thought (DÜŞÜNDÜ), Atatürk için ise built (YAPTI, İNŞA ETTİ) şeklinde kıyaslama yapmaktadır. Böylece Atatürk için kurucu, yapıcı, inşa edici şeklinde sıfatlar yakıştırmıştır. Böylece O’nun için ne kadar çok yönlü ve değerli bir devlet adamı olduğunu vurguluyor. Bu dünyaca ünlü devlet adamının hiçbir art niyet olmadan yapmış olduğu bir cümlelik değerlendirmesini iyi görüp, iyi düşünmek lazımdır. Bu değerlendirme karşısında tüm Türk Milleti gururlanmalı ve göğsümüz kabarmalıdır. Allah O’nun mekânını cennet etsin ve Türk yaşadıkça O gönlümüzden hiç silinmesin.

Belki tekrar olacak, ama önemi yüzünden yeniden anlatmakta yarar görürüm. Atatürk ve silah arkadaşlarına en çok düşman olması gereken Yunanlılar bile, Atatürk için hiç de düşmanca tavır almıyorlar. İlk gittiğimiz Yunanistan’da Selanik şehrini gezerken, Atatürk’ün evini görmek istemiştik. Sokakta kime sorduksa O’nun evini bir bilenini rastlayamadık. En çok da yaşlılara soruyorduk. Ümidimizi yitirdiğimiz bir anda eşim, yanımızdan geçen genç bir Yunanlıya İngilizce olarak Atatürk’ün evini soruyordu. O kadar yaşlı insan bilemezken, 25 yaşlarında bir gencin bilebileceğini akıl erdiremezdim. Biz Atatürk’ün evi, Atatürk müzesi dedikçe bir türlü anlamıyordu. Sonuçta genç Yunanlı “Kemal Atatürk?” diye soruyor ve arkasından karşı cevabı da “BÜYÜK ADAM, BÜYÜK ADAM” diye adeta sayıklıyordu. Bu cevaptan nelerin anlaşılması gerektiğini tabii ki anlayan anlayacaktır.

Bugün ülkemizde pek çok şeyh ve benzeri insanların önünde ve bazı kabir taşlarının önünde diz çöküp el açıp dua edenlerin, özellikle şirk hatası işlediklerini bilmezlerken, Atatürk’ün büst ve heykellerine put diye kırıp yıkmaya kalkışmalarına akıl erdirmek mümkün olmuyor. Dünyanın dört bir yanında, Şili’de, Avustralya’da, Hindistan’da, İsrail ve İtalya’da Atatürk’ün büst ve heykelleri ile ana bulvarlarına verilmiş isimleri gözler önünde dururken, kendi ülkemizde nedir bu Atatürk düşmanlığı anlamak mümkün değildir. Tabii ki el ele vererek yanında yer alıp O’nunla birlikte ülkeyi düşmandan kurtaranları unutamayız. Ancak O’nun yanındakiler bile kabul edip emrinde görev yapmışlardır. Unutulmamalıdır ki Atatürk büyük bir liderdir. Churchiill, Mussolini, Hitler ve benzerleri de birer lider kabul edilmişlerdir. Ne var ki, Atatürk kadar uluslararası itibar göreni, belki de hiç olmamıştır.

Çok yakın bir tarihte Küba’nın efsane lideri Fidel Castro Türkiye’ye ziyaret ediyordu. Bu ziyareti vesilesiyle katıldığı bir toplulukta aynen, “ATATÜRK varken, siz kendinize neden başka lider ararsınız? Asıl devrimci ATATÜRK’tür. Ben bir devrim yaptım, ama O’nun yaptıklarını başaramadım. Sakın kendinize başka esin kaynağı aramayın” diyebilmiştir.

Kim ne derse desin, Türk toplumu Atatürk ve O’nun eserlerine sonuna kadar sahip çıkacaktır. Büyük asker, büyük devlet adamı ve dünyaca tanınan güçlü lider Atatürk’ü saygı ve rahmetle anıyoruz. Mekânı cennet olsun.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı