BEN RESSAM DEĞİLİM

Bir dönem mimarlık mesleğimle uğraşırken, sosyal ve siyasi uğraşların yanında, bir de Denizli Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra, bilgisayar dönemine ayak uydurmanın zorluğu sebebiyle Tıkıroğlu Mimarlık adıyla kurduğum büromu, mimar kızım ve iç mimar oğluma bırakıp kabuğuma çekilmeye karar vermiştim. O günlerde sudan çıkmış balık örneği, adeta çırpınıp kala kalmıştım. Tam da o günlerde, dönemin Valisi Sayın Yusuf Ziya Göksu’nun direktifleriyle, Denizli Kültür Sanat Vakfı’nın (DESAV) yönetiminin başına geçmiştim. Çok sevdiğim konu ile ilgili olarak 10 yıl süreyle arkadaşlarımla birlikte çalıştım. Zannederim DESAV’ın çalışmalarını bilenler takdirle anmakta ve o güzellikleri arayıp durmaktadırlar.

2010 yılında, Denizli’nin malı ve gururu kabul edilmesi gereken Vakfın yönetiminden, yetkililerin talihsiz tutumları yüzünden ayrılmak zorunda kalmıştım. DESAV’ın aktif çalışmalarının sürdürülebilmesi için ilgililere sunduğum öneriler kabul görmemiş ve bu toplumumuz için çok önem verdiğimiz çalışmalar, bıçakla kesilmiş gibi durmuş ve 6 yıl boyunca DESAV, ölü bir kuruluş halinde can çekişip durmuştu. Sonuçta belki de suç sayılabilecek ihmaller yüzünden, Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkililerince DESAV’ın kapatılması önerisi üzerine, DESAV kapatılıp gitmiştir.

2011 yılı başlarında, arkadaşım Nihat Kömürcüoğlu’nun ısrarlı önerileriyle, resim çalışmalarına başlamıştık. Önceleri çok yadırgadım. O günlere kadar hiç de ciddî bir resim çalışması yapmamıştım. Ama boş duracak da değildim ve denemekte yarar var diyerek, çok yakın arkadaşlarımızın Mavi Stüdyo adını verdikleri mekânda hep birlikte çalışmaya başladık. Yavaş yavaş bazı üretimler başladı. İlk zamanlarda kara kalemle sürdürdüğümüz çalışmalar, kısa süre sonra yağlıboya çalışmalara dönüştü. O zamana kadar elime hiç yağlıboya fırçası almamış birisi olarak işim çok zordu ve azmedip bir şeyler yapmağa çalışıyorduk.

O zamana kadar ayrı konularda ve oldukça kapsamlı ve okuyanlarım tarafından da beğenilen 5 kitabım yayınlanmıştı. Bu kitaplarımın hemen hepsi, Büyükşehir Belediye Kültür Hizmeti olarak yayınlanmıştı. Bu defa da sayıları oldukça çoğalan resim çalışmalarımı kitaplaştırmak isterken, Başkanımız Sayın Osman Zolan, resimleri illa sergileyelim demişti. Önceleri bu öneri beni korkutmuş ve olumlu cevap verememiştim. Konu ile ilgili arkadaş ve dostlarıma danışa danışa, şaka zannettiğim bu öneri ciddi olup çıktı.

Bu arada bir başka konu daha aklıma takılmıştı. 2017, benim Mimarlıkta 60. yılım olacaktı. 50. yılımı ve 55. yılımı Mimarlar Odamızla birlikte hep kutlayıp gelmiştik. 60. yılı neden kutlamayalım diyerek, Başkanımız Sayın Osman Zolan ve Mimarlar Odamızla konuşup anlaşarak yola çıkmıştım. Sergilenebilecek 47 adet resimlerimi, aylardır sergilemeye hazırlıyorum. Ayrıca resimlerimin yanına Belediye Başkanı olarak görev yaptığım süre içinde Denizli’de İLK DEFA gerçekleştirilen hizmetleri belgeleyen fotoğraf panoları ekleyip, oldukça kapsamlı bir sergi gerçekleşecektir diye düşünürüm.

İlk kitabımı yazarken, (Ben yazar değilim çizerim, çünkü ben MİMARIM) diyerek başlamıştım. O günden bu yana 6. kitabım, hem de çoğu 2. baskıları yapılarak sürüp geldi. Şimdi de böylesi bir sergi ile dostlarımın karşısına çıkıyorum. Hatalarım ve olası beceri eksikliklerim için beni hoş görsünler. Çünkü BEN RESSAM DEĞİLİM. Dileğim odur ki, çalışmalarımı amatörce ve bir hobi çalışması olarak kabul etsinler.

Sergi, 10 Şubat Cuma günü saat 17.00’de, Turan Bahadır Resim Galerisi’nde gerçekleşecek. Tüm dost ve tanıyanların katılımı beni çok mutlu edecektir. Saygılarımla.

Not: Sergilenecek resimler satılık değildir. Ancak açılışa gelecek dostlar arasından 3 katılımcıya, tabloların 3 tanesi hediye edilecektir.