REKLAMI GEÇ

DENİZLİ AK PARTİ’DE NELER OLUYOR?

19 Nisan 2017 Çarşamba

Köşemdeki yazılarıma, aylardır ara vermiştim. Son dönemde gönlümün elvermediği referanduma taraf olmak istemedim. O yüzden bu günleri beklemeyi uygun bulmuştum.

Bu arada, mimarlık mesleğimin 60. Yılını çeşitli etkinliklerle kutlarken, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Zolan’ın şükranla andığım destekleriyle, benim için çok anlamlı ve görkemli bir resim sergisi gerçekleştirdim. Yine Büyükşehrin organize ettiği muazzam Kitap Fuarında, özellikle öğrenci çocuklarımızın büyük ilgi gösterdiği imza günümde, kitaplarımdan 1000 kadarını imzalayarak, hayatımda ilk defa çocuklarımıza hediye etmenin mutluluğunu yaşadım. 60. yılımı daha başka küçük büyük etkinliklerle kutlarken, bir sürü bağırtı çığırtılar, hakaretlere varan sözlerle atışıp tutuşmalar içinde, bu mutluluk dolu süreyi zehirlemek istemediğim için yazmadım ve dişimi sıkıp sabretmiştim. Nihayet referandum curcunası bitti, şu veya bu şekilde sonuçlanan referandumdan kim kazandı, kim kaybetti bilinmez, ama önümüzdeki günler yine itiraz ve ithamlar içinde biraz daha süreceğe benziyor. Allah yardımcımız olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Yeni Anayasa taslağının milletimiz tarafından kabul edilip edilmediği belki günlerce tartışılacak. Çünkü sonuç o kadar kritik noktada kaldı ki, insanımız şaşkın ve özellikle Yüksek Seçim Kurulu’nun mühür skandalı karşısında bu şaşkınlık, yeni ve daha güzel bir anayasa için ümitlerini yitirmesine sebep oluyor. Her ne hal ise, bu tartışmaya girmek istemiyorum.

Bu yazıdan maksat, özellikle Denizli’de iktidar partisi AK Parti’nin, halkın nazarında nasıl değerlendirildiğidir. Bu konudaki değerlendirme eleştiri için değil, muhatabımız iktidar partisinin toparlanması, eksiklik ve yanlışlarının bir an önce masaya yatırması içindir.

Siyasi deneyimlerim göstermiştir ki, seçime giderken, güçlü bir partinin daha güçsüz bir partiyle birleşip halka gitmesi, hep güçlü partinin aleyhine olmuştur. Bu parti ittifakı, daha çok güçlü partilerin gücünü tartışılır haline getirmiştir. Seçmenin güvenini sarsmış ve özellikle tarafsız oyların kaybına sebep olmuştur. 1977 seçimlerinde Adalet Partililer olarak biz bu hatanın en çarpıcı sonucunu yaşamıştık. Hem seçim meydanlarında ve hem de seçim sonucunda en acı darbeyi, ittifak ettiğimiz küçük partili üyelerden yemiştik.

Şimdi 16 Nisan Halk Oylaması’nın sonuçlarını değerlendirmeye çalışalım. Önümüze çok çarpıcı bir sonuç çıkmaktadır. Son referandumda el ele verip güçlerini birleştiren AK Parti ve MHP’nin 2015 Kasım seçimlerindeki oylarının yüzdelerini toplarsak, %60 gibi bir sonuç çıkmaktadır. Bunun %45’i AK Parti’nin, %15 kadarı da MHP’nin olmuştu. 2017 Referandum oylamasında Denizli’de AK Parti ve MHP’nin toplam oyu sayılabilecek sonuç, küsuratları saymazsak, %44’lerde kalmıştır. 60’tan, 44’de düşüşün miktarı %16 olmuştur. Her iki partinin kaybını eşit gibi kabul edersek (ki başka türlüsü bilinemez), AK Parti Denizli’de 2015 son seçimlerine göre, %45’den %38’lere düşmüş sayılır. MHP’nin %15 olan oy miktarı da, %7 gibi görünüyor.

Her ne hal ise konumuz iktidar partisi AK Parti’nin Denizli’deki durumu olduğuna göre, Denizli’nin siyasi yöneticileri iyi düşünüp taşınmak zorundadırlar. Bu düşüşün asıl sebep olanlarının, daha çok parlamenterler düzeyinde incelenmelidir diye düşünürüm. Çünkü oylamanın sonucu, yerel yöneticilere pek yüklenemez. Gerek Büyükşehir Belediyesi ve gerekse İlçe Belediyeleri, çalışmaları ile yeterince göz doldurmaktadırlar diye düşünürüm.

Son dönemde Denizli, 3 tanesi hanım olmak üzere, 4 Bakanla Hükümet içinde temsil edilmektedir. Aileden sorumlu Hollanda fatihi son bayan bakanın ne kadar Denizlili olduğu pek bilinmez, ama diğer iki bayan bakan gitti gideli Denizli’de pek görülmemiştir. Ekonomiden sorumlu Bakan Sayın Zeybekci ne kadar başarılıdır biliniyor. Denizli için değeri kabul edilse bile, referandum sonuçlarından sorumluluğu yadsınamaz.

Sonuç odur ki, AK Parti Denizli’de derlenip toparlanmaya mecburdur. Yoksa bu geri gidiş, partiyi çok daha gerilere götürebilir diye düşünürüm.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Ali   -  Bağlantı 20 Nisan 2017, 14:41

Düşüşün sebeplernden biri de seçim öncesi vaatler, sonrası unutmalar…. taşeronluk gibi toki gibi yolsuzluk gibi vs…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı