MEHMET SALİH’İ ANARKEN

O’nu sadece Salih olarak anmak yetmez. Hatta Mehmet Salih diye anımsamak da az olur. O Mehmet Salih Basmacı olarak anılıp gelmiş, oldukça renkli bir sima olarak hatırlanır. O, daha üniversite yıllarında kendisini politikaya adamış bir şahsiyetti ve Denizli’de sosyal çalışmaları ile ün yapmış birisiydi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesindeki solculuk olaylarına karışıp başladığı siyasî hayatında, pek çok renkli anılar bırakıp gitmiştir. 1970’li yıllardan önce başlayan sol hareketlerin içinde bulunmuş, o yıllarda Üniversiteye ziyarete gelen ABD Büyükelçisi Robert Komer’in otomobilinin yakılışında bulunmaktan hep övünçle bahsedip durmuştur.

Pek çok toplumsal hareketlerin içinde bulunup çalışmış, mücadeleler vermiştir. Bu mücadelelerini sürdürürken, bazılarınca sert mizaçlı olarak kabul görmüş de olabilir. Ancak O’nu yakından tanıyan ve pek çok olayda karşı karşıya gelmiş birisi olarak, hiç de sert ve kırıcı birisi olarak kabul ettiğimi, söyleyemem. Bu görüşümü, birkaç olayla kanıtlayabilirim.

Türkiyede sağ sol hareketlerin çok sertleştiği 1970’li yıllarda bir Avrupa gezisi yaparken Bulgaristan’a uğramıştık. O gün Bulgaristan’da seçim yapılıyormuş. Kızanlık’taki Türk kökenli dostlara kimi seçeceklerini sormuştuk da, Todor Jifkov’u seçeceklerini söylemişlerdi. “Peki diğer aday kim?” diye sorduğumuzda dostlarımız pek bir şey anlamadılar ve “başka aday yok, olamaz” diye kestirip atmışlardı. Yani rakibi olmayan bir diktatörü seçmekten başka seçenekleri yokmuş. Gezi dönüşümüzde bu olayı Rahmetli Mehmet Salih’e aktarıp, “bu nasıl demokrasidir?” diye sorduğumda, “onlarda demokrasi parti içindedir” demişti de, karşılıklı olarak uzun uzadıya gülüşüp durmuştuk.

Bayramyeri Meydanını yeniden düzenlemek için, çeşitli toplum kesimleriyle Belediye makam odasında toplantılar yapıyor, uygun bir çözüm yolu arıyorduk. Teknik elemanlarla yaptığımız toplantıda İnşaat Mühendis Odası Başkanı olarak Rahmetli Mehmet Salih Basmacı “yalnız sırat köprüsünü değil, ortaya yapılan iş yerlerini de yıkıp kaldırın” deyip çıkmıştı. Ben de “o kadar da değil” deyince, “cesaretiniz yoksa niye bize soruyorsunuz?” deyip çıkmıştı.

Bir defasında meclise, Denizli’deki teknik elemanların ihtisaslarına göre çalışmaları teklifi gelmişti. Ben de aynı düşünceyle bu fikri savunuyordum. “Mimar mimarlık yapmalı, diğer mühendisler de inşaat, tesisat, elektrik gibi kendi mesleki dallarında faaliyet gösterip proje sunmalılar” demiştik. Kanun da öyle emrediyordu. Aksi takdirde, belediye olarak projelere vize verilmemesi öneriliyordu. En sert tepki İnşaat Mühendis Odası Başkanı olarak Rahmetli Basmacıdan gelmiş, aylarca mücadele etmiştik. O kadar ki, ilgili bakanlığın genel müdürünü bile Denizli’ye davet etmiş, bir panelle durum değerlendirmesi yapmıştık da, kendisini yine ikna edememiştik. Sonuçta mücadele ne kadar sert geçmiş olsa da, kırılıp darılmadan gerekeni yapmıştık.

Son bir anımız da, Denizli’de toplu konut olayını canlandırmak için yaptığımız istişarî toplantıların birisinde Rahmetli Basmacı açıktan saldırıya geçmiş ve Belediye Başkanı olarak kanunları bilmediğimi iddia etmiş, kırıcı bir tavır almıştı. Ama sonuçta Yenişehir projesi o mücadele sonucunda hayata geçirilmiş, MESKA projesi bile, o tartışmalı ve atışmalı toplantıların sonunda kazanılmıştı.

Sonuç olarak Rahmetli Mehmet Salih Basmacı gerek siyasette ve gerekse teknik konularda sert bir tartışmacı olsa da, eleştiri ve karşıt tavırları ile bazı fikir ve oluşumların doğmasına vesile olmuştur. Ben sağ partilerde görev yaparken, O sol cephede mücadele vermiş, kendisiyle bir gün bile dargın olduğumuzu hatırlamıyorum.

Rahmetli, atak çıkışları, mücadeleci tartışmaları ile tanınan bir değerlerimizdendi. Ne var ki, ne kadar sert görünse de, sempatik ve sevecen bir insandı. Bunu en güzel kanıtı da, cenaze namazının kılındığı gün Ulucami avlusuna gelen cemaatin kalabalığı gösterilebilir. O gün camide tek Rahmetlinin cenazesi vardı, ama hemen ertesi gün 4 cenazenin bulunduğu törende, Mehmet Salih’in cenaze törenine koşup gelen cemaatin yarısı bile yoktu.

Kurban Bayramı gibi kutsal bir günde ve genç sayılacak yaşta hayata veda eden, sesi kulaklarımızda, gülüşü ve sert görülen sempatik tavırları gözlerimizin önünde olan Mehmet Salih Basmacıya Allahtan rahmetler dilerim. Kederli ailesine de, böylece teselli bulmalarını ve sağlıklı uzun ömürler geçirmelerini temenni ederim.