ÖZEL İDARE İŞHANI YIKILIRKEN

Konumuza girmeden önce biraz gerilere gitmekte yarar olacaktır. 1970’li yıllarda Özel İdare İşhanı yapılmadan önce burada, yeşillikler içinde ahşap ve zarif mi zarif bir bina vardı. Bu bina valilerimize yıllarca ev sahipliği yapmıştı. Dönemin valisi ve yetkililer (bina eski) diyerek bu güzelim evi yıkmışlar, İstiklal Mahallesi’ndeki aygır deposunun bulunduğu yere, çirkin mi çirkin, bir o kadar mimari tarzı tartışılan Vali Konağı’nı inşa etmişlerdi.

Yıkılan o güzel ahşap yapıyı yıkıp yerine, bugün yıkılan o ucube iş hanını inşa etmişlerdi. Aradan 50 yıl bile geçmeden her iki çirkin ve acayip yapılar yıkılmak zorunda kalınmıştır. Çok da iyi olmuştur. Eski Vali evi olarak kullanılan yeşillikler içindeki ev yıkılırken ne kadar üzüldükse, bu iş hanı yıkılırken de o kadar sevindik diyebilirim. Eskiden Vali Konağı olarak kullanılan köşk gibi ahşap bina, Kurtuluş Savaşı’ndan önce yaşamış Rum vatandaşımız Kimon Pandosopulos’un eviymiş. Yıkılan Ulu Cami karşısında, taş yapılar yapılmadan önce Erkek Sanat Enstitüsü olarak kullanılan Kimon’un un fabrikası ve bu ev, Ziraat Bankası’na doğru gelen İstasyon Caddesi açılmadan önce, fabrika ve evin geniş bir bahçesiymiş. Un fabrikasını ve o güzelim ahşap binayı yıkıp geçmişiz.

2000’li yıllarda bir sempozyum düzenlenip, şehrimizin geleceği tartışılırken, yeni Vilayet binasının yeri bu sempozyumda uzun görüşmelerden sonra bölgenin gerek imarı ve gerekse yeni yapılacak Vilayet binasının projesi yarışmaya çıkarılmıştı. Dönemin valisiyle yapılan anlaşmayla, yarışmadan çıkacak sonuca aynen uyulacağı kabul edilmişti. Sempozyumda sunulan öneriler içinde benim de bir teklifim vardı. Teklifimi bir vaziyet planı halinde sunmuştum. Sunduğum teklife göre Kız Enstitüsü, eski Valilik Binası, taş yapıların yıkılmayan kısımları ve Gazi İlkokulu bahçeleriyle birlikte bütünleştirilip, Gazi Bulvarı yeraltına alınacaktı.

Bugün yıkılan Özel İdare İş hanının yerine, geniş bir yeşil alanla, bir meydan kazanılmış olacaktı. Yarışma sonuçlanmış ve gelen proje, benim teklifimin aynısı olarak çıkmıştı. Belediye hemen bir karar alıp, binaların tehlikeye gireceği bahanesiyle, yarışma projesinde de kabul edilen Gazi Bulvarı’nın yeraltına alınmasının önüne set çekivermişlerdi. Bununla da kalınmamış, güzelim Kız Enstitüsü binalarını öfkeyle bir gecede yıkıp toz toprak içinde bir açık otopark yapmışlardır.

Yazık olmuştur. Hem böylesi bir geniş meydanın oluşmasının önüne set çekilmiş ve hem de bugün kimselerin beğenip benimsemediği yeni Valilik binası yapılıp geçilmiştir.

Kız Enstitüsü binasının yıkılmadan önceki hali ve yıkılırken oluşan acı görüntüleri.

Sonuç olarak. Özel İdare İş Hanının yıkılıp yok edilmesi çok iyi olmaktadır. Aynı zamanda, İstiklal Mahallesindeki aygır deposunun arazisine yapılan Valilik lojmanının yıkılıp başka bir yere taşınması, yerine çok güzel bir sosyal tesisin yapılmış olması da çok isabetli olmuştur.

Her iki olay sevindirici ve ümit vericidir. Gerçekleştirenlere şükranlarımı sunmak isterim.