REKLAMI GEÇ

SEN DE HAKSIZSIN, SEN DE HAKSIZSIN

9 Nisan 2016 Cumartesi

Son günlerde, yine bir çirkin olay sebebiyle gündem çalkalandı ve (sen neymişsin be ağabey) dedirtecek boyutta bir rezalet, yönetenlerimizin diline dolandı kaldı. Derken olay bu defa sokaklara taştı ve özellikle hanımlarımız öfkeyle bağırıp çağırır oldular.

Olayın detaylarına girmeden önce, Nasrettin Hoca’nın kadı olduğu zamanlardaki bilinen hikâyeyi hatırlayalım. Bir suçlu ve bir şikâyetçi Hoca’nın karşısına geçip, ihtilafa düştükleri konuda, kendilerini savunup, haklı olduklarını ispata çalışırlarken Hoca bıkmış ve her ikisine dönüp, (sen de haklısın, sen de haklısın) deyip, dosyayı kapatıvermiş.

Bir diğer olay da, Çarlık Rusya’sında geçer. Bir delikanlı mahkemece suçlu bulunur ve Sibirya’ya sürülmeye mahkûm olur. Delikanlının annesi, Çarın annesinin arkadaşıdır ve yana yakıla oğlunu affetmesi için yalvar yakar olur. Çarın annesi Çar’a gidip rica eder, ama Çar (olmaz, affedemem) diye diretir. Açıkgöz annesi Çar’a, (o zaman affının imkânsız olduğunu yazıp bana ver, ben de hem arkadaşıma ve hem de ilgililere tebliğ edeyim.) der. Çar (peki) der ve “AFFI İMKÂNSIZDIR , SİBİRYA’YA SÜRÜLMESİ” diye yazar. Yazıyı alan çarın annesi silgi ve kalemi alır ve yazıdaki virgülü silip, yerini değiştirerek, “AFFI , İMKÂNSIZDIR SİBİRYA’YA SÜRÜLMESİ” şeklinde değiştirir. Böylece CEZA, AFFA dönüşmüş olur.

Teşbihte hata olmaz demişler. Belki bunlar hayaldir, ama buradan varmak istediğim husus şudur. Devletin ve siyasetin koca insanları konuşurken biraz daha dikkatli olsalar, daha iyi olacaktır. Denizli’nin vekili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Sema Ramazanoğlu, Karaman’daki ENSAR Vakfı yurdu ve çevresinde gelişen olayları araştırırken, basının bir sorusuna karşılık, (Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olmaz. Biz Ensar Vakfı’nı tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz.) demiş. Oysa iddiaya göre bahsi geçen öğrenci tecavüzleri için (onlarca) deniyor. Önce şunu bilmek lazım. Kaç 10 tane öğrenci tecavüze uğramış araştırmalı, sonra Sayın Bakanın, (bir kere) sözünün doğruluğuna bakılmalıdır. Hem böylesi adî bir olayın, bir keresi veya on keresi fark eder mi bilemiyorum. Sayın Bakan Hanımefendi Ensar Vakfı’nı savunacağına, konuyu araştırdıklarını ve suçlu kim ve kimlerse ortaya çıkarıp cezalandıracaklarını ve de bir daha olmaması için önlem alacaklarını söyleyiverse, çok daha iyi olmaz mıydı? Görevleri illa kendi çizgilerinde olanları aklamak mıdır bilinmez.

Hemen karşı tavır, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Sayın Kılıçdaroğlu partisinin gurup toplantısında esip yeliyordu. O kadar ki, ağzından çıkanı ölçüp biçmesi gerekirken, (Valisi konuşmuyor, emniyet müdürü konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden sorumlu bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette, o da konuşmuyor.) deyivermişti. Bu söz bir deyim olabilir. Hatta çoğu kez de, erkekler arasında konuşulabilir. Ama bir Hanım Bakan için söylenirse yanlış anlaşılacağını bilmek için, bir partinin genel başkanı olmaya bile gerek yok ki. Sayın Genel Başkan acaba, (yatmış) diyeceğine, (siper olmuş) deseydi, hiç bu kadar kıyamet kopar mıydı bilemiyorum.

Sanki Ülkenin gündemi hiç yok da, koca koca insanlar yeni gündemler yaratıp insanımızı uyutmak için fırsat kolluyorlar. Ülke yangın yerine dönmüş, saymakla tükenmez dertler ve gündem maddeleri havalarda uçuşuyor. Terör belası hepimizin yüreklerini yakıp, şehitler verip duruyoruz. Suriye olayları, sığınmacı sorunları, Rusya ve diğer komşu ülke sorunları ve daha neler de neler. Bir de kendi içimizdeki yeni anayasa ve dokunulmazlık kavgaları her gün içimizi karartıp dururken, kadın cinayetleri yetmiyormuş gibi, bir de bu çocuk tecavüz olayları, dinî ve ahlâkî açıdan belimizi bükmüştür.

1970’in terör olaylarından sıkılmış ve dönemin Valisine dert yanmaya gitmiştik. Vali bizleri dinledi dinledi ve sonrasında (düzelir İnşallah) deyivermişti. Biz de düzelir İnşallah diyelim de olsun bitsin.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı