SEYİR TEPESİNİ GEZERKEN

Geçen haftalarda Pamukkale Belediyesi’nin daveti üzerine, bir gurup arkadaşımızla birlikte, inşa halindeki seyir tepesine gezmeye gitmiştik.

Arkadaşların içinde mimarlar, belediyeciler ve çeşitli kesimden insanlar vardı. Tüm katılımcılar genelde tedirgindi ve yapılan tesisin görülmeye değer olup olmadığını merak ediyorlardı. Başkan Sayın Gürlesin’in rehberliğinde çıktığımız gezide, bizlere öyle bilgiler verildi ki, şaşırıp kalmıştık. En kötümserlerimiz bile, anlatılanlardan oldukça tatmin olmuşlardı diyebilirim.

Asıl adı TEMATİK KENT ORMANI VE SEYİR TEPESİ olarak belirlenmiş projeye göre inşa edilen tesiste Şelale Parkı, El Sanatları ve Kır Lokantası, Gençlik Vadisi ve Horoz Köy, Sonsuz Bahçe, Renkli Orman ve Kültür Evleri şeklinde ayrılmış bölümlerin hemen hepsinde bir faaliyettir gidiyor. 2019 Yılı ortalarında bitirileceği ümit edilen tesisin ilk hesaplara göre 80 Milyon (eski paramıza göre 80 Trilyon) TL. ile tamamlanacağı zannediliyor. Tabi burası bizim ülkemiz ve ilk hesapların ne kadar doğru olacağı pek belli olmaz.

Uzaklardan herkesin endişeyle baktığı yontulmuş ve çıplak gibi görülen şelale Parkı, hiç de endişe edilecek gibi değil. Düşünülen şelale için gerekli görülen su kaynağı için, Devlet Su İşleri’nin gözetiminde 2 adet sondaj yapılmış ve şelalenin ihtiyacı olacak suyun devir daim sistemle beslenecek tesisatı bile yapılmış durumdaydı. Çıplak gibi görülen yontulmuş taş sathına yapay engeller monte edilerek yüzeyine, dev püskürtme makinaları ile beton kaplanmakta. Böylece şelale sularının ses ve hareketleri canlandırılmış olacaktır. Düşünülenler gerçekleşirse öyle umulur ki, gerçekten olağan dışı bir olay gerçekleştirilmiş olacaktır.

Adından da belli olduğu gibi, şehirden çok az uzaklıkta olmasına karşın, Seyir Tepesi’nden Denizli’nin kuşbakışı görünüşü, gerçekten seyretmeye değer. Hele Çamlık Ormanı’yla şehrin birleşimi, güzel bir görünüş vermektedir.

Her şeye rağmen teraslamanın yoğun olduğu piknik alanları ve gençlik merkezi için yapılan teraslamalar, şehirden bile rahatlıkla işitilen iş makinası tak takları, insana ürküntü vermektedir. Oysa anlatıldığına göre, hiç orman bitkisi zayi edilmemiş, aksine mevcut ağaçlar bakılıp ıslah edilmiş olduklarına şahit olduk. Makilik alanların sökülüp inşaat alanına kazandırılmış olsa da, yerlerine dikilmek üzere binlerce fidan getirilmiş ve yerlerine dikilmeyi bekliyorlar. Bu arada bizim gurup bir çam fidanını gezi anında dikivermişti. Şurasını da unutmamak gerekir ki, Orman yetkililerinin gözetiminde yapıldığı belli olan temizlik çalışması, yetkili Müdürlüğün izniyle yapılıyor olduğu belli oluyor. Çünkü Orman Bölge Müdürlüğü, hemen bu alanın altına bulunmaktadır. O kadar ki tesis alanında, hiçbir kapalı yapı yok gibiydi. Hemen hemen bütün yapılanlar perde ve pergule şeklinde inşa ediliyordu.

Aynı zamanda yapıların tamamı, sökülüp takılabilir çelik elemanlar ve ahşap malzeme ile inşa edilmektedir. Gezi zeminlerinin tamamı ve birimler arası bölmeler ahşap malzeme ile inşa edilmekteler. Hiçbir zeminde seramik ve benzeri suni malzeme kullanılmamış. Bu da, doğallığa büyük katkı sağlamaya çalışıldığının kanıtıdır denilebilir.

Her şeye rağmen gerçekçi bir proje olarak değerlendirmek zordur. Böylesi iddialı projeler, gerek turizme, gerekse halka hizmet vermesi açısından ne sonuç verecektir bilinmez. Bunu zaman gösterecektir. Zamana bağlı olan bir konu da, yeşil dokunun oluşması olacaktır ki, bu da en az 10 veya 15 yılı gerektirmektedir. Bir önemli husus da, 31 Mart seçimlerinin ne getirip ne götüreceği konusuna bağlıdır. Sevgili Başkan Gürlesin göreve devam ederse, tesis umut vericidir denilebilir. Bir başkasının elinde kalırsa, proje tehlikeye girebilir diye endişe ederim ve yazık olacaktır. Çünkü projenin çok büyük ve zorlu olduğu, ekip arkadaşlarımızın hemfikir olduğu bir gerçektir.

Her şeye rağmen Başkanımız Sayın Hüseyin Gürlesin’e, bu cesur projesi yüzünden kutlamak isterim. Başarılı olmasını da, canı gönülden temenni ederim.