REKLAMI GEÇ

SON GÖRDÜĞÜM ADANA

23 Nisan 2014 Çarşamba

Geçen hafta (Portakal Çiçeği Festivali) sebebiyle ikinci memleketim saydığım Adana’daydım.  İkinci memleketim dedim, çünkü Denizli’den sonra en uzun süre yaşadığımız şehir Adana olduğu içindir.

1961 Yılının ilk günü, asker olarak gittiğim Adana’da, Devlet Su İşleri (DSİ)’deki çalışmalarım sebebiyle, 1966 yılı ortalarına kadar, acısıyla, tatlısıyla 6 yıla yakın süre güzel Adana şehrinde yaşamıştık. Yaşadık da, bu sürede kazandığımız dostlarımızı hiç unutamadık ve de unutulmadığımızı bu ziyaretimiz sebebiyle daha iyi anladık. 4 gün süreli gezimiz boyunca, evlerinde yatılı misafir olduğumuz can dostlarımızın evinde, sadece tek bir defa yemeğe kalabildik. Her akşam, her öğün bir başka dostun bizi ağırlamak için çırpınışları, bizi ziyadesiyle mutlu etti. Sevilmenin ve unutulmamış olmanın mutluluğunu doyasıya yaşadık.

Tüm eski dostları bir bir anmak imkânsız da, kim ne derse desin, sevgili Aytaç Durak’ı anmadan geçmek mümkün değildir. Eski Adana’nın durumunu bilen birisi olarak, gerek eski kente kazandırılan yeni çehre yanında, çok daha önemlisi kimselerin akıl dağarcığına sığdırıp kabullenemediği Seyhan Nehir boyu gelişmeleri gerçekleştirebilmek, her babayiğidin harcı değildir. Hemen bu noktada arkadaşım sevgili Aytaç Durak’ı candan kutlamak isterim.

Biz Adana’ya, portakal çiçeği festivalini izlemek için gitmiştik. Festivalin daha ikinci yılı olması sebebiyle, pek öyle dişe dokunur bir festival havası sezilmiyordu. Gazetelerde görebildiğimiz festival yürüyüşü dışında, daracık sokaklara kurulmuş sahnelerde kulakları sağır eden ne olduğu anlaşılmaz müzik gürültüsünden başka bir sanatsal olay da göremedik.
ic-1Bu arada festival yürüyüşünden bahsederken, ünlü Vali’nin, gerçekten modern ve şık eşi ile çok sevimli kızının bu yürüyüşte gazetelere yansıyan resimleri, gerçekten dikkate değerdi. Vali hiç de bu yürüyüşe yakışmayan giysisiyle anormal göbeği, biraz daha belirgin hale gelmiş. Adanalı Valisini pek sevmemiş. Valinin bir bayram töreninde sebep olduğu yasakçı davranışları ve halkına küfür edercesine hitap edişini unutamıyorlar. Hatta bir Demirspor-Adanaspor öncesi aleyhinde yapılan aşağılayıcı tezahürat, herkesin dilinden düşmüyor.
Konu Validen açılmışken, bulunduğu caddeye ismini veren Vali Konağından söz etmeden geçemem.
ic-2
Yılların Vali Konağını çevreleyen bahçe duvarlarının üstünde, demir korkuluklar varken, Sayın Vali, neyi gözlerden saklamak istiyor ve neyi gizlemek istiyorsa, bu duvarların üstüne, konağı çepeçevre perdeletmiş. Kapısında eli tetikte silahlı polis beklerken, bu perde duvar neyin nesidir anlamakta güçlük çekiyor insan. Adana gibi modern ve çağdaş bir şehrin vali konağına utanç duvarı gibi bu perde hiç yakışmamış.

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı