ALIŞTIK BİZ BUNLARA….

Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde Elektrik faturalarında bir skandal daha ortaya çıkarıldı.
Elektrik faturalarını okuyan personelin bedelini de biz ödüyormuşuz. Yani, bir şirket ihaleye giriyor. Elektrik dağıtım şebekesini alıyor. Orada bize hizmet için görevlendirdiği veya işe aldığı personelin maaşını elektrik tüketimi üzerinden belirli oranlarda bizden tahsil ediyor.

Basında yer alan haberlere göre, her faturaya farklı sayaç okuma bedeli yansıtıldığı belirlendi. Elektrik faturalarında tahsil edilen kalemler şöyle: “Kayıp kaçak bedeli”, “dağıtım bedeli”, “sayaç okuma bedeli”, “perakende hizmet satış bedeli”, “sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmeti bedeli”, “iletim bedeli”, “TRT payı”, “elektrik enerjisi fonu” ve “belediye tüketim vergisi.”
Gazeteler, yukarıdaki dökümü yaptıktan sonra “Elektrik kaçak bedelinin ardından sayaç okuma adaletsizliğin de yaşandığı tespit edildi. Bu bedelin her dağıtım şirketince ve her aboneye farklı uygulandığı anlaşıldı. Genellikle elektrik tüketim miktarının 0,1 ile çarpımıyla hesaplandığı belirtildi.” Diyorlar.

Halbuki, bana göre elektrik faturalarında bize doküman olarak yansıtılmayan, ama ödediğimiz faturaların içinde yer alan bazı kalemlerinde olduğuna inanıyorum.
“Trafo kayıp bedeli”, “Tesisat kullanma bedeli”, “Dağıtım sistemi kullanma Bedeli” bunlardan sadece üç tanesi.
Anlayacağınız, elektrik bedeli kadar da, şirketlerin bize yükledikleri bedelleri ödüyoruz. Haliyle faturalarda kabarıyor. O zaman, bizde kuralım bir şirket. Alalım ihaleleri. Nasıl olsa, vatandaş alınan personelin bile bedelini ödüyor.
Böyle hizmet etmeye can kurban. Benim şirketimin cebinden “yatırım” haricinde para çıkmayacak, kalan tatlı kar cebime girecek. Yatırımlar da, nasıl olsa geri dönüyor. Dağıtım ağı için yapılan yatırımlar faturalar ile tahsil ediliyor. Şirketler benim anladığım kadarı ile toplu yatırımlarını fatura aracılığı ile geri alıyorlar.

Eğer bu bedeller alınmıyorsa, niçin faturalarda bu kadar işlem kalemi gözüküyor. Bunlar süs için mi konulmuş faturalara? Karşılığında bize yansıtılmayan faturalardaki bu kalemlerin kurumda hesaplanarak alındığını sanıyorum.
Skandalı ortaya çıkaranlar, olayın bir de perde arkasını için soru önergesi vermeliler. Vermeliler ki, vatandaş olarak bizde faturalardaki bu kalemlerin ne işe yaradığını bilelim. İçimiz rahat olsun. Kimseye de beddua okumayalım.

Doğal gaz’de öyle.
Kış ayları geldimi zam üstüne zam geliyor.
Neden ? Yazın fazla kullanan yok. Ama kışın mecburen ısınmak için doğal gaza yükleneceğiz.
Anlayacağınız vatandaşın ödediği bedellerle iktidar istediği gibi borusunu öttürüyor. Kimse de buna ses çıkarmıyor. Ortaya çıkınca da, skandal diyoruz. Ama bunların önlenmesi için etkin bir sivil toplum hareketi göremiyorum. Kuzu kuzu ödüyoruz işte..

TRT, bizden aldığı katkı payları ile AKP’nin borazanlığını yapıyor. Saat başı verdiği haberlerle varsa yoksa iktidar partisi. Sanki bu ülkede başka siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları vs. yokmuş gibi hareket ediyor.
Üstelik kadrolaşma hareketini alenen yapıyor. Köşe başlarına yerleştirdiği insanların kimler olduğunu, hangi kurumlardan geldiğine dikkat ediniz.

Kısacası…
Biz bunlara alıştık artık…
İki de bir, kuzu kuzu vergimizi, faturalarımızı öderken; ortaya skandal çıkarmayın.
Bırakın ödeyelim.
Ortaya çıksa da, çıkmasa da bu “bedel” ödenecek.
Bir şey yapmıyorsunuz, bari “skandal” diyerek moralleri bozmayın..
Sizde alışın artık..
Bu devran böyle dönüyor…
Niye ortalığı bulandırıyorsunuz kardeşim?