REKLAMI GEÇ

Değişim Yaşıyoruz

Geçtiğimiz hafta sonunda Ak Parti’nin genişletilmiş İl Danışma Kurulu toplantısı vardı. Toplantıda enine boyuna siyaset konuşulurken, AKP’nin seçimlerdeki stratejisi başta olmak üzere, bugüne kadar yapılanlar anlatıldı. Toplantıda konuşmacıları dinledikçe neredeyse ağzım açık kaldı. Meğer Türkiye güllük gülistanlık bir ülkü imiş de, haberimiz yokmuş. Ekonomi iyi ve canlanma sinyalleri veriyor. Ülkenin her karışı şantiyeye dönmüş, işsizlik oranlarında ciddi düşüşler varmış, hatta ssklı işçi sayısı geçen…

/ DENİZLİHABER / 15 Ocak 2010 Cuma, 13:40

Geçtiğimiz hafta sonunda Ak Parti’nin genişletilmiş İl Danışma Kurulu toplantısı vardı. Toplantıda enine boyuna siyaset konuşulurken, AKP’nin seçimlerdeki stratejisi başta olmak üzere, bugüne kadar yapılanlar anlatıldı.

Toplantıda konuşmacıları dinledikçe neredeyse ağzım açık kaldı. Meğer Türkiye güllük gülistanlık bir ülkü imiş de, haberimiz yokmuş.
Ekonomi iyi ve canlanma sinyalleri veriyor. Ülkenin her karışı şantiyeye dönmüş, işsizlik oranlarında ciddi düşüşler varmış, hatta ssklı işçi sayısı geçen yıllara nazaran artmış.
Dış siyasetçe başarılı bir çizgi yakalamışız. Eskiden durumu çok kötü olan Türkiye, AKP hükümeti ile birlikte itibar kazanmaya başlamış, Yunanistan bile AB üyeliğimize yeşil ışık yakmış.
Yani hangi birisini saysam bilemiyorum. Tozpembe bir ülkede yaşıyormuşuz.

Bir anda kendimi eski Babil’de hissettim. Hani Kral Hamburabi’nin zengin, müreffeh ve güçlü Babil imparatorluğu’nun bir ferdi zannettim.
Karnım doyuyor, devletim beni koruyor ve kanunlar karşısında herkes eşit, zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olmuyor. Gelir dağılımında adaletsizlik diye bir şey yok. Sade sınıf farkı var. O’da köleler ve efendiler olarak.
Anlayacağınız insanlar mutlumu mutlu yaşıyorlar….
AKP kurmaylarının anlatımı ile vallahi kendimi Babil’in asma bahçelerinde geziyor olarak buldum.

Sonra hayallerden uyandım.
57. hükümetin ekonomik tetbirlerinin üzerine oturan ve Kemal Derviş kararlarını ilk iki yıllık iktidarlarında uygulayan AKP, kararların sonucunda yeni tetbirler ortaya koyamayınca ve Global krizi de ciddiye almayınca başımıza şimdiki felaketler geldi.
Anlatılanlar nerede, Türkiye’nin gerçekleri nerede?

Bakımdım etrafıma,
Bütün insanlar zengin, zengin olmasalar da tutmuşlar birisinin kıyısından işini yüzdürüyor. Yani tuzu kuru hepsinin.

Toplantı salonunun dışına çıktığımızda acı gerçeklerle karşılaştık hemen.
Saymama gerek var mı?
İşsizlik oranı aldı başını gidiyor.
AKP döneminde, ekonomik kriz ülkemizin ciğerini teğet geçerken Denizli’de büyük orandaki işsizler ordusuna 32 bin kişi eklenmiş. Kayıtlı olmayanlar buna dahil değil.
150 bin icra dosyası kapıya dayanmış.
Karnını doyurmaktan aciz insanlarımız, aldıkları üç kuruş para ile geçinmeye çalışırken; icralık olayları yüzünden kimisinin evi, kimisinin arabası gitmiş, kimisinin evinde yatak yorganından başka bir şey kalmamış.
Aileler parçalanmış. Boşanmalar ayyuka çıkmış.
Sosyal Yardımlaşma vakıfları aracılığı ile yapılan üç kuruşluk yardıma insanlarımız “Bugün de karnımız doydu” kabilinden “Allah razı olsun” diyorlar.

Ekonomi dibe vurmuş.
Bırakın büyük fabrikaların iflas etmesini, küçük işletmeler bile artık işleri yürütemez duruma gelmişler.
İnsanlar arasında korkunç bir gelir adaletsizliği oluşmuş,
Zengin daha zengin, fakir daha fakir olmuş.

Muhalefeti suçlamaktan, çalışmaları baltalamalarından şikayet eden iktidarın, Şehidlerimizi unutup, PKK’nin dağ kadrosunu düze indirmeyi amaçlayan içi boş açılım ile insanlarımızın kutuplara ayrışmasına vesile olduğunu her gün okuyoruz.
Kardeşce yaşayan insanlar birbirleri hakkında, sessiz de olsa “Acaba” diye düşünmeye başlamış..

İşte bir anlatılanlara baktım, bir de yaşadığım Türkiye’ye..
Eğer ben geri kalmış Afrika ülkelerinden birisinde yaşamıyorsam, gerçekten AKP kurmaylarının anlattıkları doğruysa;
Meğer ne menem bir ülkede yaşıyorum ya!!!
Ya da ben yaşamıyorum….
Yaşasam bile, değişime ayak uyduramıyorum demektir…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı