REKLAMI GEÇ

Deprem uzmanları Acıpayam’ı mercek altına aldı

Deprem uzmanları Acıpayam’ı mercek altına aldı

Denizli Jeoloji Mühendisleri Odası ve Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Acıpayam’da meydana gelen depremleri mercek altına aldı. Bölgenin geçmişini de değerlendiren uzmanlar 6 ve üzeri bir deprem beklenmeyen bölgede, 5.5 büyüklükteki bir depremin 83 yıl sonra tekrarlanma olasılığının bulunduğunu söylediler.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 4 Nisan 2019 Perşembe, 12:44

Denizli Jeoloji Mühendisleri Odası ve Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar ile Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehmet Özkul ve JMO Şube Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Barış Semiz, 20 Mart 2019 tarihinde Acıpayam’da meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki deprem ve arkasındaki artçılar ile ilgili bir değerlendirme raporu hazırladı.

80 İLE 85 YIL ARALIĞI
Deprem uzmanları tarafından hazırlanan raporda bölgenin geçmişi de değerlendirilirken, ön değerlendirme raporunda 80 ile 85 yıl aralığında benzer büyüklükte depremlerin tekrarlanabileceği ortaya konuldu. Hazırlanan raporda, K5D doğrultulu, 1.5 kilometre uzunluğunda yüzey çatlağının geliştiğini belirleyen ekip, depremde en çok etkilenen ve hasar gören yerin ise Ucarı Mahallesi olduğu belirtti.

ARTÇILAR BİR AY DAHA SÜREBİLİR
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ve araştırma sonuçlarını değerlendiren Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, “20 Mart 2019 tarihinde meydana gelen Acıpayam İlçesi Yeniköy Mahallesi merkezli AFAD verilerine göre 5.5, Kandilli Rasathanesine göre 5.7 büyüklüğünde olan bu deprem sonrasında büyüklüğü AFAD’a göre 4.9, Kandilli’ye göre 5.1’e kadar yükselen artçılar meydana gelmiştir. Artçılar hala devam etmektedir, tahminimiz bu tür artçılar bir ay kadar sürecektir” dedi.


EN FAZLA HASAR UCARI’DA
“Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ile birlikte oluşturduğumuz ekip ile bir takım merkez ve çevre mahallelerde incelemelerde bulunduk” diyerek açıklamasını sürdüren Kumsar, “Hasar alan yapıları incelediğimizde yığma ve kerpiç yapılarda depremin etkisiyle hasar oluştuğunu ve harç olarak kil kullanılmış taş yapılarda da hasarlar olduğunu tespit ettik. Acıpayam Ovası eski bir bataklık ve yeraltı su seviyesi yüzeye yakın. Bu nedenle geçmişte sudan arındırmak için ovada drenaj kanalları açılmış. Hala da bu kanallar aktiftir. Depremin merkez üssü olan Yeniköy ile Ucarı Mahallerinde zeminde kireçtaşları yoğunlukta. Ucarı’da başka bir önemli bir nokta ise mahallede bulunan göldür. Orada yeraltı suyu kaynak çıkışları mevcuttur. Kaynak çıkışlarının yoğun olmasından dolayı kireçtaşındaki ileri derecede yumuşuma ve yeraltı suyunun etkisiyle, depremin merkez üssü Yeniköy olmasına rağmen Ucarı’da hasarın daha fazla olduğunu gözlemledik. Ahşap telefon direkleri, depremin oluşturduğu dinamik yüklerin en fazla etkili olduğu hareket yönüne doğru kırılmışlardır. Bu kırılma yönleri bize meydana gelebilecek fayın hareketi ile maksimum kuvvetteki hareketin ipuçlarını veriyor. Sonuç olarak orta büyüklükte bir deprem yaşadık. Özellikle bölgede yeraltı suyunun zemin yüzeyine yakın olmasından dolayı hasar biraz daha fazla yaşanmıştır. Bu bölgede hasarlı yapıların kullanılmaması, bölgenin jeolojik yapısında ve zeminin jeoteknik özelliklerine uygun projelerle yapıların ve konutların inşa edilmesi gerekiyor’’ şeklinde konuştu.


83 YIL SONRA TEKRAR EDEBİLİR
Depremin tarihsel geçmişini de incelediklerini belirten Prof. Dr. Kumsar, ‘‘Bölgedeki depremlerin ne zaman gerçekleştiğini gösteren tarihsel kronolojisini de araştırdık. Acıpayam’da 1900 yılı ve sonrası meydana gelen deprem 1936 yılında 5,3 büyüklüğünde ve aynı yerde yaşanmıştır. Bu bölgede, aynı fayda 83 yıl sonra yeni bir deprem oluşuyor. Bu bizler için önemli bir bulgu. Acıpayam’da yaşanılan depremlerin 80 ile 85 yıl aralığında aynı büyüklükte tekrarlandığını ortaya koyuyor. Acıpayam Bölgesindeki kırılan bu faylar, Fethiye-Burdur Fay Zonu içerisindeki Acıpayam genişleme havzasını şekillendiren normal faylardır. Dolayısıyla oradaki hareketlilik farklı mekanizmalarda olduğundan, Denizli’deki aktif Honaz ya da Pamukkale faylarını tetiklemesi düşünülmemektedir’’ dedi.


6’NIN ÜZERİNDE DEPREM BEKLENMİYOR
Acıpayam havzasındaki fayların parçalı ve uzunluklarının 5-12 km arasında olmasından dolayı, bu fayların 6 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretmesi beklenmediğini ifade eden Prof. Dr. Halil Kumsar, ‘‘20 Mart 2019 tarihinde başlayan Acıpayam ve yakın çevresindeki bu deprem aktivitesinin 5.5’den daha düşük büyüklükteki artçı depremlerle yaklaşık bir ay daha devam etmesi beklenmektedir. Hasarlı binaların kullanılmaması önemle önerilmektedir’’ dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı