DP YENİDEN ŞEKİLLENECEK Mİ?

Genel seçimlerin Mayıs veya Haziran ayı içersinde yapılmasının muhtemel olduğunun konuşulduğu şu günlerde, sağ merkezin büyük partisi olarak kabul edilen Demokrat Parti’de büyük bir hareketlilik yaşanıyor.
DYP ve ANAP’ın birleşmesinden sonra, bir türlü istenilen istikrarı yakalayamayan DP, 5 Aralık tarihinde yapılacak olan büyük kongre öncesinde kulislere sahne olmaya başladı.
Gerçi iller bazında Anadolu’ya yayılan herhangi bir hareket ve heyecan yok ama, genel merkezin ateşlemesi ile dalga dalga yayılması beklenilen heyecan ateşinin fitili 5 Aralık tarihinde ateşlenebilir.

DP, 10. Olağan Kongresi’ni aralık ayında yapma kararı almıştı. Kongrede, Genel Başkan Cindoruk’un yeniden aday olması beklenirken, kırsal kesim başta olmak üzere bazı çevrelerin ve partililerin, hatta 65 kadar İl Başkanının uzun süredir “aday ol” baskısı yaptığı eski DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in ise “durum değerlendirmesi yaptığı” belirtilmişti. Ancak partinin Genel İdare Kurulu (GİK) üyelerinin Çiller’in partiye katılımını istemediği de vurgulanıyor. Bu durumun parti tabanında “huzursuzluğa” yol açtığı ve partiyi bölünmelere doğru götürebileceği de ifade ediliyor.
Tansu Çiller’in geçtiğimiz kongreler sürecinde “geliyorum” demesine rağmen, son anda gelmekten vazgeçmesi; partilileri Çiller’e karşı “acaba” şeklinde düşünmesine vesile oldu. Partililer, “Çiller gelmeden inanmayız” kabilinden fısıldıyor. Ve O’nu partinin başına geçmesi için bir nevi zorluyor.
Tansu Çiller’in de bu baskıya dayanacağını sanmıyorum. Netlik kazanması bakımından kararını kongre öncesinde kesin bir dille açıklayacaktır sanıyorum.

Kongrenin, bir süre önce Cindoruk’a “bayrak açan” eski Başbakan Mesut Yılmaz ekibi ile genel merkez çekişmesine sahne olması da bekleniyor. DP’de tüm bu tartışmalar yaşanırken, kongre öncesi CHP’den istifa eden İstanbul milletvekili İlhan Kesici, eski İçişleri Bakanı, Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan ve eski AKP’li bakan, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’in, Avrasya’yı iyi tanıyan, Ahmet Yesevi Üniversitesi kurucu mütevelli Heyeti Başkanı Namık Kemal Zeybek’in partiye katılmak istediği yönündeki taleplerini parti yönetimine ilettiği öğrenildi. Şener ve Kesici’nin partiye katılımları Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk tarafından değerlendirilecek.

Hüsamettin Cindoruk onay verirse, her üç isim de genel kongrede bulunacak. Şener’in adı daha önce de Numan Kurtulmuş’un istifasının ardından Saadet Partisi’nin (SP) genel başkanlığı için geçmişti. Hatta Şener, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ı ziyaret etmişti.

Basından izlediğim kadarı ile, DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz de hafta başında DP’ye birleşme çağrısında bulunmuştu. Başkan Özaçıkgöz, “DP’deki arkadaşlarımıza bir çağrıda bulunuyorum; çıkış noktamız ve savunduğumuz fikirler aynıdır, ayrımız gayrımız yoktur. Türkiye, Türkiye olalı böylesine ağır bir kaosun içine hiçbir zaman düşmemiştir. Daha fazla vakit kaybetmeden gelin kucaklaşalım. DYP’yi bir kere daha iktidar yapalım ve Türkiye üzerinde oynanan bütün oyunları hep beraber bozalım” demişti.
Türk halkının istikrar ve yozlaşmamış bir siyaset aradığı şu günlerde, DP’nin büyük kongresinde güçlü isimlerle takviye edilerek; yeniden yapılanmış bir parti yönetiminin ortaya çıkması büyük önem arzediyor. Çünkü hem siyasi çevrelerde, hem de parti tabanında beklentiler çok yüksek. Bu beklentileri boşa çıkarmayacak bir kadronun oluşması, tahminimce AKP iktidarının da sallanmasına vesile olacaktır.

DP tabanı, 1980’li yıllarda Rahmetle Turgut Özal iktidarını beşik gibi sallayan, siyasi sıloganların arasına yerleşen Hüsamettin Cindoruk muhalefetini özlüyor. Gerçi Cindoruk artık o yaşlarda değil, siyasetimiz de o anlayışları çoktan çöpe attı.
Ama bu, DP yeni siyasi arenada yerini alamayacak manasına gelmez. Çünkü parti içersinde çok değerli siyasetçiler, bilim adamları var. Bunların çalışmaları ile DP yeniden halkın gönlünde yer edinecek siyasi yapılanmayı oluşturabilir.

Gönül istiyor ki, Türkiye’nin her karış toprağında alın teri olan, bugün AKP tarafından bir bir satılan dev yatırımların hemen hemen hepsinde çimentosu bulunan DP geleneği, yozlaşan siyasete çeki düzen versin.
Çiftçinin, üreticinin yüzü gülsün. İnsanlar eskisi gibi, harman sonunda kızını, oğlunu evlendirsin. Genel merkezden tabana yayılan sevgi ve siyaset rüzgarı Türkiye çemberinde demokrasi ve şeffaflığı uçursun.

Büyük ihtimalle Demokrat Partinin Olağan Büyük Kongresinin yapılacağı 05.Aralık.2010 tarihinin bir dönüm noktası olacağı kaçınılmaz görünüyor.