REKLAMI GEÇ

Neden Hayır çıktı acaba?

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumda batı şeridinin “Hayır”, İç Anadolu ve Güney Doğu ile Doğu şeridinin “Evet” demesi hala konuşuluyor. AKP bu durumu içine sindiremediği için “Hayır” verenleri araştırmaya yönelik bir çalışma başlattı. Üstelik, iller bazında milletvekillerine görev vererek durumu rapor etmelerini istiyor. Doğu ve G.Doğu illerimizde “Evet” çıkmasının nedeni belli. BDP’nin boykotu Evet oylarına yansıdı. Eğer BDP ve PKK boykot etmeseydi, birkaç…

/ DENİZLİHABER / 5 Ekim 2010 Salı, 14:03

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumda batı şeridinin “Hayır”, İç Anadolu ve Güney Doğu ile Doğu şeridinin “Evet” demesi hala konuşuluyor.
AKP bu durumu içine sindiremediği için “Hayır” verenleri araştırmaya yönelik bir çalışma başlattı. Üstelik, iller bazında milletvekillerine görev vererek durumu rapor etmelerini istiyor.

Doğu ve G.Doğu illerimizde “Evet” çıkmasının nedeni belli. BDP’nin boykotu Evet oylarına yansıdı. Eğer BDP ve PKK boykot etmeseydi, birkaç tane numune il daha Hayır vererek AKP yönetimini yanıltabilirdi.
İlimizde ise, bakıyorsunuz her şey ters yüz olmuş, AKP’li belediyelerin olduğu yerlerde “Hayır”, muhalefet belediyelerinin olduğu yerlerde ise “evet” çıkarak, adeta siyasi partilerimizin hepsine birden bir mesaj verilmiştir.
Muhalefet partilerine verilen mesaj,”Biz size seçtik ama, iktidar ile Millet ile kavga edin diye seçmedik. Sizleri bize hizmet edin; bu işi en iyi sizlerin yapacağına inandığımız için seçtik. Eğer siz haddinizi aşarsanız sizi alaşağı ederiz” şeklindedir.

Dikkat ederseniz, AKP yöneticileri bulundukları bölgelerde hizmet üretsin, üretmesin seçili başkanları çeşitli vaatler ile partilerine götürerek aday yapmıştır. Bulundukları bölgelerde sevilen ama AKP kurmayları tarafından ise başarısız gözüken AKP’li başkanlar, o bölgedeki birkaç kişinin sözü üzerine kurban edilmiş, yıllarını AKP’ye vermiş bu insanlar küstürülmüştür. Yani siyasi tahta ters yüz edilmiş, gerçekten kıt imkanlar içersinde hizmet etmeye çabalayan siyasetçiler partiden uzaklaştırılmıştır.

İşte, 12 Eylül referandumunda Denizli halkı, bu ters yüz edilen siyaset tahtasını dengeye oturtmuştur.

Kale, Baklan, Çivril ve Acıpayam ilçelerine bakın, bu durumu göreceksiniz. Bu ilçelerimizin halkı Evet veya Hayır oylarını siyasetçilerimizin istediği gibi değil, kendi istedikleri gibi vermişlerdir.
Özellikle Kale ilçesinde, cemaatin de ağırlığı çoktur. Yüzde 68 oy oranı ile seçilen Belediye Başkanı İsmail Yarımca, ilçesinde aynı oy oranına yakın bir şekilde Evet çıkmasına mani olamamıştır.
Kale ilçesinde mahalli seçimlerde muhalefeti destekleyen cemaat, Anadolu Lisesi ve Üniversitenin ilçeye kazandırılmasında AKP kurmaylarının “biz getirdik” yalanlarına uymuş ve Evet vermiştir. Ama Başkan Yarımca’ya da “Biz seni destekleriz ama, iktidar ile kavga etme” mesajı vermiştir.
Baklan ilçemizde de Belediye Başkanı İsa Karaçolak’ın MHP’den başkan seçildiğinde tam kadro arkasında olan halk, referandum da “Hayır” diyerek, onun parti değiştirmesini beğenmemiş ve mesaj vermiştir.
Keza yine, Çivril ilçesine Başbakan sayın Recep Tayip Erdoğan gelmesine rağmen, buradaki kısır siyasi çekişmelere halk dur demek için hayır vermiştir. Elbette Adnan Keskin varlığını da unutmamak gerekir.
Acıpayam ilçesinde ise, Belediye başkanının göreve gelir gelmez mevcut düzeni kendine göre değiştirmeye çalışması halk tarafından benimsenmemiş ve ihtar verilmiştir.

Durum böyle iken, hala insanların neden Hayır verdiklerini düşünmek bana göre yanlıştır.
Değerli Bakan Selma Aliye Kavaf, “Hizmetleri yapan biziz. Halkımızın yüzüne bakacak cesaretimiz var” derken, her gittiği yerde AKP sözünü de etmektedir. Sonra da “biz partizanlık yapmıyoruz” açıklamasını yapabilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı, tarafsız olması gerekirken, partisinin probagandasını yapabiliyorsa; o zaman kendisini eleştirenlere de kızmayacak ve alınmayacaktır.

Hayır oyu çıkan bölgelere gideceğini ve araştıracağını daha önce açıklayan sayın Bakan Kavaf’ın, gezilerini “Evet” çıkan bölgelere kaydırması, Denizli kamuoyunda teşekkür turları olarak değerlendirilse de; “Hayır” çıkan bölgelere gitmeyişini aynı kamuoyu ceza olarak değerlendirmektedir.
Şu sıralarda, Denizli kamuoyu, ilimizin “Hayır” oyu vermesinden dolayı cezalandırılacağını konuşmaktadır.
Değerli bakan her ne kadar, “Evet ve Hayır veren insanlarımız, bizim insanlarımız. Ayırım yapmadan biz hizmetlerimize devam edeceğiz” dese de; insanların ceza alacaklarından emin olmasını kimse izah edemez. Özellikle Denizli’nin Büyükşehir konusunda, ceza alacağını sokaktaki insanlar bile konuşmaktadır.

Referandum öncesi ilimizin Büyükşehir olma konusundaki iktidarın sözlerini “seçim yatırımı” olarak değerlendirenler, “Göreceksiniz Büyükşehir olmayacağız. Ceza geliyor” diyorlar. Bunu yanıltmanın tek yolu ilimizin Büyükşehir olmasıdır.

Ve, değerli AKP kurmaylarının söylediklerimi, yoksa kamuoyunda konuşulanların mı doğru olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz..
İlimizin neden Hayır dediği, işte buradaki gerçeklerde yatmaktadır.
Umarım AKP kurmayları verilen dersi iyi ezberlerler….

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı