REKLAMI GEÇ

SORUMLUSU KİM OLACAK?

İlimizdeki trafik kaosu malumunuz. Emniyet Müdürlüğü çok sıkı tedbirler almasına, sürekli denetim yapılmasına rağmen insanlarımız hala anlamıyor. Üç kuruş parayı otoparklara vermemek için, araçlarının çekilmesine, ceza almayı bile göze alarak yollara park etmeyi sürdürüyor. Trafik ekipleri sürekli geziyor, anons yapıyor. Yollar boşalıyor, yarım saat sonra bir bakıyorsunuz yollar dolmuş. İlk şeritler otopark oluvermiş.. İnsanımızda bilinç, eğitim olmayınca; görevliler ne yapsın bilmem ki… Geçtiğimiz günlerde…

/ DENİZLİHABER / 14 Ekim 2011 Cuma, 15:10

İlimizdeki trafik kaosu malumunuz. Emniyet Müdürlüğü çok sıkı tedbirler almasına, sürekli denetim yapılmasına rağmen insanlarımız hala anlamıyor. Üç kuruş parayı otoparklara vermemek için, araçlarının çekilmesine, ceza almayı bile göze alarak yollara park etmeyi sürdürüyor.

Trafik ekipleri sürekli geziyor, anons yapıyor. Yollar boşalıyor, yarım saat sonra bir bakıyorsunuz yollar dolmuş. İlk şeritler otopark oluvermiş.. İnsanımızda bilinç, eğitim olmayınca; görevliler ne yapsın bilmem ki…
Geçtiğimiz günlerde Televizyon izlerken, bizim Denizli gibi, başka illerin de en büyük sorunlarının başında trafik meselesinin geldiğini duydum. Ama, diğer illerde insanlar araçlarının çekilmesine, ceza yazılmasına aldırmıyorlar da; çekicilerin vurdumduymaz davranışlarından yakınıyorlar.

Bir vatandaş, (hangi ilde olduğunu hatırlamıyorum şimdi) aracının çekici ile götürüldükten sonra ön tarafının hasara uğratılmasından dolayı şikayetçi idi.

Yani son model aracı çekici ile çekmişler, sahibi aracını teslim alırken ön tarafında baya bir hasar vardı.
Araç sahibi, “Çekmelerine sözüm yok da, çekerken bari dikkat edin kardeşim. Aracımın çekilmesi sırasında buradaki esnaflardan öğrendiğim kadarı ile Benim aracımı çekiciye yerleştirirken, galiba halatları gevşek bırakmışlar, aracım düşmüş, bu hale gelmiş. Şimdi ben, kime şikayet edeyim? Ne yapayım?” diye televizyon muhabirine soruyordu.
Haklı.. Çünkü sağlam malını, kusurlu teslim aldı ve ortada suçlu yok.

Haksız; çünkü yasak yere park edersen, elbette sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın.

Ancak ! Vatandaş, nasıl kuralları ihlal ettiği için cezasını çekiyorsa, bu tür olaylarda da ihmalkar davranan, sorumsuzca araçları hırpalayarak çeken şahıslar da sorumlu olmalı değil mi? Hak, adalet dediğimiz mefhum, sadece suçlu gibi gözüken vatandaşa karşı işlememeli. Yetkili kimseler de, yaptıklarına karşı sorumlu olmalı.
Bu konu Trafik kanununda veya Ulaştırma bakanlığında bir genelge var mı bilmiyorum. Lakin olması lazım. Olmazsa, insanlar yaptıkları işlerin sorumluluklarını bilmeden iş yaparlar ki, bu da tehlikelidir.
Var mı, yok mu bilmiyorum. Ben, sadece izlediğim bir haberi irdeliyorum burada. Bana göre olması gerekeni yazıyorum. İnsanın mantığı da bunu kabul ediyor..

Yine, dünkü yazdığım çekici ücretleri konusu. Bu işlerin standartı olmalı. Kanunlar çerçevesinde verilen ücret alınmalı, işlemler yapılmalı..
Yine, son zamanlarda Asker uğurlama törenlerinde görüntü ve ses kirliliği biranda kesildi. Kınalı kuzular uğurlanırken oluşturulan konvoylar, trafik ekiplerinin ısrarlı takibi ve araçları sudan bahanelerle bile olsa bağlamaları veya ceza kesmeleri ile kesiliverdi.
Gece yarısı insanları rahatsız eden -ben, pek rahatsız olanları görmedim ama- konvoylar artık eskisi kadar çok yapılmıyor. Yapılanlar da klakson çalmadan yapıyorlar.

Yani; trafik konusunda da aynı titizliğin olması halinde, eminim bir gün bıçak gibi kesilecektir. Yeter ki, bıkmadan usanmadan Denizli’nin bizim olduğunu, birlik ve beraberlik içinde yaşamak zorunda olduğumuzu anlatalım..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı