YİNE TRAFİK… YAZACAĞIM, ÇÜNKÜ…

Yollar düzgün olunca; insanlarımız hız yapmaya, olumsuz ve olmayacak yerlerde karşı taraf boşsa hızla araçları sollayarak geçmeye; yollar tamamen boş ise, yolun ortasında U dönüşü yapmaya, Ulu Cami’de cenaze namazına veya Cuma namazına gelmişse, otoparklar varken kaldırıma park etmeye devam ettikleri müddetçe! Bende köşemde bıkmadan, usanmadan bu olumsuzlukları yazmaya devam edeceğim.

Ta ki, Denizli İl Trafik Komisyonunda Denizli halkının yararına olan kararlar alınana, bizim gibi ilimizin menfaatine olan olayları dile getiren insanların yazılarına komisyon üyelerinin burun kıvırmayı bıraktıkları güne kadar yazacağım.
Yazacağım. Çünkü bu Denizli bizim. Başka Denizli olmadığına göre, güzelliklerin trafik çirkinliği içersinde kaybolmasını istemiyorum. Trafik polisi arkadaşlarımızın çaresizlikleri, insanlarımızın vurdumduymazlığı karşısında; yetkililerin de masa başında Denizli’mizin sorunlarını rafa kaldırmaları devam ettikçe yazacağım.

22 Eylül Perşembe günü İl trafik komisyonu toplantısında dile getirdiğim sıkıntıların ele alındığını, Ulu Cami’de cenaze namazı veya Cuma namazı kılındığında araçların oto parklara park edilmesi yönündeki düşüncelerin kabul görmediğini de biliyorum. O müstesna günlerde Denizli Belediye Otoparkının ücretsiz olduğunu bende biliyorum.
İyi de, niçin araçlar oraya yönlendirilmiyor?
İnsanlara örnek olması için Valilik ve Belediye başta olmak üzere, Denizli erkanının makam araçları o müstesna günlerde niçin otoparklara park edilmiyor ?

Madem, bahsedildiği gibi orada ekip nöbet bekliyor. Niçin müdahale edilmiyor? Trafik ekibinin hiçbir araca “otoparka gidin” dediklerini duymadım. Onlar da, “kelli felli” insanların gelmesi ile elleri kolları bağlı, çaresiz kaldırımlara park eden araçları bekliyorlar. Daralan yoldan cambazlık yaparcasına geçen hat minibüslerinin geçişlerini düzenliyorlar.
İlimiz Emniyet Müdürü’nün bizzat trafik akışını sağlamak amacıyla caddelerde görünmesi, müdahale etmesi bahsettiğim sıkıntıların olduğuna işaret değil midir? Yine, trafik kazalarının az veya çok artmasının sebebi, bahsettiğimiz sıkıntılardan kaynaklanmıyor mu? O halde düşünmek lazım; bir yerlerde aksayan yönler, arızalar var.

Yine, haftalar öncesinde Albayrak Meydanı ile ilgili bir haberimiz oldu. Orada yaşanan sıkıntıları resimlerle kare kare sayfalara getirdik.
Kesinlikle o meydan da hız akışını önlemek, insanların daha düzgün trafik içersinde seyir etmelerini sağlamak için sinyalizasyon kesinlikle şart diye yazdık.
Aradan bunca zaman geçmesine rağmen, Albayrak meydanı yeni gündeme geliyor. O da, alt komisyonda incelenecek.
Hani meşhur bir atasözümüz vardır; “Ölme eşeğim, yaz gelince yeşil yonca yersin” diye..

İşte o misal, sorunlar rafa kalktıkça, Biz Denizli insanı daha çokkkkk çile çekeriz.