REKLAMI GEÇ

Dionysos’un evinde şarap sanata dönüşüyor

Dionysos’un evinde şarap sanata dönüşüyor

Antik çağ bağ ve şarap üretiminin önemli merkezlerinden Bekilli’de giderek üretim miktarı ve kalitesini yükselten şarap sektörü, şimdi de şarap üretimini sanat faaliyetine dönüştürüyor.

/ DENİZLİHABER / 12 Nisan 2013 Cuma, 17:44

Yaşar TOK

Bekillili sanat dostu Tuncer Mankır, ürettiği mitolojik ikonaları konu edinen heykellerini şarapla tamamlayarak sanat ve şarap ilişkisini farklı bir boyuta taşıyan çalışmalarıyla dikkati çekiyor.
Efes ve Hierapolis antik kentlerinin mitolojik, dinsel ve sanatsal figürlerini yaptığı heykellere konu edinen Mankır, Meryem Ana, Aziz Philippus, Aziz John, Artemis Tapınağı, Hierapolis Travertenleri ve Hierapolis Antik Tiyatrosu’nu rölyef kabartmalarında yaşatıyor.
Yaptığı heykelleri 35 cl’lik şaraplarla tamamlayan sanatçı, tasarımlarını kendine ait atölyesinde tek başına uyguluyor.
Efes, Şirince ve Hierapolis ören yerleri hediyelik satış büfelerinde satışta olan heykel ve rölyefler özgün çalışmalar olarak turistlerin ilgi odağına dönüşüyor. Yuvarlak formlu, gövdesinde figür kabartmaları bulunan ve kapağı çıkarılıp takılabilen eserler, bir yandan süsleme eşyası olarak kullanılabiliyorken, içindeki şarap açılıp tüketildikten sonra da aynı işlevini koruyacak özellikte üretiliyor.

Tuncer Mankır konuyla ilgili olarak sorduğumuz soruya verdiği yanıtta, “37,5 cl.lik şarap şişeleri üzerine uygulanan Hierapolis ve Efes kökenli figürlerin yer aldığı çalışmalarımı eskitme ve varak yöntemleriyle yapmaktayım. Bu çalışmalar tamamen özgün tasarımlar olup telif hakları tarafımdan satın alınmıştır. Ben bu çalışmaları satmak amaçlı değil, amatör hevesle üretmeye başladım. Bildiğiniz gibi bizim bölgemiz 2500 yıldan bu yana Anadolu şarapçılığının en gözde bölgelerindendir. Antik çağda, bu bölgeden sallarla Menderes nehri üzerinden Efes Limanı’na şarap fıçıları taşınır, deniz yoluyla Roma soylularına ulaştırılırmış. O dönemde İtalya’da şarap üretimi neredeyse yok denecek kadar azmış. Çünkü bağcılık asıl olarak Anadolu’da Mezopotamya ve şimdiki batı Anadolu bölgelerinde gelişmiş.

Bekilli, Güney ve Çal havzasının toprak, rüzgar ve iklimi, şaraplık üretim için en uygun koşullara sahipmiş. Nitekim günümüzde de aynı özelliklerini koruyan bir bölge burası. Halen Türkiye şaraplık üzüm üretiminin neredeyse %30’unu bu bölge karşılamaktadır. Dahası, Helenistik şarap tanrısı Dionysos adına ilk kent burada kurulmuş. Adını verdiğim ilçelerin tam ortasında yer alan antik kentin adı Dionysopolis’tir. Ben çalışmalarımda bu kültürü nasıl değerlendirebilirim fikriyle yola çıktım ve sonunda ortaya bu eserler çıktı. Benim rölyef-heykellerim Hierapolis ve Efes için prestijli hediyelik ürün olarak görülüyor, bu da işin en keyifli tarafı” dedi.

Bu tür turistik amaçlı nitelikli çalışmaların çoğalmasıyla turizm potansiyeline etki edilebileceği ve Denizli’nin tanıtımına katkı sağlanabileceğine işaret eden Mankır, yeni ve özgün tasarımlarının giderek çeşitleneceğini ve çok yönlü bir tanıtımla Denizli sanat tarihinin renkleneceğini sözlerine ekledi. Yakında Denizli Valisi ile bir görüşme yapmak için randevu almak istediğini belirten Mankır, valiliğin ilgisi ile bu alana yönelik çalışmaların çoğalabileceğini belirtti.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı