JMO: Kaygılanıyoruz, çünkü yaşananlardan ders çıkarılmadı
Jeoloji mühendisleri Odası (JMO) Denizli Şubesi’nden yapılan açıklamada, Marmara bölgesi’nde 16 yıl önce yaşanan deprem felaketine dikkat çekilerek, yaşanan olumsuzluklara rağmen yeterince önlem alınmamasından kaygı duyulduğu vurgulandı.
Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 17 Ağustos 2015 Pazartesi, 13:46
Açıklamada, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara Depremi’nin üzerinden 16 yıl geçtiği, depremin binlerce yurttaşımızın yaşamını yitirdiği, on binlerce yurttaşımızın yaralandığı tarihimizdeki en acı felaketlerden birisi olduğu anımsatılarak, şöyle denildi:
“Mevcut deprem bölgeleri haritamıza göre; topraklarımızın % 66’sı 1’inci ve 2’inci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır. Konutlarımızın % 44’ü 1. derece, % 25’i 2. derece deprem bölgesinde yer alırken, nüfusumuzun yaklaşık 34 milyonu yani % 43’ü 1. derece, yaklaşık 22 milyonu yani % 30’u 2. derece deprem bölgesinde yaşamaktadır.
Çağdaş ülkelerde böyle bir gerçekle karşı karşıya kalan toplumun her kesiminin afet zararlarının azaltılması konusunda kendine düşen görevleri yapması gerekirken, ülkemizin gerçeği olan deprem konusunda; bireyden kamu kurumuna, özel sektörden sivil toplum örgütlerine kadar çok paydaşlı bir yapıda oluşturulması gereken çalışmalar bu güne kadar maalesef ortaklaştırılamamıştır.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak deprem zararlarının azaltılması konusundaki düşüncelerimiz kamuoyu ile her zaman paylaşılmış, deprem zararlarının azaltılması konusunda ortak çalışma kültürünün oluşturulması konusunda ki çabalarımız da aralıksız sürdürülmüştür. Bu kapsamda; Jeoloji Mühendisleri Odası olarak gerek bilimsel kurullarımızda, gerekse oluşturduğumuz “Doğa Kaynaklı Afetler ve Afet Yönetimi” çalışma grubumuzda yaptığımız etkinliklerle ve yayınlarımızla sürekli ilgilileri uyarıyor ve bilgilendirmeye gayret ediyoruz. Ülkemizin deprem gerçeğinin bilincinde olmamıza ve deprem zararlarının azaltılmasına karşı verdiğimiz savaşa rağmen kaygilaniyoruz.
Kaygılanıyoruz çünkü;
Türkiye, tarih boyunca çeşitli büyüklükteki afetlere maruz kalmış olmasına rağmen, sağlıklı yapı stoğuna sahip, güvenilir kentsel çevreler yaratmak konusunda başarılı olamamıştır.
Mevcut yapı stoğumuza bakıldığında, ülkemizin depreme karşı savunmasız olduğu görülmektedir. Kentlerimizin büyük ölçüde yerleşime uygun olmayan alanlarda, denetimsiz ve yasalara aykırı yapılaşmalarla biçimlenmiş olması, yaşanan doğal afetlerin kentlerimizde yarattığı tahribatın hem insani hem ekonomik açıdan çok büyük boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır. 1999 Marmara depreminden sonra depremlere çare olacağı anlayışı ile çıkarılan Yapı Denetim Kanunu ve mevzuatı ile 2011 yılından Van depreminden sonra çıkarılan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun (Kentsel Dönüşüm) hızla amacından uzaklaşarak “kentsel imar rantının dönüştürülmesi” odaklı hale gelmiş , jeoloji mühendisliği mesleğini ve bilimi yok sayan “ben yaparsam olur” mantığıyla şekillenmesi kaygılarımızı yükseltmiştir.
2012 yılında yürürlüğe giren ülkemizin afet konusundaki ilk strateji belgesi olan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın (UDSEP-2023) deprem konusunda bir yol haritası olarak geleceğe ilişkin çalışmalarda bize yol gösteren rehber olacağına inanmıştık. Eylem planı, eylemleri yerine getirmekle sorumlu kuruluşlarımızın ilerleyen aşamalarda sorumluluklarını yerine getirmediğini ve yeterince ilgi gösterilmediğini kaygıyla izliyoruz.
Ulusal Deprem Araştırma Programı projelerinin özellikle de ülkemizdeki aktif fayların detay özelliklerini, deprem tekrarlanma aralıklarını saptayacak olan ulusal boyuttaki paleosismoloji konusundaki çalışmaların desteklenmediğini, verilen Ar-Ge desteği bütçelerinin kısıtlandığını, bilime karşı olan tavrın ön plana çıktığını kaygıyla izliyoruz.
Ülkemizin deprem gerçeği bilinmesine ve tüm uyarılarımıza rağmen ilgili kurumların işlettikleri kritik tesislerimizde (barajlarımız, demiryollarımız, okullarımız, köprülerimiz gibi) depreme karşı gerekli tedbirlerin (erken uyarı sistemleri, deprem gözlem sistemleri, yapı sağlığı izleme sistemleri gibi) alınmadığını ve yaşanan büyük depremlerden ders alınmadığını kaygıyla izliyoruz.
Jeoloji Mühendisliği mesleğinin “depremle baş edebilme” kavramı içinde yeterince yer almadığını görüyoruz. Uyarılarımıza rağmen, jeoloji mühendislerinin konuyla ilgili kamu kurumlarında, yerel yönetimlerde, özel sektörde yeterince istihdam edilmediğini, mevzuatlarımızda jeoloji mühendisliği meslek disiplinine yer verilmediğini, uygulamalarımızın ve görüşlerimizin yeterince dikkate alınmadığını kaygıyla izliyoruz.
Sonuç olarak, kaygılarımızdan arınmak istiyoruz
Amacımız, vatandaşlarımızın diğer dünya vatandaşları kadar çağdaş, çevre, plan, fen ve sağlık açısından uygun ve güvenli yaşam mekanlarına sahip olmalarıdır. Ar-Ge desteklerinin sağlanması, hedeflenen strateji ve planların hayata geçirilmesi ve ilgili tüm kanun ile yönetmeliklerinin afet risklerini azaltma odaklı olarak yeniden düzenlenmesi ve gereği gibi uygulanmasının denetimi bizi istenen sonuca ulaştıracaktır.
Jeoloji Mühendisleri Odası olarak deprem zararlarının azaltılması konusundaki çalışmalarda varız, var olmaya devam edeceğiz. Mesleğimiz açısından “biz demiştik” kavramını etik bulmuyor, sorumluların gereken tedbirleri almasını talep ediyor ve bunun takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.”
Yorum Yaz
Hava Durumu
Denizli | Sıcaklık (°C) | Durum | |
---|---|---|---|
En Düşük | En Yüksek | ||
29 Mart 2024 Cuma | 14 | 25 | Parçalı Bulutlu |
30 Mart 2024 Cumartesi | 14 | 28 | Az Bulutlu |
31 Mart 2024 Pazar | 14 | 29 | Parçalı Bulutlu |
1 Nisan 2024 Pazartesi | 16 | 29 | Az Bulutlu |
2 Nisan 2024 Salı | 16 | 30 | Açık |
Büyükşehir Rehber
Tel: | +90 (258) 280 20 20 | |
Tel: | +90 (258) 265 21 37 | |
Sms: | +90 (258) 265 21 37 | |
Fax: | +90 (258) 280 29 99 | |
Mail: | denizli@denizli.bel.tr |
http://denizli.bel.tr/
/denizlibuyuksehirbld_
Büyükşehir İlçe İrtibat
ACIPAYAM - 0541-612 33 38
SERİNHİSAR - 0541-672 70 64
KALE VE BEYAĞAÇ - 0541-612 33 44
TAVAS - 0549-541 23 30
SARAYKÖY VE BABADAĞ - 0533-667 39 41
BULDAN - 0541-672 70 16
ÇİVRİL VE BAKLAN - 0533-733 25 73 0549-744 58 82
ÇAL VE BEKİLLİ - 0549- 747 33 58
BOZKURT VE ÇARDAK - 0549-541 23 26
_