Pamukkale’de tartışılan dijital müzenin yeri değişiyor

Dijital müzeler, geleneksel sergilerin ötesine geçerek interaktif teknolojilerle tarihe yolculuk sunan modern yapılar. Türkiye’de Topkapı Sarayı Dijital Müze ve Ankara Etnografya Müzesi’nin dijital bölümleri örnek teşkil ediyor. Pamukkale’de Hierapolis antik kentine planlanan dijital müze binası ise mahkemece durduruldu.

DİJİTAL MÜZENİN YERİ DEĞİŞİYOR
Mimarlar Odası Denizli Şubesi Başkanı Özlem Durdu Kabel, oda binasında basın mensuplarıyla buluştu. Pamukkale’deki Dijital Müze Projesi’yle ilgili üç yıl önce açtıkları davayı kazandıklarını açıkladı. Antik havuzun yanındaki araziye planlanan müzenin yapılmayacağını belirten Kabel, firmanın yeni bir yer arayışında olduğunu ve sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.

“GERİ DÖNÜŞ OLMAYACAK”
Kabel, “Mimarlar Odası Denizli Şubesi olarak üç yıl önce başlattığımız Pamukkale’nin kalbine, Kültür Bakanlığı tarafından yapılan bir ihale ile bir şirketin yapmak istediği dijital müze ile ilgili İzmir Bölge İdare Mahkemesi’nde açtığımız davayı kazandığımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Artık geri dönüşü olmamak üzere biz bu davayı kazandık” dedi.

UZMAN GÖRÜŞLERİNİN ETKİSİ
Kabel, bilirkişi raporuna rağmen mahkemeye sundukları uzman görüşlerinin davada belirleyici olduğunu belirtti: “Bu da kentteki her yapılı çevrede uzman görüşlerine başvurulması gerektiğini gösteriyor. Mahkeme, binanın yapılmasının yanlış olduğuna karar verdi.”

KARARIN GEREKÇESİ
Mahkeme, projenin büyüklüğü, yüksekliği, kütle yoğunluğu, mevcut plan düzenine aykırılığı, su aksına engel olması, sadece müzeye hizmet etmeyecek olması ve servis yapılarıyla büyük kütle oluşturması gibi gerekçelerle yapıyı durdurdu.
Kabel, “Pamukkale’deki yapılaşmaya ilişkin Mimarlar Odası’nın 90’lı yıllarda başlattığı çalışmanın devamı getirilmiş oldu” dedi.

SPOR SALONU ELEŞTİRİSİ
Kabel, yıkımına başlanan 69 yıllık spor salonu ile ilgili de DBB’ye eleştiri yöneltti. Binanın kentin kültüründe bir yeri olduğunu belirten Kabel, ““Bizim burada eleştirdiğimiz nokta proje elde etme yöntemi. Kentte kamuya ayrılmış alanlarda yapılacak her türlü hizmet ve projede kentlinin söz hakkı vardır. Mimarlar Odası bir STK olarak şehir hakkını sonuna kadar savunur. Burada yapılacak yeni bir projede, Mimarlar Odası olarak bu kentte bulunuyorsak, proje elde yöntemlerini büyükşehir ile tartışmak gerekir. Neden? Çünkü ortaya çıkacak eser tüm kentlinindir. Kamuya ait yapılan yarışma yöntemi ya da çağrı yöntemleri ile Denizli’de yaşayan mimarlar proje elde etme sürecine dahil edilebilir. Belediye başkanlarının hızlı olma, bulundukları döneme proje yetiştirme kaygılarını çok iyi anlıyoruz. Yani bu projeler hazırlanıp yıkım aşamasına geçilmesi, Mimarlar Odası olarak eleştireceğimiz temel konulardandır” dedi.

Yönetim kurulu üyesi Tuğba Acar Panayır ise “Kültürel mirasın ileriye aktarılması çok önemlidir. İleriye aktarma olmazsa kentler kimliklerini kaybeder. Spor salonu 1956’da yapılmış bir cumhuriyet dönemi yapısıdır. Denizli kent kimliğinde ve hafızasında çok önemli bir yeri olan binadır. Dolayısıyla Denizli’ye sorulmadan hele ki bu konuda uzman bir oda örgütü varken, odayla hiçbir şey paylaşılmadan girişimde bulunulmasını üzüntüyle izliyoruz” dedi.