REKLAMI GEÇ

YAPI DENETİM YÖNETMELİĞİ PAZARLIĞA SON VERDİ

YAPI DENETİM YÖNETMELİĞİ PAZARLIĞA SON VERDİ

İmar barışı uygulamasının yarattığı kaos sürerken, yılbaşının hemen arifesinde Yapı Denetim Yasasında geçen mayıs ayında yapılan düzenlemeye uygun olarak bazı değişiklikler yapıldı. Bunlar, kontrol elemanı sıfatının tanımlaması, tekniker ve teknisyen tanımı, iş alım yönteminin bakanlıkça merkezi olarak dağıtılması ve il düzeyinde çalışma bölgesi sınırlaması gibi değişikliklerdi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 15 Ocak 2019 Salı, 12:11

Aslında yıllardır baş ağrıtan temel konu yönetmelik değişikliği ile çözülmüştü. Yönetmelikte denetlenen ve işverenin aynı olduğu serbest piyasa sistemi terk ediliyor, Bakanlığın puan sistemine göre sıraladığı şirketler, bölgedeki işleri sırayla paylaşıyorlardı.

Ayrıca daha önce pilot bölge uygulamasında il sınırlarını aşan çalışma alanı, bu kez il sınırlarına çekiliyor, başka illerde çalışmanın yaratacağı personel ve ofis sıkıntısı giderilmiş oluyordu.

Ancak bu olumlu sayılan değişikliğe karşı, başta TMMOB olmak üzere bağlı mühendislik odaları eleştirilerini yöneltmekte gecikmiyordu. Özellikle personel tanımına giren “tekniker”, “kontrol eleman”, “yardımcı kontrol elemanı” gibi yapı denetimin bilgi, birikim ve hassasiyet isteyen boyutunu ilgilendiren tanımlarına itiraz ediyordu.

Daha önce çevre mühendisliğinde ve daha başka alanlarda gördüğümüz ‘sertifikalı kalifiye eleman’ anlayışına uyan bu değişikliğin yarardan çok zarar getireceği, ilgili alanda eğitim almış elemanın istihdam sorunlarına yol açacağı, ucuz emek ve niteliksiz iş sonuçları doğuracağı uyarısında bulunuyordu.

Biz konuyu bu kez doğrudan ilgilisine, Yapı Denetim şirketi sahibi ve alanında yaptığı çalışmalarla takdir edilen Elektrik Mühendisi Fatih Mardinoğlu’na sorduk. Hem yapı denetim yönetmelik değişikliğinin, hem de imar barışı uygulamasını nasıl yorumlanması gerektiği, imar barışı uygulaması ve yapı denetim süreçleri arasındaki ilişkinin pratik olarak ne gibi sonuçlar doğurabileceğine dair nasıl bir değerlendirmeye sahip olduğunu anlamaya çalıştık.

AF ÇIKACAK DİYE ADAM ÖLDÜRÜLÜR MÜ?
Yapı Denetim Yönetmeliği yılbaşından hemen önce değişti. Bu arada imar barışı uygulaması için başvuru süresi ikinci kez uzatıldı. Yönetmelik değişikliğine genel olarak olumlu yaklaşılıyorken, düzenlemenin bazı maddelerine aynı müspet yaklaşım yok. Önce bu değişikliği konuşalım, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yapı denetim uygulaması tüm Türkiye’de 2001 yılında başladı. İlk olarak 17 pilot ilde başlatıldı, Denizli bu illerden biriydi. Biz o zamandan beri binaların yapı denetimini yapıyoruz. Bakanlık 2011 yılında bir karar alarak uygulamayı tüm ülkeye yaydı. O yıla kadar uygulama dışı illerdeki denetimi mühendisler yapıyordu. Geçiş dönemi hayli sıkıntılı oldu. alışması kolay değildi, bazı iller hazmedemedi. “Şimdi de yapı denetimlere mi para vereceğiz” türü şikayetler gözlendi. Biz Denizli olarak yıllardır alışmıştık ve kolay bir geçiş yaşadık.

En son geçen mayısta çıkan 7143 sayılı torba yasayla Yapı Denetim Kanunu’nun bazı maddelerini değiştirdiler. Oradaki en büyük değişiklik, e-dağıtım. Yani biz şimdiye kadar iş sahibi ile bir araya geliyor, parasal konularda anlaşıyor ve işi sürdürüyorduk. Buradaki sıkıntı, iş sahibi ile denetlenen kişi aynı oluyordu. Yani ben bana işi veren mal sahibini denetliyorum, ama benim para mı da o ödüyor, dolayısıyla patronum oluyordu. İşte bu pek çok sorun çıkmasına sebep oluyordu.

‘PARA OLAYINI KESMEK BİZİ RAHATLATTI’

Bu konuda değişiklik için devletten talebiniz oldu mu?

Bu durumun değişmesi konusunda yapı denetimler olarak 18 yıldır talepte bulunuyorduk. En başta para olayını kesmek. Çünkü devletin belirlediği fiyatlar var ama öte yandan piyasada 18 tane yapı denetim firması var ve kıyasıya bir rekabet oluşuyordu. Oysa bizim yaptığımız iş esasında kamu denetimidir. Binaların sağlam yapılmasını denetlemek kamu adına yapılan bir iştir.
En son dediler ki, ‘bu yasayı 1 Ocak 2019 tarihinde uygulamaya koyacağız.’ O zamandan beri bekliyorduk, 1 Ocak itibariyle uygulamaya başladılar. Ama daha henüz uygulama için sistemlerden iş alamıyoruz. Kapalı. Ancak bir süre sonra açılmasını bekliyoruz.

Sonuçta bu değişiklik sizin için iyi bir şey mi?

Bu durumda hem vatandaş, hem de yapı denetim şirketi Bakanlığa bağlı olarak çalışacak. Bizim ve vatandaşın birbirimizle çalışmıyorum, başka birini tercih ediyoruz demek gibi haklarımız yok.
Bizim için bu iyi bir şey. Artık ben mal sahibini tanımıyor olacağım. O nedenle pazarlık olayı da ortadan kalkmış olacak. Zaten burada asıl sıkıntı denetim sürecinde yaşanıyordu. “Senin paranı ben ödüyorum, şuna neden izin vermiyorsun” gibi. Artık elden para almam da yasak.

KURA SİSTEMİYLE E-İŞ DAĞITIMI

Vatandaş sizden nasıl hizmet alacak?

Bundan sonra vatandaşlar istediği yapı denetimle gidip anlaşamayacak. Bakanlığa gidecekler. Bakanlık hazırlığını sürdürüyor. Kuraları çekti, hangi sıraya göre iş vereceğine dair. Onların sisteme entegrasyonunu bitirmeye çalışıyorlar.

Geliriniz nasıl denetleniyor?

Bizim gelirimizin %3’ünü bakanlık, %3’ünü belediye alıyor. Ayrıca yıllardır zaten vatandaş ödemesi gereken parayı mal müdürlüğüne yatırır, biz de faturamızı kesip o parayı alırdık. Ancak bu güne kadar diyelim 10 bin liralık para yattı, vatandaşla pazarlık sonucu mesela 2 bin lirasını geri verebiliyordu şirketler.

Kanun geçen mayıs ayında değişmişti, Yönetmelik ne zaman değişti?

Kanun çıktığında yılbaşından itibaren geçerli olacak diyordu. Buna uygun olarak yılbaşından hemen önce yönetmelik değişti, ardından tebliğ yayınlandı. Yani üç ayrı değişiklik oldu mevzuatta: Kanun, Yönetmelik, Tebliğ.

SADECE BULUNDUĞUNUZ İLDE ÇALIŞILACAK

Kanun değişikliğinde e-dağıtım maddesi önemli demiştiniz. Başka ne gibi değişiklikler var?

Şimdi ben yapı denetim şirketi kurduğumda, Denizli civarında 200 kilometre uzaklığa kadar olan illerden iş alabiliyordum. Mesela Denizli dışında Burdur, Aydın, Muğla illerinde işimiz vardı. Ama benim bütün çalışanlarım burada. O illerdeki işleri nasıl denetleyeceğim? Artık böyle bir şey yok bu da güzel bir değişiklik. Hangi ildeysen, orada denetim yapabileceksin.

Başka bir değişiklik şu: Yapı denetim çalışanına kontrol elemanı deniliyordu çalışana. O tanımı değiştirip yardımcı kontrol elemanı yaptı. Ve tekniker ve teknisyenlere yapı denetimde çalışma hakkı verdi.

Bu olumlu bir değişiklik mi sizce?

Biz bunu mühendis odaları olarak olumlu bir değişiklik olarak görmüyoruz. Çünkü istihdam edilecek insan sayısı artacak, tekniker ve teknisyenlerin yeterlik ve yetkinlik sorunu baş gösterecek.

YETKİNLİK KALİTEYİ BELİRLER

İşe vakıf olup olmama sorunu mu bu?

Evet. Bu değişiklik yapı denetim şirketlerinin işine gelen bir şey aslında. Mesela bir mühendise 3000 bin lira veriyorsa, teknisyene 2000 lira verip çalıştıracak. Teknisyen ve tekniker kadrosunda olanlar daha kanaatkar olacaklardır. Bu açıdan denetim şirketlerinin işine gelir. Ama denetim açısından aynı şeyi söyleyebilecek miyiz, bunun için bakıp göreceğiz. Çünkü yetkinlik meselesi denetimin kalitesini ortaya koyan bir ölçüt. Değişikliğin eksik ve sorunlu kısmı burası.

İşleyiş nasıl olacak? Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden iş mi bekleyeceksiniz?

Şimdi Ankara’da tüm kuralar çekildi. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra kura sırasına göre iş vermeye başlayacak.

Denizli’de kaç yapı denetim şirketi var?

18 olması lazım. Evet 18.

NE ÇIKARSA BAHTINA

İlçelere hepiniz mi bakıyorsunuz, yoksa harita mühendisliğinde olduğu gibi LİHKAB gibi bir düzenleme var mı?

Şimdi şöyle, eski sistemde mal sahibi ile ben anlaştığım için uzak ilçelerden iş almıyordum. Bu benim kendi tercihimdi. Şimdi o tercih kalkmış oldu. Bakanlık kura sırasına göre iş verdiği için, sıram geldiğinde hangi iş düşerse o işi yapacağım. Seçme hakkım da yok bu konuda. Ne çıkarsa bahtına!

Bu iş siz yapı denetimler için sorun yaratacak mı ya da ne gibi sorunlar yaratır?

Denizli için bu sorun yaratacak bir şey değil. Ama ben mesela Muğla’da da çalışıyorum, orada mesela Muğla-Kemer arası 4 saatten fazla. O yüzden Muğla’da benim Muğla merkeze, Bodrum’a, Fethiye’ye birer ofis açıp personel çalıştırmam gerekiyor. Bu da maliyetlerimizi olağandışı artırırdı. Aslında yeni düzenlemeyle orada da seçme hakkı verseler olurdu. Şu şu ilçeleri istiyorum gibi…Ne var ki o kadar detaya inemeyecekleri anlaşıldı. Belki ilerleyen zamanda yapabilirler.

İMAR BARIŞINI CİMER’E YAZDIM

Konuyu anladık aslında. Üç önemli değişiklik noktasına dikkat çektiniz. Bunların her üçünü de yapı denetim şirketleri açısından olumlu olarak değerlendiriyorsunuz. Ancak meslek odalarının meslek disiplini açısından bakıldığında özellikle tekniker ve teknisyen tanımlamasına girenlerin yeterlik veya yetkinlik konusunda nasıl bir performans göstereceklerini zamana bırakıyorsunuz. Peki Bu değişikliklerin ışığında bir yapı denetimci olarak imar barışındaki ikinci kez süre uzatımına ne diyorsunuz?

Benim düşünceme gire imar barışı yasasının çıkış aşamasında yanlış yaptılar. Tamam devlet vatandaşla barışsın. Bu konuda benim Cimer’e de yazılarım var. Çok yazdım. Ama gerekli tedbirler alınmıştır diye döndüler bana.

İmar barışını kişinin başvurusuna bırakmayacaktı. Şimdi başvuru var, ortada bina yok. Geçenlerde gündeme geldiği gibi photoshopla bir şeyler yapıyor, başvuruyor. Yasa çıktıktan sonra yapılan yapılar için başvuru yapılıyor, denetlenemiyor.

Bunu aslında ilk başta firmalara verip bir kontrol mekanizması oluşturmaları gerekiyordu. O kontrol mekanizmasını oluşturmadıkları için büyük sorun çıkıyor.

Vatandaşın başvurusu esas alınarak yapı kayıt belgesi veriliyor. O belge elektrik, doğalgaz, su gibi bütün resmi işlemlerde işe yarıyor. Oranın ayrı bir tapusunu istiyorsa bir o kadar daha para yatırıp mimara projesini çizdiriyor ve tapusunu da alıyor.

İMAR AFFI SÜRESİ YETERLİYDİ

Yasada 31 Aralık 2017 sonrası yapılmış binalar için imar affı söz konusu değil mi?

Değil. Yasa, “31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış binalar bu yasaya tabidir” diyor. Bunun için son başvuru tarihi 31 Ekim 2018’di. Bunu şimdi Haziran’a kadar uzattılar.

Dediğim gibi bu yasa bizim yapı denetim değişikliğini içeren 7143 sayılı yasa ile birlikte Mayıs 2018’de çıktı. O günden bu zamana süre çok çok yeterliydi. Ya birileri yapacağı şeyleri yetiştiremedi…

Ya da hala ülke bütçesinin imar barışından gelecek paraya mı ihtiyacı var?

Belki ama yapacak olanlar başvurularını yaptılar zaten geçen 6 ay içinde. Bana başvurunun yetişmemesi garip geliyor, uzatma sebebi, bence göz yummak olabilir. Yasa ne diyor, 31 Aralık 2017’den önceki binalar diyor. Peki, bunu kaçımız biliyor? Bir de o binanın 31 Aralık tarihinden önce yapıldığının tespitini kim nasıl yapıyor?

DEVLET ŞİKAYET USULÜNE GÖRE ÇALIŞIYOR

Aslında imar barışı uygulamasında asıl sorun burada düğümleniyor. Başvuru yapılan binaların tespiti neye göre yapılacak, bu konuda bakanlık müdürlüğü ve belediyeler nasıl bir kriter uygulayacak?

Herhangi bir kriter yok aslında. Yasa başvuruyu esas alıyor, eğer başvuruda bir hata varsa suç duyurusunda bulunma hakkım var diyor. Peki bu hatayı kim ortaya çıkartacak? Öyle bir işleyiş yok ki. Şu anda yasa çıktıktan sonra herkes patır patır inşaata başladı. Çatılar kalkıyor, bir kat daha çıkılıyor, Denizli’nin her yerinde var bu. Durum bu saatten sonra yapmışsın affedeyim değil, artık, ‘sen yap ben affederim’e dönü. Kanun çok güzel olduğu söylenebilir. Tamam iyi hoş yazılmış bir güzel kanun maddesi. Ama şimdi yapmış olan değil, yeni yapan başvuruyor artık. Haberlerde görüyoruz, Ürgüp- Göreme’de peri bacalarının yanı başına yapmaya başlamışlar. Gerçi onlar yıkıldı ama haber olduktan sonra. Yoksa gidip birileri denetleyip, kontrol edip tespit etmiyor. Şikayet usulü çalışıyor devlet, şikayet yoksa yapanın yanına kar kalıyor.

Bu işin yapı denetim açısından sakıncaları neler?

Yapı denetim açısından bakarsak, bu binalar depreme dayanıklı mı, bu yükü çeker mi, veya binanın ekonomik ömrü tamamlanmış mı… gibi hiçbir şeye bakılmadan yapılan af sonuçları düşünülmüş bir af olmaz. Türkiye deprem bölgesi. Yarın bir deprem olduğunda bunun hesabını kim verecek?

Peki, imar affı uygulaması ve yapı denetim sürecinin yaşadığı karmaşayı kısaca özetleyerek nokta koyalım mı?

Şöyle özetleyelim: bir dönem gelir suçlular için genel af çıkarırsınız. Bu nedir, işlenmiş bir suçun affıdır. Peki, nasıl olsa af çıkacak diye insan öldürülür mü? Bu gün imar affı ile Türkiye’de yaşanan manzara tam olarak işte bu!

Fatih Mardinoğlu kimdir?
Denizli, Pamukkale-Yeniköy 1984 doğumlu. İlk orta ve liseyi Denizli’de okudu. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Mezuniyeti takiben ilk altı ay elektrik mühendisi olarak özel bir şirkette çalıştı. Ardından 2007 itibariyle Denizli’de biryapı denetim firmasında işe başladı. 2015 yılında kendi yapı denetim şirketini kurdu. Halen aynı şirketin yöneticiliğini yapıyor.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı
 

Hava Durumu

DenizliSıcaklık (°C)Durum
En
Düşük
En
Yüksek
24 Nisan 2024 Çarşamba 18 34Rüzgarlı
25 Nisan 2024 Perşembe 17 29Rüzgarlı
26 Nisan 2024 Cuma 15 27Az Bulutlu
27 Nisan 2024 Cumartesi 15 31Az Bulutlu
28 Nisan 2024 Pazar 17 32Parçalı Bulutlu