REKLAMI GEÇ

Anne-babalara karne uyarıları

Anne-babalara karne uyarıları

Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uz. Dr. Ömer Başay, karnenin sadece öğrencinin değil, anne-babaların da başarılarının ya da başarısızlıklarının göstergesi olduğunu belirterek, kötü karne getiren çocuklara anlayışlı yaklaşılması gerektiği uyarısında bulundu. Başay, velilere yapmaları ve yapmamaları gereken davranışlar hakkında da bilgi verdi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 12 Haziran 2014 Perşembe, 11:02

Karnenin sadece öğrencinin değil, ebeveynler ve öğretmelerin de karnesi olduğunu söyleyen Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uz. Dr. Ömer Başay, anne ve babaların çocuklarını her zaman ve her durumda koşulsuz sevdiklerini, kabul ettiklerini ve değer verdiklerini çocuklarına hissettirmeleri gerektiğini söyledi.

Başay,“Anne babalar okul öncesi yaşlardan başlayarak çocuklarına sorumluluk alma, girişimcilik, başarıya ulaşma, sorun çözme becerilerini geliştirme, özgüven ve benlik algısını güçlendirici yönde davranmalıdır. Aileler çocuklarının bireysel özelliklerini, yeteneklerini, öğrenme yöntemlerini bilmeli ve ona göre destek olmalıdır. Anne baba ve tüm toplum, çocuklara çalışmanın, harcanan emeğin, kendini geliştirmenin ve bu yollarla gelen başarının ve bu başarının zevkinin en değerli ve önemli kavram olduğunu öğretmelidir. Bir öğrenci, aile ve öğretmen elinden gelen tüm çaba ve emeği harcadığını düşünüyorsa başarılıdır. Eğitim dönemi boyunca çocukların sadece dersleriyle ilgilenilmemeli, her açıdan çocukların yanında olunmalı, her türlü sorunları dinlenilmeli ve sorunlara çözüm yolları bulunmaya çalışılmalıdır. Her çocuğun başarı ve yeteneklerinin farklı alanlarda olabileceği unutulmamalıdır. Aile olarak karne ile ilgili oluşturduğumuz temel düşünce sistemini de gözden geçirmek gerekir. Kötü bir karne sürekli bir başarısızlığın, kötü bir eğitim hayatının ve kötü bir geleceğin mutlak bir göstergesi değildir. Öğrenciyken bazı dönemlerde zorlanan ama genel olarak çok başarılı olan insan sayısı az değildir. Karneye bir övünç veya utanma kaynağı olarak bakmamak gereğinden fazla duygusal anlam yüklememek gerekir” dedi.

BU DAVRANIŞLARDAN KAÇININ!
Karnesi kötü olan öğrencileri utandırıcı, aşağılayıcı, emredici, eleştirici davranmanın ve karnesini arkadaşlarının karnesiyle kıyaslamanın çocukta olumsuz izler bırakacağını belirten Başay, şu önerilerde bulundu: “Karneye aceleci ve hızlı bir şekilde göz atma, olumlu veya olumsuz tepkiler verme yerine çocuğunuzla karne hakkında konuşabileceğiniz uygun bir zaman ve yer belirlenmelidir. Çocuğun karnesi değerlendirilirken önce başarılı olduğu alanlar ele alınmalı, başarıları ve çabaları takdir edilmelidir. Sonra iyi olmayan notlar üzerinde durulabilir. Bu notlar veya öğretmen görüşleri ile ilgili kendisinin fikirleri sorulmalı, kendi duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine izin verilmelidir. Bu durumu düzeltmek için neler yapılabileceğine çocukla birlikte karar verilmeli, bu konuda çocuklarımıza verebileceğimiz destekler konuşulmalıdır. Öğretmenin de desteği alınarak eksikliklerin giderilmesi için uygulanabilir bir plan oluşturulmalıdır. Karne iyiyse hep birlikte keyfini çıkarmalı ve başarı pekiştirilmelidir. Çocukların başarısı daha önemlisi çalışması ve emeği ile ilgili olumlu geri bildirimler maddi ödüllerden daha değerlidir. Önceden söz verilen ödüller alınmalıdır. Hediyelerin çocukların yaşına uygun, çocuğun gelişimine katkı sağlayacak özellikler taşıması önemlidir. Maddi değeri çok yüksek hediyelerden kaçınılmalıdır. Her öğrencinin güzel bir tatil geçirmesi hakkıdır ve bunu uygun şekilde planlamak gereklidir. Öğrencilerin başarısızlıkları değerlendirilirken, öğrenme bozuklukları, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği sorunları, aşırı hareketlilik, depresyon gibi çocuğun elinde olmayan ruhsal bozukluklar da mutlaka göz önüne alınmalıdır. Aileler ve öğretmenler bu konularla ilgili şüphelendikleri durumlarda gerekli ve uygun desteği almalıdır.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı