REKLAMI GEÇ

Hastaneler kapatılınca, hastalık bitiyor mu?

Hastaneler kapatılınca, hastalık bitiyor mu?

Dershanelerin kapatılacak olması, Türkiye gündemine oturdu. Hükümet ile Gülen cemaati arasındaki gerginlik ekseninde işlenen bu konuyu Denizli Seviye Dergisi Dershaneleri Kurucu Müdürü Mahmut Çatlık, Denizlihaber.com için yorumladı.

/ DENİZLİHABER / 16 Kasım 2013 Cumartesi, 16:47

Dershanelerin kapatılması yolundaki en somut adım, kanun taslağı hazırlanarak atıldı. Bununla birlikte dershanelerin kapatılmasının eğitime darbe mi yoksa, doğru bir adım mı olacağı tartışmaları başladı. Denizli Seviye Dershaneleri Kurucu Müdürü Mahmut Çatlık, konuyu Denizlihaber.com okurları için derinlemesine ele alan bir yazı hazırladı.

İşte o analiz…

Başbakan Tayyip Erdoğan özel dershanelerin kapatılacağını duyurdu.Yine mimarisi olmayan, “bir gece ansızın gelebilirim” türünden bir açıklama. Yasal ve teknik alt yapısı oluşturulmadan, varlık sebebi ortadan kaldırılmadan, zararı faydasından çok daha derin olacak bir hamle daha.

Devlet inatla, refleksle ve tepkisellik ile yönetilemez. Oysa bu duruş,son dönemde başlı başına bir yönetme iradesi olarak belirginleşiyor. Bu manasız çıkışın başarısız bir gündem saptırma olarak kalmasını dilerim. Türkiye’de bütün cephelerde etkin yönetim anlayışı gözle görülür bir şekilde rölantiye alınmışken, toplum terör ve Suriye meseleleri ile yatıp kalkerken doğal olarak böyle suni bir gündem rağbet görmedi.

Türkiye’de 5 bine yakın dershanede 50 bin kişiden fazla öğretmen, 20 binden fazla personel çalışıyor. Dolaylı istihdamı da sayarsak, toplamda 100 bin civarından kişi buradan ekmek yiyor. Şimdi siz bir yandan kamu parasıyla suni yollardan memur sayısını arttırarak sözde istihdam oluşturacağım derken,öte yandan küresel krizin ortasında kalkıp 2 milyar dolarlık bir sektörü “kapatıyorum” deyip 100 bin kişiyi “başınızın çaresine bakın” diye kapının önüne koyacaksınız. Olacak şey mi?”

“Özel okula dönsünler,biz de hizmet alalım” sözünün de yasal ve teknik zemini yoktur. Hem bunlar özel okula dönünce halen zaten bir okulu olan öğrenciler buralara gelmeyeceğine göre,atıl kapasite ile bunlar nasıl ayakta kalacak? “Devlette sınıf mevcudu 25 kişiyi geçemez” diye bir yasa çıkaracak mısınız?

Öte yandan ‘kapatıyoruz’ buyurgan lafı nereden çıktı? Hani Türkiye’de bir serbest piyasa ekonomisi, girişimcilik özgürlüğü vardı! Birileri şartlarına uyarak “isteyene bilgi satmak” istiyorsa, birileri de gelip bu hizmeti satın almak istiyorsa,buna engel olmaya kalkmak neyin nesi? Buna göre “Halk Emek’e rakip oluyor diye fırınlar, TOKİ’ye rakip diye inşaat firmaları da kapatılsın. Öyle mi? Halbuki tam tersi olmalı, TOKİ de Halk Ekmek de rekabet etmeli.Haksız devlet destekleriyle özel sektörün üzerine binip ezmemeli.

Yoksa girişimcilik özgürlüğü sadece küresel sermaye mi var? ABD’liler gelip Türkiye’de Bilgi Üniversitesi’ni ve diğerlerini,kolejleri satın alıyor. “Sermayenin dini,rengi olmaz” diye izin veriliyor. 2011 yılında 15 milyar dolarlık satın alma ve birleşme oldu. Yabancılar başını azıcık kaldıran yerli markaları kapatıp gidiyor. Burada da serbest girişimden,piyasadan yanasınız. Hatta gurur duyuyorsunuz. Yabancıya serbest piyasa, yerliye merkezi planlama mı? Zaten bu kapatmak işi mahkemeden döner. Avrupa’da bunun karşılığı yok.

Arkasında devletin hiçbir desteği ve teşviki olmadan ayakta kalan bu kurumlar aslında işini kötü yapan devletin eksiklerini giderdiğinden ödülü hak ediyor. Dershaneler “eğitim sektörünü kapatan” devlete,halkın ve piyasa dinamiklerinin verdiği gerçekçi, çözüm ve girişimci odaklı bir tepkidir.
Eğitim sistemi böyle adaletsiz ve kalitesiz olduğu sürece de piyasayı yok edemezsiniz. Karaborsa ve kayıt dışılık hortlar. Zaten bu memlekette kayıt dışılık;akıl dışı zorlamalarla, altın yumurtlayan tavuğu bir kerede kesip tüm yumurtaları almak için vergi üstüne vergi koyan devletin kendi oluşturduğu ahmakça bir olgudur. Buna göre sen sistemi düzelttiğinde dershanelerin pazarı kalmaz. Ancak talep karşılanmadan arzı baskılanırsa ancak o hizmetin tüketicisine haksızlık edilmiş olur. Bu da haksız ranta sebebiyet,hatta sosyal adaletsizlik anlamına gelir.
ÖSYM, Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) yapıyor. Mantıksız olduğu iddia edilebilir mi? Bu sınavın da kursları var. O kurslar da kapatılacak mı? Devlet altı yıllık eğitim boyunca alınan puanlara göre uzmanlıklara seçim yapsa?

Dershaneler kapanınca neler olur?

1. İlk olarak 60 bin vasıflı öğretmen işsiz kalır.Bunların aileleri çocukları mağdur olur.
2. Dershanelerde istihdam edilen 40 bin civarındaki bilgi işlemci,kayıt memuru,güvenlikçi ve temizlikçi işsiz kalır.
3. Üniversiteye giriş sınavı kaldırılamayacağına göre özel ders sektörü patlama yapar.Orta gelir gruplarının çocukları kayıt dışı korsan ev/butik kurslara başlar.Zengin ailelerse öğretmenleri evlerine getirterek özel ders aldırır.Şimdiki dershaneler için söylenen “Öbür taraf çok daha tatlı da onun için.Orada adeta merdivenaltı hizmet var.”cümlesi,işte o zaman gerçekleşir.Sektör merdiven altına iner kayıt dışı ekonomi, bir kalem daha kazanır.
4. Devlet 2 milyar dolarlık dershane sektöründen aldığı yüzde 8’lik KDV’yi,Gelir ve Kurumlar Vergisi’ni kaybeder ve 100 bin civarında SGK’lı prim iptal edilir.
5. Dershaneler kapatılınca Türkiye’nin ciddi üniversiteleri öğrenci alma işini MEB’e emanet etmez.1960’lara dönülür her üniversite kendi seçme sınavını yapar.

Dershaneleri kapatmanın yolu dershane ihtiyacını ortadan kaldırmakla olur.Bunun üç gereği var.Birincisi,tüm listelerin öğretmen düzey ve yetkinliğini dershane öğretmenleri seviyesine çıkarmak.İkincisi,onları mutlu bir şekilde derse girecek ekonomik rahatlığa eriştirmek.Ve üçüncüsü,öğrencilere 30-40 kişilik sınıflarda modern bir eğitim imkanı sunmak.

Bunlar yapılırsa hükümet kararına gerek yok, dershaneler kendiliğinden kapanır. Yapılmazsa sınavların gerektirdiği bilgi ve donanım illegal giderilir, ülkeye yeni bir kayıt dışı merdivenaltı kapısı daha açılır. Buzdolabında bekleyen ülke sorunlarına gönüllü olarak yeni bir sorun daha ilave etmiş oluruz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı