Yeni Liseye Geçiş Sistemi neler getiriyor?

Eğitimde 8’inci sınıf öğrencilerinin merakla beklediği liseye geçişte yeni sistem Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından açıklandı. Sınava girme zorunluluğunun olmadığı yeni sistemde, proje okul kapsamında yer alan fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin öğrenci alımını sağlayacak bir sınav yapılacak. Sınava dahil olmak istemeyen öğrenciler evlerine yakın olan liselerden 5 tanesini tercih edecek. Yerleştirmeler öğrencilerin okul puanları esas alınarak yapılacak. Proje okullarda eğitimini sürdürmek isteyen öğrenciler 60 sorudan oluşan 90 dakikalık bir sınav girecek. Haziran ayında yapılacak sınav TEOG’da olduğu gibi sadece 8’inci sınıf konularını değil 6 ve 7’nci sınıf konularından da sorular içerecek. Özel okulları ise ister MEB tarafından yapılan genel sınavla isterlerse kendi yapacakları özel sınavla öğrenci kabulünü sağlayacak.

Liseye geçişte TEOG yerine uygulanacak yeni sistemin artılarını eksilerini değerlendiren Uğur Okulları Sınavlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, oluşacak karma sınıfların eğitim ve öğretime büyük katkı sağlayacağını vurguladı.

“ÖĞRENCİNİN OKUL BAŞARI NOTU DAHA ÖNEMLİ HALE GELECEK”
Şu anda 8’nci sınıfta okuyan bir milyon 200 bin öğrenci olduğunu söyleyen Adil Kurt, “Bu öğrencilerden 65 bin kadarı Mayıs ayında açıklanacak ve sınavla öğrenci alacak liselere gidecek. Sınava girmeyip mahallesindeki liseye gitmek isteyen öğrencilerin ise 5 tercih hakkı olacak. Eğer bir okulun kontenjan sayısı tercih sayısına göre az kalırsa öğrencinin okul başarı notuna bakılacak. Bu durum okul başarı notunun önemini artıracak. Öğrencinin evine yakın okula gitmesi ise okul seviyelerinin birbirine yaklaşması açısından son derece iyi olacak. Bu sistem devam ettiği sürece okulların seviyeleri arasında fark kalmayacak. Sınıflardaki seviyelendirmeler de kaldırıldı. Bu da karma, heterojen sınıfların oluşması eğitime ve öğrenmeye büyük katkı sağlayacak” şeklinde konuştu.

“SORU SAYISI AZ”
Sınavdaki soru sayısının az olduğunu dile getiren Kurt, “Ne kadar az soruyla sınav yapılırsa ölçme değerlendirme de o kadar düşer. Soru sayısı 60 yerine 120 olsaydı, süre buna bağlı olarak artırılsaydı daha rahat olurdu. Ayrıca hangi ders ve sınıftan kaç soru sorulacağının da bir an önce açıklaması lazım. Bilgilerin netleşmesi öğrencinin çalışmasına da katkı sağlayacaktır” ifadelerinde bulundu.

Özel okullar için Türkiye genelinde ortak bir sınav yapılması taraftarı olduğunu söyleyen Kurt, “Bizim kurum olarak yaptığımız Uğur Kabul Sınavı var. Bu sınavı öğrenci genel sınava girse dahi yapıyoruz. Öğrenci alımı konusunda şu anda bizler de değerlendirme aşamasındayız” dedi.

ÖĞRENCİ VE VELİLERE TAVSİYE
Velilerin öğretmenlere güvenmesi gerektiğini dile getiren Adil Kurt, “Velilerin en hassas olduğu konulardan biri okul notu. Velilerimiz öğretmenlere güvenmeli. Öğrenci 100 üzerinden 70 aldıysa 70, 30 aldıysa 30 verilmeli. Eğer bir öğretmene ders notu konusunda baskı yapılırsa o zaman öğretmen sınıfta dersini yapamaz, eğitim bozulur, kaybeden öğrenci ve veliler olur. 6’ncı ve 7’inci sınıf öğrencilerimiz hiç sınav düşünmeksizin okul derslerine devam etsinler. 8’nci sınıf öğrencilerine tavsiyem, 7’nci sınıfta derslerini bırakıp 8’inci sınıfın TEOG konularına çalıştılarsa 6’ncı ve 7’nci sınıf konularına çalışmaları gerekiyor. Çünkü bu sınıflara ait konulardan da soru çıkacaktır. Okulların da buna göre öğrencileri yönlendirmesi ve çalıştırması gerekmektedir“ dedi.