Urhan: “İnşaatta frene basılmalı”

Denizli Genç İşadamları Derneği’nin 13 Eylül’de yapılan genel kurulunda göreve gelen Hakan Urhan başkanlığındaki yönetim kurulu Route Kafe’de basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Kahvaltılı buluşmada değerlendirmeler yapan DEGİAD Başkanı Hakan Urhan, görev süreleri boyunca, sadece yönetim kurulu üyeleriyle değil tüm DEGİAD üyelerinin katılımın sağlanacağı bir yönetim anlayışı ile çalışacaklarını söyledi.

Hakan Urhan, “Üyelerimizi motive etmek, sosyal ve ticari ilişkileri daha fazla güçlendirmek istiyoruz. Üye ziyaretlerimizi başladık, toplantılar ve etkinlikler yapmak suretiyle üyelerimiz arasında tanışıklığı artırmak niyetindeyiz” dedi.

DEGİAD’ın yeni hizmet binasının 2019 Mayıs ayında tamamlanacağını söyleyen Urhan, “Bu merkez yalnızca yönetim kurulu aktivitelerin yapıldığı yer değil, tüm üyelere ve sivil toplum örgütlerine açık, herkesin kendini evi gibi hissedebileceği şekilde kullanıma açmak istiyoruz” diye konuştu.

“İNŞAATTA FRENE BASILMALI”
Türkiye ve Denizli ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri de değerlendiren DEGİAD Başkanı Urhan, dolar kurunun yükselmesinden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen inşaat sektöründe artık frene basılması gerektiğinin altını çizdi.

Urhan, “İnşaat sektörü lokomotif sektör. Ancak ülke kaynaklarının artık inşaat sektörüne değil, üretime, sanayiye ve eğitime aktarılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin inşaatla ilgili frene basması gerekir. Bu krizden Türkiye nasıl çıkabilir? Kısa vadede bir takım siyasi kararlarla belki kriz hafifletilebilir. Orta ve uzun vadede Türkiye’nin kaynaklarının üretime, sanayiye ve eğitime harcamak suretiyle krizlerden daha az etkileneceğimizi düşünüyorum” dedi.

KONKORDATONUN ETKİLEDİĞİ ŞİRKET SAYISI DAHA FAZLA
Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle Denizli’de 4 şirketin konkordato ilan etmesini de değerlendiren Urhan, “Denizli diğer illerden farklı bir il. Çünkü Denizli’nin sanayisi ve üretim yapısı imece usulü. Herkes burada birbiriyle ticaret yapıyor, herkes birbirinin fasoncusu, başka bir firmaya hizmet veriyor, ürün tedarik ediyor. Böyle olunca burada ilan edilen bir konkordatonun etkilediği şirket sayısı diğer illere göre daha fazla. Örneğin Bursa’da, Denizli gibi sanayisi gelişmiş Gaziantep’te veya İstanbul Çerkezköy, Çorlu gibi bölgelerde şirketler kedi üretimlerini tek çatı altında yapabiliyor. Böyle olunca o şirketin ilan edeceği konkordato yalnızca kendisi veya belli sayıda şirketi etkiliyor. Ama Denizli’de fasonculuk ve imece kültürü var, daha fazla şirketi etkiliyor” diye konuştu.

KARAMSARLIK HAKİM
Denizlili işadamlarında karamsarlık ve tedirginlik hakim olduğunu vurgulayan Urhan, “Göreve geldiği günden itibaren üye ziyaretleri yaptım. Gerek üyelerimiz, gerek kendi çevremizde yaptığımız görüşmelerde insanlarda bir tedirginlik söz konusu olduğunu sezdim. Bu tedirginliğin yarısı rakamlarla yarısı da psikolojik. Bu psikolojik durumun çok olumlu olduğunu düşünmüyorum. Benim gözlemlediğim bu oldu. Kurdaki dalgalanmalar ticari hayatı olumsuz etkiliyor. Çünkü Türkiye gerek ithal mamuller, gerek ithalata dayalı ihraca yapısından kaynaklı olması nedeniyle maliyetler kura dayalı. Onun için kurdaki stabil olmayan bir durum, insanların maliyetlerin belirleyememesine, hizmet alması satması, ürün alıp satmasına mani oluyor. Bun da ekonomiyi tedirgin eden bir durum. Bununda en kısa sürede çözülür” dedi.

EKONOMİK KADROLAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Yaşanan sıkıntıların biran önce çözülmesi için hükümetin insana güven veren tedbir ve icraatları acilen hayata geçirmesi gerektiğini belirten Urhan, “Bizim acilen ekonomik ve siyasi ilişkilerimizin yoğunluklu olduğu ülkelerle askeri müştereklerimizin korunması gerekir. Ayrıca, ülkemizi yönetenler, ekonomik kadrosunu gözden geçirmeli ve ekonominin özerk aktörlerinin daha bağımsız olması gerekir” dedi.