DEGİAD SERT KONUŞTU: İÇİMİZE SİNDİREMİYORUZ

Denizli Genç İşadamları Derneği(DEGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Emre Çaputçu, Türkiye’de yaşanan İktidar cemaat hesaplaşması, ortalıklarda dolaşan tapeler, yolsuzluk ve rüşvet olayları ve en son internette sansür yasası ile ilgili gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında, iktidarı eleştirdi. Tüm bu gelişmeleri savunamadıklarını ve içlerini sindiremediklerini söyleyen Çaputçu, ekonominin de çaresizleştirildiğini vurguladı.

DEGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Emre Çaputçu, yazılı açıklamasında Türkiye’de yaşanan bu siyasi atmosferden ekonominin olumsuz etkilenmesi, bu etkileşimden ülkenin zarar görmesi tartışılmayacak bir gerçek olduğunu vurguladı. Çaputçu, gelişmeleri endişe verici olarak yorumladı.
Çaputçu, “Kamu vicdanını yaralayan, hukuku zedeleyen, kamu kurumlarının güvenilirliğini tehdit eden gelişmeleri, bitip tükenmeyen atamalarla yargı ve emniyet mensuplarının oradan oraya savruluşunu, yargıya müdahale görünümü veren girişimleri, halkta yolsuzlukla ilgili kuvvetli şüpheler uyandıran yolsuzluk tapelerini endişe ile izlemekteyiz.

İktidar, kendi özgüveni ve güvenliği için, iktidarı altındaki kamu kurumları ve kamu görevlileriyle kavgalı hale gelmiştir ve bu da vatandaşlarda güven sorunu yaratmıştır” dedi.
Çaputçu açıklamasında, “Özgürce yapılması gereken savcılık soruşturmaları için, diğer makamlara haber verilmesi zorunluluğu getirilmiş, savcı ve hakimler yıl ortasında alışılmadık atamalarla, adeta şüphe ve itham altında bırakılmış, yine yıl ortasında Emniyet Teşkilatında atamalarla memurlar yerlerinden edilmiş, apar topar HSYK yasa tasarısı hazırlanmış, ceza yargılamasında görülmedik bir uygulamayla şüphelinin malının tedbir kararlarından kurtarılması gündeme getirilmiştir. Bu durum, Yargının, iktidarın yargısı haline geldiği görüntüsü vermektedir. Böylece bir gün herkese lazım olacak olan yargı, tek kuvvetin talimatlarına bağlı gibi görünmektedir. Bunun memleketimizde de, dışarıda medeni dünyada da hesabını vermek imkansızdır. Cumhuriyetimizi her türlü ahvalde herkese ve her kuvvete karşı koruyacak olan Cumhuriyet Savcılığı, itibarsızlaştırılmaktadır.

Hukuki teminatlarımızın en başında gelen ‘Medeni Kanun’ gibi, ticari hayatın en önemli düzenleyicisi olan “’Ticaret Kanunu’ gibi kanunlar, TBMM komisyonlarında yıllarca çalışılarak, üniversitelerde tartışılıp, akademisyenlerce değerlendirilerek çıkarılabilirken, iki günde HSYK Yasa Tasarısı hazırlanması, hukuk biliminin ruhuna aykırı düşmüş, kamu vicdanında şüpheler uyandırmıştır” ifadelerine yer verdi.

“EKONOMİ ÇARESİZLEŞTİRİLMİŞTİR”
Türkiye’de 2001 krizinden sonra derin bir siyasi kaynaklı krizin daha yaşanmakta olduğunu dikkat çeken Çaputçu, açıklamasını şöyle devam etti:
“ 2001’de ekonomik kriz sebebiyle siyaset çaresiz ve çözümsüz iken, şimdi siyasetteki derin kriz sebebiyle ekonomi çaresizleşmiştir. İktidar gerek yurtiçinde gerek yurtdışında, diplomatik ve siyasi dili unutmuş, üslubunu giderek daha da azarlayıcı tonda seçmeye başlamıştır.
Bugün, bazı çıkar çevrelerinin devlet bankaları ve/veya vakıflar marifetiyle beslendiği haberlerini okurken, evlerde mesnetsiz milyon dolarlar çıkarken, merkez medyanın dev gazeteleri ve kanalları, havuz oluşturularak devletten milyarlarca dolarlık ihaleler alan inşaat firmalarının patronları tarafından satın alınıyorken, başbakanın medyaya yönelik direk kendi marifetiyle müdahalesi ifşa olurken ve ortalıkta tapeler dolaşıyorken, biz bu manzarayı sindiremiyor, savunamıyoruz.”

İKTİDARI ELEŞTİRDİ
İnternet yasaklarına dair bir düzenleme apar topar ve yine bir torba kanun içinde çıkarılmasına da tepki gösteren Çaputçu, yaptığı yazılı açıklamasında, “ Temel hak ve özgürlüklerin daha da geliştirilmesinden dem vurarak siyaset yapan iktidarın, diğer eliyle bu özgürlükleri kısıtlamasını, bilgi edinme hakkımızı yok etmesini, bunlardan medet ummasını anlayamıyoruz. İnternet erişiminin, objektif yargının somut deliller ışığında vereceği gerekçeli kararla engellenmesine tahammül edilemeyip, ülkede peynir ekmek gibi yerleşen telefon dinlemelerinin önüne geçilemediği için, internetin sesini ve görüntüsünü kısıtlamakta çare aranmasını kabullenemiyoruz. Bürokratların yargı makamı yerine geçerek, karar verici olmalarını, demokratik-adil hukuk devleti ilkesiyle bağdaştıramıyoruz. Bu yasayı masum ve kabul edilebilir göstermek amacıyla bir yönetmelik hazırlanmasını, bu yönetmelik ile kanunun eleştirilen hususlarının düzeltileceğine dair beyanatları, hukuk düzeninde aslolanın ‘Kanunlar” olması sebebiyle, aldatıcı buluyoruz. Ayrıca bu husus ile ilgili olarak TÜSİAD tarafından hazırlanıp kamuoyu ile paylaşılan raporu, tüm ilgililerin dikkatine hassasiyetle sunuyoruz.
Bu siyasi atmosferden ekonominin olumsuz etkilenmesi, bu etkileşimden ülkemizin zarar görmesi tartışılmayacak bir gerçektir” diyerek endişelerini dile getirdi.

SANSÜRE VETO ÇAĞRISI
Çaputçu, internet sansürü ile ilgili yasanın köşkten veto edileceği beklenti içerisinde olduklarını da vurgulayarak, “Bu sebeplerle biz genç işadamları olarak; bu zarar verici kavgayı, bu kavgada memleketin demokratik- sosyal-ekonomik hayatını ve kamuyu-yargıyı alt üst eden iktidarı, halk oylarıyla seçilmiş iktidarla uluorta hesaplaşan, siyaset dışı güç odaklarını, tamamını eleştiriyor, içimize sindiremiyoruz.
İnanıyoruz ki, AB’nin normlarına sıkı sıkıya tutunan Türkiye’ye, sağduyulu, dürüst ve vicdan sahibi siyasetçiler, yargı mensupları, vatandaşlar ve elbette Sayın Cumhurbaşkanımız sahip çıkacaktır. Bu sebeple gözümüz kulağımız, internet sansürüyle ilgili yasakta ve Köşkten gelecek vetoda olacaktır” dedi.