REKLAMI GEÇ

Acı tacirliği yapmayın!

Acı tacirliği yapmayın!

Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Sadık Emre Çaputçu, Mısır ve Suriye’de yaşanan dramın, insanlık adına üzücü olduğunu belirterek, Ak Parti iktidarının bu durumu acı tacirliği ile iç siyasete malzeme yapmaması gerektiğini ifade etti. Çaputçu, “Bölgede yaşanan acılara tepkiler verilirken, kendi insanımızın acılarına da kayıtsız kalınmamalı. İktidar, kendi ülkesinde acı çeken kesimleri seçmenine iç düşman gibi göstermemelidir” dedi.

/ DENİZLİHABER / 27 Ağustos 2013 Salı, 14:17

Denizli Genç İşadamları Derneği (DEGİAD) Başkanı Sadık Emre Çaputçu, son dönemde Mısır ve Suriye’de yaşanan olaylar ve Ak Parti iktidarının izlediği dış politikayı analiz eden yazılı bir açıklama yaptı.

“GÖRMEZDEN GELEMEYİZ”
Bu coğrafyada yaşanan insanlık suçunun görmezden gelinemeyeceğini belirten Çaputçu, “Bu ateş Türkiye’ye düşmedi ve bizler Mısırlı veya Suriyeli değiliz. Elbette Ortadoğu’daki acı bizim içimizi, Mısır ya da Suriye’de yaşayan kardeşlerimiz kadar yakamaz. Ancak şu bir gerçektir ki insanlık acısının ucu, bucağı, milleti, memleketi olmaz. Ortadoğu’daki acıyı görmezden gelmek işte bu yüzden imkansızdır. Ortadoğu yüzyıllardan beri acının, kanın, kısacası kaosun odak noktası olmuştur. Müslümanların barış içinde yaşadığı bir coğrafya olmaktan çok Müslümanların diktatoryal yönetimler altında ezildiği ve çok sayıda mezhepsel ve farklı sosyal fraksiyonlara bölündüğü bu coğrafyaya Türkiye’nin elbette duyarsız kalması beklenemez” dedi.

“YURTTA SULH CİHANDA SULH” HATIRLATMASI
Türkiye’nin duygusallıktan öte mantıklı bir dış politika izlemesi ve buna göre stratejiler belirlemesi gerektiğinin altını çizen Çaputçu, “Beklentimiz şudur ki; ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ilkesine sıkı sıkıya sarılıp Ortadoğu ile ilgili yürütülen dış politikamızın gözden geçirilmesi ve hem ülkemizin iç barışına hem de Ortadoğu’daki barışa katkı yapmak adına daha akılcı yöntemlerle politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son yıllarda ülkemizin izlediği dış politikanın, hem ülke içi kutuplaşmaya daha fazla yol açtığı, hem de Ortadoğu’daki bazı ülkelere, kesimlere ve Ortadoğu üzerinde emelleri bulunan batılı ülkelere yönelik düşmanvari ve kinci bir bakış ortaya koyduğu şüphe götürmez bir hal almıştır. Demokrasinin zorlu yolunda ilerleyen Ortadoğu ülkelerinde gerçekleşen kanlı darbeler çok büyük insanlık suçları ve demokrasi katliamlarıdır. Yaşanan acıların insani boyutu ortadadır fakat dış politikamızın da bu duygusallıktan arınmış olarak akılcı temeller üzerinde yapılmasında fayda görüyoruz” dedi.

“İÇ SİYASETE MALZEME YAPILMASIN”
Mısır ve Suriye’de yaşananların iktidar tarafından iç siyasete malzeme yapılmaması gerektiğini vurgulayan Çaputçu, “Ayrıca belirtmekte çok fazla önem görüyoruz ki; Ortadoğu’daki acıları memleketimizin iç siyasetinde de bu kadar kullanmak da o acıları istismar etmektir. Ülkemizde hiçbir kesimin birbirini bu konularda suçlaması ve bunu siyaset düzleminde yapması kabul edilemez çünkü bunun adı acı tacirliği olur” dedi.

“ACININ ÇİFTE STANDARDI OLMAZ”
Türkiye’de yaşayan insanların da acıları olduğunu, hükümetin bu acıları da sahiplenmesi gerektiğini ifade eden Çaputçu, “Böylesi tutumlar maalesef toplumsal kutuplaşmayı arttırmaktan başka bir işe yaramaz. İktidarımız, çözmek zorunda olduğu yani sorumluluk taşıdığı iç meselelerde yaşanan can kayıplarına ve o kayıpların soruşturmalarına duyarsız kalmamalıdır. İktidarımız Ortadoğu’da yaşanan vahşete haklı tepkisini gösterirken, toplum yaşanan acıların ayrımını yapmaya gitmemeli, hepsini sahiplenmeli ve iktidar da bu konuda vicdanını sınamalı ve sorgulamalıdır. Kürt meselesinde, Gezi Parkı olaylarında, uzun tutukluluk süreçlerinde, Reyhanlı gibi facialarda yitirdiklerimiz için yaşanan acıları, acı sahipleriyle paylaşamayan iktidar, şimdi Ortadoğu’daki katliamlara büyük tepki verirken, toplumda da çok büyük bir kesime bu ülkenin üvey evlatları gibi davranmamalı ve kimseyi düşman gibi görüp kimseleri seçmenine de iç düşmanlar gibi lanse etmemelidir. Suriye ve Mısır’da yaşanan hepimizin içini fazlasıyla acıtan dramlardır, katliamlardır yani kısacası insanlık suçlarıdır ama acının çifte standardı da olamaz” dedi.

DEVLET BİZE DE “BABA” OLSUN
Türkiye’nin bölgede etkin bir ülke olmasının, her Türk vatandaşı gibi kendilerinin de arzusu olduğunu vurgulayan Çaputçu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Hepimiz biliyoruz ki Türk Milleti olarak da istediğimiz ve yaratmaya çalıştığımız, demokrasi rüzgarları esen, kuvvetli ve birbirine bağlı bir Ortadoğu coğrafyası idi. Sayın Başbakanımız da Ortadoğu’nun ağabeyi olarak son derece kuvvetli bir mertebede idi. Bu mertebeden elbette Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak gurur duyarız ancak hükümetimiz kendi toplumunda yaşanan acılara da ortak olmalı ve paylaşmalıdır. Bizler, Devlet Baba, başkalarına olduğu kadar bizlere de baba olsun istiyoruz. Ve artık Ortadoğu coğrafyasının demokrasiye ve barışa doyduğu topraklar olmasını istiyoruz. Bunu başarmak için de Ortadoğu’nun, batının politik kurnazlığına alet olmayıp artık kendi kendini yönetebilmeyi başarmasını arzu ediyoruz. Ülkemiz elbette bunun sağlanmasında Ortadoğu’daki başlıca aktör olmayı sürdürecektir.”

Yorumlar

mazlum balçık   -  Bağlantı 28 Ağustos 2013, 10:27

işte bu sevgili kardeşim , doğruya doğru, eğriye eğri .bunları siz söylerseniz ses getirir. sadece , sizi tebrik edebiliyorum . başka ne yapabilirim ki? siz söyleyin .

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı