REKLAMI GEÇ

GÖNLÜ YEŞİL SAHALARDA

Her hafta farklı konu ve konuklarla sürdürdüğümüz İŞ’te RENKLER köşemizin bu haftaki konuğu Jacquard Tekstil’in Genel Müdürü Muhittin Irmak..

/ DENİZLİHABER / 21 Temmuz 2007 Cumartesi, 00:00

Her hafta farklı konu ve konuklarla sürdürdüğümüz İŞ’te RENKLER köşemizin bu haftaki konuğu Jacquard Tekstil’in Genel Müdürü Muhittin Irmak.. Genç bir yönetici olan Irmak, iş hayatındaki yaşamını, hayallerini ve diğer bilinmeyen yönlerini ilk kez bizler aracılığıyla siz Ekonomi D okurlarıyla paylaştı. İşte size futbolculuk geçmişinden, iş yaşantısına ve daha birçok konu hakkında konuştuğumuz Muhittin Irmak’la yaptığımız keyifli söyleşi;

MUHİTTİN IRMAK KİMDİR?
“1975 Denizli doğumlu olan Muhittin Irmak, ilk, orta ve lise eğitimini de yine Denizli’de tamamladı. Denizli’deki eğitimini tamamladıktan sonra Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İşletme Bölümü’nü okuyan Irmak, 1999 yılından bu yana da Jacquard Tekstil’de ticari yaşantısını sürdürmekte. Ayrıca Genç Sanayiciler Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği de yapan Irmak, evli ve bir çocuk babası.”

Sanayici bir aileden geldiğinizden dolayı doğrudan aile şirketinde görev aldınız. Peki, sanayicilik olmasaydı ne iş yapmak isterdiniz?

M. IRMAK: “Senin de söylediğin gibi, evet sanayici bir ailenin çocuğu olduğumdan dolayı ticarete olan ilgim oldukça yoğundu. O bakımdan sanayici olmayı tercih ettim. Ancak eğer bu işi yapmasaydım mimar olmak isterdim. Çünkü teknik resim yapmayı çok seviyorum ve bu yönde de bir yeteneğim olduğunu biliyorum. Bir de bunun yanı sıra futbolcu olmak isterdim. Kısa da olsa bir futbolculuk geçmişim olduğundan dolayı bu alanda da yer almak isterdim”

Bu futbolculuğun hikâyesini anlatabilir misiniz?

M. IRMAK: “Liseye gittiğim dönemlerde Denizlispor’un Yıldızlar Takımı’nda oynamıştım. Futbolculuğa başlayış hikâyem de şöyledir; Mesut Bakkal bizim komşumuzdu. Ben de arkadaşlarımla mahalle arasında futbol oynarken beni görmüş ve çok beğenmiş. Ardından beni hemen Denizlispor’un lisanslı futbolcusu yaptı. O döneme kadar ben derslerimde hep başarılıydım. Yani başarılı bir öğrenciydim. Ama futbol başladıktan sonra daha ilk dönemde karnemde 7 zayıf getirdim. Durum böyle olunca ailem de futbolu bırakmamı istedi. Yaklaşık bir yıl kadar Denizlispor Yıldızlar’da oynadıktan sonra futbol hayatımı noktaladım”

Peki, bir pişmanlık söz konusu mu?

M. IRMAK: “Aslında biraz var. Çünkü futbolcuların şimdiki yaşam tarzını gördükçe hem ben hem de ailem keşke futbola devam etseydim diyoruz. Halen daha futbolculuk içimde bir uhde olarak kalmıştır. Hala futbol aşkıyla yanıp tutuşuyorum”

İş yaşantınız dışında neler yaparsınız?

M. IRMAK: “Halk oyunlarına da büyük bir ilgim ve merakım var. Bu bakımdan dayımların kurduğu Tan Halk Oyunları ve Spor Kulübü’nde Başkan Yardımcılığı yapıyorum. Kulübümüzde 120 tane lisanslı dansçımız var. Bu dansçılarımız gerek yurt dışında gerekse yurt içinde Denizli’yi en iyi şekilde temsil ediyorlar. Ben de yoğun geçen iş temposundan fırsat buldukça halk oyunlarını oynarım. En iyi oynadığım oyun da Ege yöresine ait ‘Harmandalı’dır. Fakat Kafkas ve Karadeniz oyunlarına da çok hayranım. Bu oyunları da öğrenmeye çalışıyorum”

Yaşamınızda sizde iz bırakan, unutamadığınız anılarınız var mıdır?

M. IRMAK: “Evet var. Askerlik dönemimde yaşadıklarımı hiç unutamıyorum. Çok güzel günler geçirdim. O kadar çok anım var ki, hangisini anlatacağımı bilemiyorum. Vatani görevimi 1997–1999 yılları arasında bahriyeli olarak yaptım. Gemiyle yaklaşık altı ülkeyi gezdim. Askerlik yaptığım o dönem içinde denizciliğe çok merak sarmıştım. O günlerden hiç unutamadığım anılarımdan birisi de; gittiğim yerlerde diğer ülke askerleriyle aramızda geçen diyaloglardı. Bizim gemimiz NATO görevi için birçok ülkeye gider oralarda tatbikatlar yapardı. Tabi bizim gibi yaklaşık on ülkenin daha gemileri de aynı görev için bizim gittiğimiz ülkelere gelirlerdi. İşte o zamanlarda fırsat bulduğumuzda o ülkelerin askerleriyle diyaloglar kurmaya çalışırdık. Hem çok komik hem de çok duygusal görüntüler çıkardı o buluşmalarda. Mesela biz Amerikan askerlerinden bir Dolar alırdık karşılığında bir milyon verirdik. Onlar bizim paramızdaki sıfırları görünce çok büyük para zannederlerdi. Bunlar tabi yaşadıklarımızın komik kısmı”

Son olarak, iş hayatınızdaki hedefleriniz nelerdir?

M. IRMAK: “En büyük hedefim, amacım; bana olan güveni sarsmamaktır. Bunun yanı sıra, firmamızı daha fazla dışa açılmasını sağlayabilmek… Mevcut üretimimizin çok önemli bölümünü ihraç ediyoruz. Ben bunu yüzde yüz seviyelerine taşımak istiyorum.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı