İssimo’ya filmli tanıtım

Başarı Tekstil A.Ş.’ye ait İssimo markasının Antik adlı oldukça iddialı koleksiyonu önümüzdeki günlerde görücüye çıkacak. “Tarihi ve kültürel değerler yerinde güzeldir.” anlayışıyla hazırlanarak aynı zamanda sosyal bir sorumluluk da üstlenen koleksiyon, farklı çizgisi ve kültürel misyonuyla şimdiden öne çıkacak bir çalışma olmanın sinyallerini veriyor.

Böylesi önemli bir anlayışın geniş ölçekte tanıtılması için geçtiğimiz günlerde Seremoni Prodüksiyon tarafından marka için bir tanıtım filmi çekildi. Özel izinle, Hierapolis Antik Kenti ve Pamukkale’de çekilen filmde 2 başrol oyuncusu ve yaklaşık 50 figüran yer aldı. Brezilyalı Güzel Manken İsadora Azzy ve Türk Manken Armağan YazıcI’nın oynadığı filmin çekimleri 3 gün sürdü.

Gökhan Erbilgin’in yönetmenliğini yaptığı filmde, Can Sinanoğlu sanat yönetmeni olarak görev aldı. Görüntü Yönetmeni Oğuz Altuntaş’ın teknik ekibi ise Ediz Küçükoğlu, Ozan Uyar ve Gözde Önder’den oluştu. Antik Dönemde yaşayan iki soylu gencin evlilik öncesi hazırlıklarını konu alan filmde günümüze de atıflarda bulunuluyor. Özel setler kurularak çekilen sahnelerde, antik çağı anımsatan yüzlerce dekor ve kostüm kullanıldı.

Filmin Yönetmeni Gökhan Erbilgin yaptığı açıklamada, böyle büyük ölçekli bir çalışmayı; hem markanın, hem de yöresel tarihi ve kültürel değerlerin ülke ve dünya çapında tanıtımını sağlamak amacıyla gerçekleştirdiklerini söyledi. Erbilgin, “Çalıştığımız firmaların geniş ölçekte tanınır ve bilinir hale gelmesi, bizler açısından da son derece önemli. Bu konuda oldukça titiz bir bakış açısına sahibiz. Aynı zamanda bu çalışmayı, gelecekte gerçekleştireceğimiz daha büyük prodüksiyonların bir provası olarak da nitelendirebiliriz” dedi.

İssimo Markasının sahibi İsmail Yılmaz da, dünyanın hiçbir bölgesinde bulunamayacak kadar değerli tarihi ve kültürel hazinelerle dolu olan Anadolu topraklarının, kaçırılan arkeolojik eserlerle günden güne kan kaybettiğini belirterek, buna artık dur denmesi gerektiğini kaydetti. Ait olduğu topraklardan koparılan nadide eserlerin tekrar geri getirilmesinin kolay olmadığını kaydeden Yılmaz, resmi-sivil tüm toplum katmanları tarafından bu uğurda daha yoğun çabalar sarfedilmesini istedi. Yılmaz, “Geçmişine sahip çıkamayan toplumların geleceğinden söz edilemez” dedi.

Laodikya kazılarının başlaması sırasında kazı alanına gittiğini ve orada gördüklerinden çok etkilendiğini kaydeden Yılmaz, o gün beyninde yeşeren, kültürel varlıkların daha büyük özenle korunması duyarlılığını şimdi tüm toplumla paylaşmak istediğini vurguladı. İsmail Yılmaz konuyla ilgili olarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, dünya kültür mirasının oldukça önemli bir bölümüne sahip. Her karış toprağımızda bir uygarlığın izine rastlamak mümkün. Ancak ne yazık ki bugüne dek böylesi bir tarihi mirasa yeterince sahip çıkabildiğimizi söyleyemeyiz. Eserlerin kaçırılması bir yana bulunanlar da bir türlü geri getirilemiyor. Unutulmamalıdır ki, her kültür varlığı yerinde güzeldir. Bu yüzden daha büyük ve etkin baskı grupları oluşturularak bu işin üzerine gidilmelidir”

Antik adında bir koleksiyon oluşturulmasına da bu yüzden karar verdiklerini kaydeden Yılmaz, ortaya çıkan filmin, koleksiyonun ruhunu oldukça iyi yansıtacak düzeyde bir çalışma olduğunu ve bundan dolayı büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Yılmaz, Antik Koleksiyonu’nun ve filmin, çok yakında gerçekleştirilecek bir tanıtım kokteyliyle görücüye çıkacağını da sözlerine ekledi.