Keçeci ekonomik programı değerlendirdi

İş dünyasının bir temsilcisi olarak, orta vadeli planı kamu-özel kesimin bir yol haritası niteliğinde değerlendirdiklerini belirten DSO Başkanı Keçeci, sağlam zeminde sürdürülmesi suretiyle güven ve istikrara katkı getireceğine inandıklarını ifade etti.

Keçeci, “Çünkü yeni ekonomik programda gerçekten şu andaki Türkiye’nin özellikli olan şartları ve sorunlarının üzerinde ağırlıklı bir şekilde durulmuş. Bunların başında her zaman konuştuğumuz yatırım geliyor. Yatırımların sürdürülebilir ve sağlam temelli bir şekilde önünün açılması, özellikle katma değeri yüksek özellikli yatırımların destekleneceğinin söylenmesi güzel bir şey” dedi.

“Ülkenin en büyük problemi olan enflasyonun çözüm isteyen bir konu olduğunu kabul etmeleri çok sevindirici” diyen Keçeci, “Bunun yanında, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına bir kez daha değinilmesi, fiyat istikrarında sadece faizlerin artırılması değil diğer enstrümanlarının da kullanılacağının söylenmesi ve ilaveten gıda enflasyonu üzerinde durulacağının özellikle altı çizilerek vurgulanması mutluluk verici. Kamu maliyesinde güçlü bir duruş ve kamu maliyesinde yapılacak sağlam tasarruflar çok önemli. Özellikle projesi yapılmamış ya da henüz yatırıma başlanılmamış kamu yatırımlarının engellenmesi ve düşünülmemesi güzel bir yaklaşım” diye konuştu.

Kayıt dışının üzerine gidilmesinin de en önemli beklentilerinden birisi olduğunu anlatan Keçeci, “Cari açık tabii ki bizim de belamız. Yüzde 5, yüzde 6’lara, yüzde 2,1’e, özel tedbirlerle çekebilir noktalara gelmeleri mutluluk. İstihdam konusunda, 2021’de işsizliğin yüzde 10’a çekilmesi hedefini gerçekçi buluyorum ve buralara inmesini temenni ediyorum. Ülke açısından baktığımızda, bir yandan bu kriz döneminde artacak işsizlik rakamlarının karşısında yeni istihdam yaratmak suretiyle, rakamların bu düzeyde tutulacağı özellikle düşünülmüş” dedi.

Kamu maliyesinde dönüşüm ve değişim ofislerini kurulmasını da olumlu bulan Keçeci, “Burada özellikle bugün ülkenin en önemli sorunu olan bankacılık ve özellikle şirketlerin bankacılık sektörüne olan borçlarıyla ilgili yapılanmaların öne çıkarılacağını ve bu konuda özellikle bankalara yapılacak bir takım incelemeler ve tahlillerden sonra devletin bu konuda özel destekler vereceğini duymak bizi sevindirdi. Ayrıca bugünkü çevremizde ve ülkemizde oluşan zaruri bir takım dar boğazdaki şirketlerimizin en azından üretime devam etmeleri ve bankalarımızın da devletin desteğiyle ayakta durması önemli bir tasarruf önemli bir düşünce olarak görüyorum. Vergi alanlarındaki iyileştirme, verginin tabanlara yayılması harika çünkü parayı devlet kazanmazsa bunları nasıl yapacak. Dolayısıyla onları yapmaları ve bunu düşünmeleri güzel ama en sonunda en güzeli biz bunları kontrol edeceğiz ve bu kontroller devamlı olarak sahada yapılacak denmesi ve bunun için de özel ekipler kurduk denmesi. Bu ben de şu izlenimi uyandırdı: Demek ki programın ilerleyişi izlenecek ve kontrol edilecek. Bu ayrıca mutluluk verici. Ben genellikle orta vadeli planı böyle görüyorum olumlu görüyorum ama dediğim gibi hala sağlam zeminler üzerinde uygulanabilir halde olması ancak bizi ve ülkemizi temelli bir strateji belgesi olarak geleceğe götürür diye düşünüyorum” diye konuştu.