REKLAMI GEÇ

ELİM SENDE

19 Aralık 2017 Salı

Elim sende oynamayalı kaç büyümüş yıl oldu hatırlamıyorum. Yıl adını verdiğimiz zaman parçası çocukluğumuzdan çaldığı kadar herhalde! Ellerimiz ne güzel birbirine değerdi. Ben sana, sen ona, o diğerine…

Birbirimize dokundukça çoğalırdık. Ellerimiz toz toprak, üstümüz çimen lekesi, yüzümüzde salçalı ekmek artıkları olabilirdi. Ama yüreklerimiz tertemizdi. Çocuk ruhumuz yıkıyordu an be an.

İtibar ölçütümüz giysilerimiz, yeni ayakkabılarımız, kimin cebinde kaç para olduğu, kimin okulda başarılı olduğu değildi. En çocuk olan, oyuna en çok katılan, alınacak olan bir şişe gazoz ve altı kamışa cebindeki son harçlığı katabilen en itibarlıydı. Hem itibar eşit dağıtılıyordu o zaman. İtibarın adı kardeşlikti. Bir çiğnemlik sakızı iki çiğnem yapabilmekti. Yarışırken düşeni kaldırıp, yarışı birlikte bitirebilmekti. Bisikletin varsa, bütün mahallenin çocuklarını sırayla bindirebilmekti.

Bedenimiz büyümeğe başlayıp, çocukluğumuz içeride bir yerlerde sıkışınca önce elimizi çektik diğerinden, sonra bakışlarımızı ve nihayet yüreğimizi.

Artık ne kadar uzak olursak ve ne kadar yukarıdan bakarsak itibar artıyordu. Etiket rakamı yüksek giysiler, bastı mı karşındakini gıcır gıcır sesiyle ezen ayakkabılar, tekeri yolu üzen arabalar, içinde yaşamaya vakit kalmayan kocaman evler, cama yapışmış aç çocukları görmemek için başımızı çevirerek yemek yediğimiz pahalı lokantalara gidebilmekti bundan sonra itibar.

Hayat bize güzeldi. Çok çalışmıştık hak etmiştik ama bize neydi herkes de çalışsaydı canım. Nasipti böyle şeyler. Hem biz mi istemiştik diğerlerinin zorluk çekmesini? Dünyayı biz mi kurtaracaktık? Ramazanda veriyorduk zekat, fitre falan ee tamam işte vazife bitmişti. “Yürü ya kulum” dediyse Allah yürümek lazımdı.

Bu emri biz yanlış anlamıştık, mesele buradaydı. Yalnız yürü denmek istenmemişti. Yürürken, yanına yürüyemeyenleri de al denmişti bence.

İçeride sıkışmış olan çocukluğumuzu acilen oradan çıkarmamız lazım. O bize nasıl beraber yürüyeceğimizi öğretecek. İtinayla arkamıza sakladığımız ellerimizi tutup öne çıkartacak, dokunmayı hatırlatacak. Yeniden Elim Sende oynamak zamanın çaldığı yılları geri getirecek, hiç kaybetmemişiz gibi.

Gelin bu hafta 21-24 Aralık tarihleri arasında dokunmayı hatırlayalım.

İlki 11-14 Mayıs tarihleri arasında yapılan ELİM SENDE garaj satışları, bu sefer Koruyucu Aile Derneği’nin “yuvada tek bir çocuk kalmayana kadar” hedefine ulaşmasına katkı sağlıyor. Her çocuk bir ailede büyümeyi hak eder diyorlar. Evet, her çocuk!

Bu oluşumdan aldığınız her ürün bir çocuğu ailesine bir adım daha yaklaştıracak.

Üstelik eskiye can verme şansınız var. Hani o giyecek bir şey bulamadığınız gardırobunuzun var ya, dikkatle baktığınızda ne kadar dolu olduğunu göreceksiniz. Bunları ayıklayıp iyi durumda olanları bağış yapabilirsiniz. Hem bu giysileri ya da eşyaları uygun fiyata alıp giyebilecek kişilere imkân tanımış, hem de elde edilen gelirle bir çocuğun hayatına dokunmuş olursunuz. Nasıl olsa yılbaşı hediyesi alacaksınız illa birilerine. Gelin buradan alın. Hiç bu kadar paha biçilmez anlam almamış olduğunuza bahse girerim.

Ben geçen organizasyondan aldığım ikinci el kıyafetleri her giyişimde, bir hikâye yazıyorum kafamda. Bunu giyerken ne hissetti acaba, nerede giydi, nereleri gezdi bu etek, hangi çocuk kucağında uyudu bu gömleği giyerken? Bunu aldığım için bir çocuk anne diyebilmiş midir?

Çok zengin bir duygu bu, eskiye rağbet olmalı. Paylaşmanın mutlulukla çok yakın bir ilgisi var. Yaşanmışlık eskimez, yaşattıkça çoğalır.

Ben dokundum, ELİM SENDE!

ELİM SENDE: 21-22-23-24 ARALIK 2017
ADRES: Yenişehir Mahallesi Ferah Evler Sitesi 13.Sokak no:17 (Siyah İnci Apt. Karşısı)

 

MAVİ CÜMLE
Kalkarken masadan
bir mavi cümle bıraktım
beyaz örtünün üstüne,
Aldı onu gözlerine taktı,
içine yüreğinden kırmızı kattı,
benim gülüşümden
menekşeler havalandı.
Kırmızı az kaldı
mavi çok!
Irmaklarca huzur,
deniz oldu, okyanus oldu kabardı,
yükseldi yağmur doldu yüreğine
sarıya sevdalandı
öpüştüler damla damla
zümrüte kesti aşk.
Dünyayı umut sardı
yeşil yeşil dalgalandı
bir mavi cümleyle başladı her şey…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı