REKLAMI GEÇ

HIRSIZ BU MEVSİMLER

8 Ekim 2018 Pazartesi

“…….
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filanda gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar.”
TURGUT UYAR

Ekim de gitti , tasını tarağını toplayıp.
Kasım kalsa ya, bir vefasız olmayıp!
Adından belli Aralık,
Sıvışıverir bir aralık.
Ayran gönüllü Ocak dediğin
Genç sevgili peşinde ölene değin
Ömür hırsızı bu mevsim dediğin….

Gidiyorlar, götürüyorlar yanlarında hepimizden birer parça ömür. Azalıyoruz, eksiliyoruz hücrelerimizce, sevdiklerimizce…
Dayanıksız tüketim ürünü demek ki hayat, öyleyse tazeyken, lezzeti yerindeyken tüketmek gerek.
Küflendi mi bir, köpeğe atsan yemiyor.

Sahi küflenir bazı hayatlar bilir misiniz?

Kimi, yemeğe kıyamayıp dolapta saklanan kaliteli peynirler gibi küflenir.
İşte misafir gelsin çıkarayım, şunu bir alayım da şerefine yiyeyim, onu bir yapayım da kutlarken açalım derken, derken, yemeğe niyetlendiğiniz vakit, bir gram peynir bulamazsınız küfün içinde.

Kimi, yağmurların altında kalmış, çaresiz demirler gibi hareketsiz küflenir. Üstüne düşen her yağmur damlasını itinayla biriktirir, silkelenip kurutmak aklına gelmez. Damla damla küflenir. Artık ondan ne inşaat demiri olur, ne de bir bisiklet gidonu. Hurdaya ayırırlar, gittiğinden bile kimsenin haberi olmaz.

Bazısı çimlenmeye bırakılıp, pamuğun altında ürün vereceği düşünülen fasulye tanesi gibi küflenir. Üstüne giydiği pamuklar önce yeşertir hafiften fasulyeyi. Hatta boy atar, uzar, insan içine çıkar. “Vay be” derler ne şahane bir fasulye. Derler, eller, dışarıdan görenler. O da bir havalanır, pamuk üstüne pamuk koyar. Bilmez ki onu yeşerten pamuk değil, verdiğin az sudur. Ve zamanı geldiğinde o pamuklar kaldırılıp, toprakla buluşturulması gerekir, yani çıplak kalması ki hava alsın, kendini bulsun.
O kat kat pamuklar, kaldırılmadığında zavallı fasulye, küf içinde heba olur.

Hani bir sürü hediye gelmiş çikolata paketleri vardır. Düğünlerde, cenazelerde. Bir dolabın içine konur ve unutulur çok olduklarından. Bir zaman sonra kimse yemez çünkü küflenmişlerdir.
İşte bir grup insan da çikolata paketleri gibi açılmadan iade olarak küflenir. Bir vardı, bir yoktu olur.

Ekim de giderken peşine bütün mevsimleri takıp, küf kokusu sarıyor dünyayı.
Ömür tazeyken tüketilir, bayatı ne sana yarar, ne bana…

AŞKI BOZDURDUM

Ben aşkı bozdurdum
bir çocuğun gülüşüne.
Ben aşkı kaptırdım
dünyanın ters dönüşüne.
Ben aşkı sattırdım
haraç mezat gelişine,
ekmek olur da belki
son verir aç ölüşüne.
Ben aşkı batırdım
mavinin en derinine
balık olsun
barış olsun…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı