REKLAMI GEÇ

İNSAN NE ZAMAN ÖLÜR

5 Şubat 2018 Pazartesi

Şubatın kısa paçalı, cılız anemik bacaklarının arasından, hınzır bakışlarıyla süzülüvermiş sarışın bir bahar sabahı karşıladı beni.

Ben de bütün pencereleri açarak mutfağıma aldım Tanrı misafirini, birlikte şahane bir kahvaltı ettik. Radyomda sürekli TRT Radyo 3 açıktır benim. Klasik müzik kanalıdır. Pazar sabahları çocuklar için hazırlanan programlar yayınlanır. Cıvıl cıvıl çocuk şarkıları, çağlayanlara taş çıkartan çocuk koroları içimi yıkar. Bugün de 12 yaşında bir kız çocuğunun boyunun iki katı arpı ile başımdan serptiği su damlası tınılar beni yaşarken cennete taşıdı.

İçimde o kristal notalar ve yanımda kaçak bahar, yeşilin müjdesini taşıdık gittiğimiz her yere bütün gün.

Akşam sinemaya gitmeye karar verdim bir arkadaşımla. Giderken arabada Strauss’un beni her daim okyanusta yürüten Mavi Tuna valsi çalıyordu. Hani araba altımda değildi de ben uçarak gidiyordum. Gözümün önünden mavi bir gölde nazlı nazlı gezinen kuğular geçiyordu. Sanki dünya mavi bir tülle bezenmiş, eteklerini havalandırarak dans ediyordu. Ellerim iki sülün halinde, direksiyonda bir havalanıp, bir iniyordu. Bu halet-i ruhiye içerisinde geldik salona.

Biletlerimizi alırken, gişedeki kız “çocuklar kaç yaşında?” diye sordu. Biz kahkahayla “elli“ dedik. Kız bir duraksadı, ardından gülerek biletlerimizi uzattı.

Film bir animasyon filmi idi “Coco”. Uzun zamandır sinemaya gitmemiştim. En son animasyona da oğlum herhalde 8 yaşında falandı gittiğimizde. Çocuk merakımızı cebimize koyarak mütebessim girdik içeri. Salonda sadece iki büyük çocuk vardı, biz!

İlk sahneden, son sahneye kadar gülerek, ağlayarak, düşünerek bu muhteşem gösteriyi izledik.

Mutlaka gidin, çocuklarınızı götürün, ama asıl kendinizi götürün.

Şahane görsellerle donanmış, zombileri bile son derece sevimli kılığa sokulmuş, hayata dair, çok doğru mesajları sevimli sahnelerle tam dozunda verebilmiş bir film.

Filmin mottosu Angelopoulos’un Sonsuzluk Ve Bir Gün (Eternity And A Day) filminin can alıcı diyaloğu idi aslında;

-İnsan ne zaman ölür?
-Artık hatırlamadığında!
-Başka ne zaman ölür?
-Artık hatırlanmadığında!

Hatırlamıyoruz!
Unuttuk güzel filmler izlemeyi, kaliteli müzikler dinlemeyi, iyi bir oyuna gitmeyi, sergileri gezmeyi, iyi bir kitap okumayı.

Goethe ne demişti;
“İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir”

Yapmıyor, yapmayı hatırlamıyoruz, çünkü bunlar vakit ayrılması gereken şeyler. Vaktimiz yok cümlesi bütün hayatımızı işgal altına almış. Vaktimiz sadece işimize, gücümüze, günlük hayatın girdabına, en fazla bir yerlerde yemek yemeye yetiyor diyoruz. Aslında öyle zannediyoruz.

Ya ruhumuz açlıktan ölüyorsa bu arada?
Ya biz hatırlamadığımız için nefes nefes ölüyorsak?
Bunları çocuklarımızla paylaşmadığımız için, bizimle ilgili anılar biriktiremiyorlarsa, bizi hatırlamayacaklarsa, asıl o zaman ölmeyecek miyiz?
Etrafımızdaki insanların hakkımızda söyleyecekleri tek cümle “iyi bilirdik, gömün” ise ve bu da camiden çıkana kadar unutulacaksa?
Ya bu güzel eserleri ortaya çıkaranlar hatırlanmadıkları zaman ölmeyecekler mi?
Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayi değil midir?

“Unutmak imkânsız, ama hatırlamamak mümkün” demişti Kelebeğin Rüyası filminde Yılmaz Erdoğan.
İstersek hatırlayabiliriz yani.
İsteyelim ve hatırlayalım, hatırlanalım
Yaşamak için, yaşatmak için…

ŞEFTALİ AĞACI
Göçtüğümde fani dünyadan,
toplayın bütün gülen resimlerimi.
Asın tek tek dallarına,
başucuma diktiğiniz şeftali ağacının.
Gelen geçenin içi açılsın,
benim gibi yaşayası,
benim gibi ölesi gelsin..
Taşım ebruli olsun,
dostlar gelip dokundukça,
bir tebessüm dudak kenarlarına otursun..
Ne ölmekten korksunlar,
ne de yaşamaktan…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

sibel   -  Bağlantı 5 Şubat 2018, 12:26

Aylin hanım beynimizi okudun sanki düşünüpte kelimelere dökemediklerimizi anlattın bize .kalemine yüregine saglık

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı