REKLAMI GEÇ

YA YAĞMUR YAĞMAZSA?

7 Mayıs 2018 Pazartesi

Rain Man filmini izlediğimde yirmili yaşlardaydım. Yere saçılan kibrit kutusundaki kibritleri gözüyle tam olarak sayması uzun süre gitmedi aklımdan Dustin Hoffman’ın. Yüzündeki saf, soru işaretsiz, ünlemsiz, yağmur damlası ifade gülümseme sebebim oldu hatırıma düştükçe. Üstünde hinlik tozu bile bulunmayan zeka ışıltıları, olduğu gibi olmanın ne olduğunu sorgulattı bana.
Sonraları yağmur çocuklara sahip arkadaşlarım oldu. Kimileri, o yağmur damlası daha eline düşerken fark etmişti ve bereketini çoğaltarak, damlanın yağmur olmasını sağladılar.

Bazıları damlayı görmeden kuruttular. Farkına varmadılar ya da varmak istemediler.

Yağmur damlaları, hayatımızı yeşertmek için gelen rahmetin elleridir.
O elleri tutarsak, yağmur olacaklar.
Beraber yağıp, çiçek büyüteceğiz, yüzü güneşe gülen çiçekler!
Yürekleri sarışın, bahtları esmer yağmur damlaları.
Yalnızca farkına varılmayı bekliyorlar.
Bugünlerde esmer talihlerini oksijenle açmaya gelen gönül dostları var.
Hani geçenlerde eskiye nur yağdırmışlardı.

Elim Sende ikinci el garaj satışları bu sefer de elini Otizm Derneği’nin omzuna koydu.

Otizm Derneği, yağmur çocukların, ailelerinin en büyük destekçisi. Toplumda bu muhteşem çocukların farkına varılması ve anlaşılabilmeleri için çalışıyorlar.
Otizmin bir hastalık değil, rahatsızlık olduğunu, şartlar iyileştirildiğinde ve doğru eğitim aldıklarında topluma verimli bir şekilde kazandırılabildiklerini anlatmaya çalışıyorlar.

Hem de ne kazandırma.

Tarihe damga vurmuş otistiklere bir bakalım;
Albert Einstein
Friedrich Nietzsche
Ludwig van Beethoven
Franz Kafka
Nikola Tesla
Thomas Edison
Wolfgang Amadeus Mozart
Isaac Newton
Vincent Van Gogh
Jane Austen

Elim Sende yaşanmışlıkları elden ele geçirip, hayatı çoğaltırken, Otizm Derneği (DOD) de bir yandan size nasıl Franz Kafka’lar çıkarabileceklerini anlatacaklar.

Bir yandan elinizdeki yıllanmış radyonun kimlerin hayatına neler kattığını hissetmeye çalışırken, bir yandan belki de yeni bir Mozart’ın ilk notalarını duyacaksınız yüreğinizde.

Paylaşmak güzeldir, yağmur da güzeldir, yağmur damlaları yağmur olunca daha güzeldir.

Bir elden yıkarlar yüreğimizi.
Varoluş, özden önce gelir der varoluşçular.
Bu demektir ki, nasıl olmak istiyorsak, öyle yaratırız kendimizi. Düşüncelerimiz, davranışlarımız, ahlaki değerlerimiz, başkalarına yaklaşımımız bizi istediğimiz öz yapar.
Sartre diyor ki, “kendimiz için bir şey yaparken, aslında herkes için yaparız. Özgürlük istiyorsak, herkes özgür olmalıdır.”
Özümüzü oluşturmak için bu hafta güzel fırsat.
Elim sende, elin bende, el ele, yürek yüreğe…

Tam zamanı!

ELİM SENDE GARAJ SATIŞLARI
10-11-12 MAYIS 2018
YENİŞEHİR MAHALLESİ FERAH EVLER SİTESİ 13. SOKAK NO: 17
BEYAZ İNCİ APT. KARŞISI

AYÇİÇEĞİ HİKÂYESİ
Kaldırım kenarında
kendiliğinden çıkıveren
ayçiçeği,
gülümsedi sanki bana,
gizemli bir kıvrım
dudağının kenarında,
bulmuş gibi gerçeği..
Ne üzgündü
beni görmediğine bir gün önce,
ne de içinde bir telaş
görmek için yarın ya da ertesi..
Ne şikayeti vardı
tenini boyayan güneşten,
ne de yıldızlı geceden
bir armağan beklentisi.
Toprağa bile
yalnız ilişmiş uzun gövdesi,
sadece olmaya
bir tek hevesi;
bir ayçiçeği,
bir kendisi…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı