REKLAMI GEÇ

ZAMANI İNTİHARA SÜRÜKLEDİM

30 Nisan 2018 Pazartesi

Mavinin dizinin dibine bir taş ev ektim. Etrafını yeşile boyadım, yeşilin içine şeftali, zeytin çekirdekleri gömdüm.
Yüreğimde her gün suluyorum, gözümde yetiştiriyorum.
Hasat zamanı gelecek, olması gerektiği zamanda.
Zaman…
Zaman neydi sahi?
Benim uydurduğum, aslında bir yere sığdıramayıp da sınırlayıp kondurduğum bir isim sadece.
Mızmızlandığım zaman suçu üstüne attığım,
Acılarıma merhem sandığım,
Beklentilerimi sırtına yüklediğim,
Atıl kaldığımda, tembelliğimde bahane ettiğim,
Güzel bir şey yaşarken uçuverdiğini, sıkıntılı bir şey yaşarken çakılıp kaldığını zannettiğim…
Velhasıl elimden çok çeken bir zavallı!
Bugün kurtuldu elimden!
Azât ettim daha doğrusu.
Bıraktım aksın, gitsin yolunu bulsun.
Ben de ona sırtımı dayamadan yaşamayı öğreneyim.
Bu yüzden ektim taş evimi.
Hayal kurmak mı dersiniz, totem yapmak mı, evrene göndermek mi, niyet etmek mi neyse ne!
Ektim ve unuttum!
Biliyorum ki artık hayallerin peşinden koşmak ve koştuğunu unutmak lazım.
Paçasından asıldığım her şey, benim paçama yapışıyor.
Hani giden yolcunun ardından su dökeriz ya toprağa; kuruyana kadar dönsün diye.
Hah işte o hesap, suyu dök, bırak kendisi kurusun. Hemen kurusun diye üfleyip durma.
Beklentilerimi kemik tozu bile kalmayana dek uğurladım.
Beklemeyince kırılmıyor insan.
Olmayan bir şey, gerçekleşmedi diye kırılır mı kalp?
Beklemeyince, hayat her gün sürprizlerle geliyor.
Bir arkadaşından sebepsiz, herhangi bir günde hediye almak gibi bir şey.
Doğum gününde gelirse, o sürpriz olmaz, içten içe beklersin ya, işte öyle!
İçim boşaldı sanki, bir nevi bahar temizliği.
Aralık kapıdan arada başını uzatanlar vardı. Hiç gelmiyorlar ama arada bakıp kaçıyorlardı.
Kapıyı usulca kapattım. Yüreğime gelemeyen, gözümden de uzak dursun!
Ohhh!
Hadi ben taş evimi sulamaya gidiyorum gönlümdeki pınardan.
Siz de dikin bir hayal, büyüdüğünü göreceksiniz.
Zamansız, mekânsız, beklentisiz, gölün üstünde salınan nilüfer çiçeği gibi…

DAVET
Hadi soyun hayat
bakmıyorum
gözümü yüreğime devirdim
sözümü içime çektim
böyle daha ince görünüyorum
utanma hayat
rahat ol
ne çıkaracaksan üstünden çıkar
ben ruhumu bir gezdirip geliyorum
al şu dünümü
ayıp yerlerini örtersin
acele et hayat sallanma
bir nefes daha yalnızlık çekip
geliyorum
zamanı intihara sürükledim,
artık seninle
çırılçıplak dans etmeyi biliyorum….

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı