REKLAMI GEÇ

YOL VE ÖTESİ

20 Haziran 2017 Salı

Ne çok içimizin kalmasıyla boğulan bir bedenin insanlarıyız. Altı astarı bir günü daha ölmeden ve tok karnına geçirmek değil mi yaşam denilen serüveniniz? Ahh! Aklınızın altını oyan ve adına psikoloji denen bataklığınız ruhunuzu incitmese ne de güzel olurdu…

Ama varlık sadece kalmalarla nefes bulmuyor. Kalmak ve durmak, yaşam denilen zenginlik içinde giderek ölen şeylerin tarifi değil mi?

Kalmak ve durmak, sessizce şişen bir şeyin, şiştikçe patlayan bir basıncın, dinginlikle genişleyen zamanın korkunç ağrısı!

Her şeyin hızla aktığı bir çağda belki dinginlik aranması gereken tek adres! Ancak tıpkı kontrolünü kaybeden hız gibi, durmak da benliğin yarasını daraltan bir iç kanamaya yol açabilir.

Rutin denilen çağın hastalığını kırmanın eylemle yakından bir ilişkisi olmalı. Eyleme geçmeden akla düşen nice boş boğazların biçim verdiği gündelik hayat elbette şiddet, can sıkıntısı ve koca bir boşluk üretecektir.

Harekete geçmenin dinamizminde farklı olana ve bilinmeyene bir yelken açmak yok mudur?…

Her gün aynı aklın cenderesinde birbirinin kopyası günler ruhunuzu nasıl karartmıyor buna şaşıyorum. Vakur bir dinginlikle ve her gün aynı biçimde kirlenmekte olan aklın karalığında yaşıyorsunuz zamanınızı. Her gün şişen bölgelerinizin her gün kalbinizi inciten batmalarıyla nasıl da barışık olabiliyorsunuz…

Aynı hayaller ve ayaklarla aynı yollardan akan varoluşunuzun yaşamcıl heyecanınıza hiç bir zenginlik katmadığını elbet siz de biliyorsunuz.
Artık bir şeyleri değiştirmenin vaktinin gelip gelmediği konusunda da acınası bir dinginliğin yenilmiş karakterisiniz?

Yola çıkın artık…
Bilmediğiniz yollara ama…
Daha önce hiç gitmediğiniz.

Aklınızın estiği yerlerde konaklayın… Tanımadığınız ama sizden olabildiğine farklı insanların varlığıyla yeni şaşkınlıklar yaratın…

Daha önce hiç görmediğiniz şehirleri, bitkileri, böcekleri, yiyecekleri tanıyın…
Yol sizde giderek çürüyen şeylerin tek panzehiri çünkü.

Ölümünü bekleyip cennetini kovalayan bir ruhun size kazandıracağı cennetin çok ötesinde şey bu vadettiğim. Bu, bu dünyaya özgü ve bir daha fırsatını bulamayacağınız tatların kendinize vereceği yegane ödül.

Yol ve ötesi, size daha önce deneyimlemediğiniz ve bazen de şaşkınlıktan küçük dilinizi yutacağınız fırsatlar yaşatacaktır benliğinize.

Yollara ve ötesine inanınız…
Kendi bedeniniz ve daraltılmış düşlerinizin çok ötesinde vaadkâr bir yaşamın kökleri hediye edilecek size.
Bedeli ne olursa olsun…
Yola çıkın ve çıkmak bir düşün ötesine atlamak gibidir durağan şeylerle kirlenen takvimlerin karanlığına inat…
Yola çıkın…
Çıkınınızı alıp düşün yola…
Belki başka aşkların varlığını anlayabilirseniz, kendinize ait güzel aşkların pencereleri açılır sararmış gövdenizde!…

Hoşçakalın…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı