REKLAMI GEÇ

KOCA SİNAN

7 Mayıs 2016 Cumartesi

ser mimârân-ı cihan ve mühendisân-ı devran
(“Dünyadaki Mimarların ve Zaman İçindeki Mühendislerin Başı”)

Yapıcılar türkü söylüyor,
Yapı türkü söyler gibi yapılmıyor ama.
Bu iş biraz daha zor.
Yapıcıların yüreği,
Bayram yeri gibi cıvıl cıvıl,
Ama yapı yeri bayram yeri değil… (Nazım Hikmet)

denizli-nizami-cubuk-koca-sinan-kultur-yazilari-1

Her yıl Nisan ayı geldiğinde Mimar Sinan’ın doğum yıl dönümü anma etkinlikleri yapılır. Bu anlamda ben de farklı bir bakış açısıyla Koca Sinan’ı anmak istedim.

Barış Manço, yıllar önce bir programında anlatıyordu: “Yurtdışında konuk olarak katıldığım yabancı bir televizyon kanalında sunucu bana: ‘Sizin ülkenizde sanatçılara değer verilmiyormuş, öyle mi?’ diye sorarak, beni sıkıştırmaya çalışıyordu. Ben de hemen cebimden on bin Türk Lirası çıkarıp ‘Bak’ demiştim: ‘Bu paranın bir yüzünde, bütün paralarımızda olduğu gibi ulusal önderimiz Mustafa Kemal Atatürk var; Öteki yüzünde ise en büyük sanatçımız saydığımız Mimar Sinan ve onun başyapıtı Selimiye Camisi yer alıyor… Peki, ya sizin ülkenizde durum nasıl?’ diye cevap vermiştim.”

denizli-nizami-cubuk-koca-sinan-kultur-yazilari-2Dünya, Mimar Sinan’ı biliyor. UNESCO tarafından 1988 yılı “Uluslararası Mimar Sinan Yılı” ilan edilerek, tüm dünyaya Sinan ve eserleri tanıtılmıştı.

Bütün dünyanın hayran kaldığı, bizimse adını okullara, caddelere verdiğimiz halde kenarından kıyısından birazcık tanıdığımız, Atatürk’ün ise “Heykeli yapılsın” dediği, bu büyük mimar kimdi ya da niçin büyük mimardı?

Gelin birlikte tanıyalım Koca Sinan’ı:

Mimar Sinan, bir yüzyıla yaklaşan ömründe, II. Bayezıt, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, ll. Selim ve lll. Murat olmak üzere beş padişah döneminde yaşamış, son üçü zamanında bizzat mimar başı (Bayındırlık Bakanı) olarak çalışmıştır.

Bu kadar yetkiyle donatılmış birisi olduğu halde, alçak gönüllü bir anlayışla sanatını çıraklık, kalfalık ve ustalık olmak üzere dönemlere ayırabilen, yaptıklarında Acem ve Frenk diyarında gördüğü güzelliklerin etkilerinin olduğunu söyleyebilen, gani gönüllü bir insandır. “Her daim su olup akmak isterdim” diyen Koca Sinan, vasiyeti gereğince mütevazı türbesinin önünde “Üç yol ağzında bir çeşme” olarak akmaktadır.

Yaşadığı dönem, büyük sanatçıların ve büyük başyapıtların ortaya çıktığı dönemdir. Leonardo Da Vinci gibi büyük sanatçıların yetişmesini sağlayan Rönesans aydınlanması, bu dönemde aklın ve bilimin yol göstericiliğinde sanat ortamlarına yeni olanaklar sunmuştur. Bunu en iyi değerlendirenlerin başında Sinan gelir.

Bütün eserlerinde mimarlığın üç temel anlayışı sayılan sağlamlık, güzellik ve işlevsellik dengeli olarak uygulanmıştır. Bu yüzden bunca deprem görmesine rağmen, Sinan yapılarının neredeyse hiçbiri zarar görmemiştir. Yapılar büyük ayakların üzerinde yükseldiği için duvarların taşıyıcı özelliği kalmamıştır. Bu nedenle çok pencereli yapıların ve aydınlık iç mekânların yapılabilmesi sağlanmıştır.

Yapılarının estetiğinde bir heykeltıraş titizliği vardır. Kubbelerin büyükten küçüğe, yukardan aşağıya inişinde ya da çıkışında senfonik bir ritim vardır.

Her şeyi yapabilecek gücü olduğu halde eserlerini, tarihsel mirasın devamı olarak kentsel bütünlüğe uyumlu olarak tasarımlamıştır.

Mimar Sinan bildiğimiz en eski çevrecilerdendir. Yaptığı yapıların saçak altlarına kuş evleri yapmış ve onların yemlerinin sürekli olarak sağlanması için de yapıların vakfiyelerine özel şartnameler koydurmuştur.

denizli-nizami-cubuk-koca-sinan-kultur-yazilari-3İyi bir örgütleyici olarak dönemin en iyi mimarlarını, hattatlarını, çini ustalarını bir araya getirerek büyük başyapıtlar ortaya koymuştur.

Çağını aşan teknikleri ve bilimsel uygulamaları kullanarak toplumsal sorunlara mimarlık boyutunda çözümler getirmiştir. Yaptığı uygulamalar bu anlamda oldukça ilginçtir. Su kemerleriyle uzaklardan getirdiği içme suyunu Taksim’deki kuleden tazyikli olarak tüm İstanbul’a dağıtmıştır (taksim etmiştir). Büyük Çekmece Gölü üzerindeki köprü, dünyada göl üzerine yapılabilmiş tek köprüdür.

Camilerdeki kandil islerinin özel hava dolaşımı bacalarından geçirilerek kurumlarının filtrelenip toplanması, müthiş bir uygulamadır. Kurumlar, hattatlar ve nakkaşlar tarafından mürekkep ve boya olarak kullanılmıştır. Yüksek kubbeli yapıların örümcek ağlarıyla kirlenmesini önlemek için tavana devekuşu yumurtaları astırmıştır.

Saydıklarımız Koca Sinan’ı farklı kılan güzelliklerden yalnızca bazılarıydı…

Mimar Sinan’ı bilmek, tanımak hepimize çok şeyler öğretecektir. Doğruluğu, hoşgörüyü, kendi kendini aşabilmeyi… Ve olgun başak misali doldukça eğilebilmeyi…

Türbesinde yazdığı gibi: “Geçti bu demde cihandan pir-i Mimaran Sinan” (Geçti bu zamanda mimarların piri Sinan)

Nizami ÇUBUK

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı