REKLAMI GEÇ

BİR FOTOĞRAF YALNIZCA BİR FOTOĞRAF MIDIR?

24 Şubat 2016 Çarşamba

Günümüz insanı uzun uzun yazmak ve okumak yerine çekmek ve göstermek üzerine bir yaşam kuruyor. Fotoğrafa bakmak edilgin olmak, eylemin karşıtı. Nasıl üretildiği ya da ardındaki gerçeklik araştırılmaz, irdelenmez dolayısıyla bilgiye de ulaşılmaz, öğrenilmez.

Etkin birey, yalnızca bakan-izleyen olarak kalmak istemez. Yaşama geçirdiği davranışlarda da var olur. Yaykın (2015) “fotoğrafçı, bireyi ya da toplumsal bir grubu ötekileştirmeye, nesneleştirmeye katkı yaptığı ölçüde egemenin etik ideolojisine ve modern teknoloji adı altında gerçekleşmekte olan sessiz faşizme hizmet etmiş olur” der. Günümüz insanı edindiği fotoğraf makinesiyle, fotoğrafçılığı toplumda kendine yer edinmenin bir aracı olarak kullanır. Kapitalist üretim biçimine hizmet eden kültürün yaratılmasına ve bunun metaya dönüşmesine hizmet eder. Bir taraftan da gerçeğin tüm masumiyeti, çıplaklığı ile tüketiciye ulaşmasına…

***

Fotoğraf bir bellektir, yalnızca hatırlamak için değil. Sürekli anı fotoğrafları çekiliyor, fotoğraf makineleri, kameralar, cep telefonları belgelemenin, bir başkasına ihtiyaç duymadan “selfie” çekebilmenin, imge üretmenin olanaklarını sağlıyor. Yediğini, içtiğini, kimseye sormadan hangi ortamda kiminle olduğunu belgeleyip hızlı biçimde paylaşmak da özgürlüğü yok etme yanında faşizme hizmet etmenin bir başka biçimi. Farkında olmadan bir kurumun, bir ürünün, bir durumun reklamını yapmak, diğerlerinin özgürlüğünü sınırlamak…

***

Fotoğraf bir dönemin, kültürün, giyim ve yaşam tarzının göstergesi, bir belge. Çocukluğumuz, gençliğimiz, orta yaş ve yaşlılığımızın, ailemizin, dostlarımızın kimler olduğunun göstergesi. Nereden nereye geldiğimiz, yaşamımızın kısa filmi. Anılarımız, özenle sakladığımız fotoğraflarımız, yaşlandığımızda yanımızdaki en değerli hazinemiz. Bir başkası için yalnızca bir fotoğraf. Birileri için bir hazine, yalnızca bir fotoğraf değil…

***

Toplumu yönlendirmenin, ajite etmenin, gerçekleri saklamanın bir biçimi fotoğraf. Cephedeki ilk fotoğrafçı Roger Fenton’un Kırım Savaşı’nda çektiği fotoğraflar. Savaşın vahşeti yerine, İngiliz hükümetinin halkına uygun bulduğu ve asker ailelerinin zihinlerinde yaratmak istediği görüntülerin fotoğrafları. Sivillere söylenmiş yalan… Körfez Savaşındaki karabatak, petrole bulanmış. Yıllar öncesinde çekilmiş bir fotoğrafın savaşın yalnızca topluma değil, çevreye verdiği zarar gibi gösterilmesi, gerçekmiş gibi yeniden sunulması… Amerikan “network”leri petrole bulanmış zavallı deniz kuşlarının filmlerini saatlerce yayınlayarak “yalnızca insanlara değil, hayvanlara bile eziyet eden Saddam” imajını perçinlemeye kalkışmışlardı. Sonradan bu filmlerde görünen kuşun aslında yıllar önce Exxon-Valdez adlı tankerin Alaska’da yaptığı kaza sonucu denize yayılan petrolden kirlenen kuşlar olduğu ortaya çıkmıştı. Aynı kuş Oscani tarafından Benetton’un çevre kirliliği ile ilgili sosyal kampanyası için de kullanılmıştı. Bu yönüyle fotoğraf bazen küresel sermayeye de hizmet eder…

denizli-velittin-kalinkara-bir-fotograf-yalnizca-bir-fotografmidir-ic

Görüntülerle toplumsal platformda düşünceleri yönlendirebilme ve ortak payda sağlayabilme özelliği de vardır fotoğrafın. Fotoğraf yalnızca bir fotoğraf değil… Ulaştığı kanala göre anlam değişikliğine uğrar. Sunulma biçimine, zamanına, alt yazısına, üst başlığına, içinde kullanıldığı metne bağlı olarak bir açıklama, doğrulama ya da çarpıtmaya maruz kalır.

***

Fotoğraf yalnızca bir fotoğraf değildir…

Kraliçe Vicroria, Fenton’un İngiliz askerlerine eşlik etmesini, ancak ölüleri ve üniformaları kanla lekelenmiş askerleri görüntülememesi koşuluyla kabul etmiştir.

Yorumlar

İbrahim YILDIZ   -  Bağlantı 26 Şubat 2016, 10:03

Değerli hocam, ellerinize sağlık. Harika bir yazı ve zamanımızda görsel ögelerin amaca yönelik nasıl da etkili kullanıldığını, özellikle sosyal medya aracılığı ile insanları ne derece yönlendirdiğine ilişkin düşünceleri kanıtlayan bir yazı…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı