REKLAMI GEÇ

YAŞLI YAŞAMINA DÖNÜK ÇÖZÜM YAKLAŞIMLARI

23 Mart 2019 Cumartesi

Yaşlanma ömrün uzaması, tıbbın gelişmesi, ekonomik iyileşmenin ve yaşam kalitesinin bir göstergesi olarak sunulur ve olumlulanır. Ömrün uzamasını yalnızca bu bağlamda ele almak işin boyutunu gözden kaçırmak demektir. Yaşlanma (ömrün uzaması) toplumsal süreçlerin tümünü kapsayan ve onları köklü bir değişikliğe uğratan sistemik bir zorlamayı ortaya koyar. Toplumsal sistem bir taraftan ömrün uzamasını onaylarken, diğer taraftan toplumu yeni süreçlere, değişimlere zorlar. Ekonomiyi, işgücünü, toplumsal-sosyal organizasyonları etkiler, aile yapısında değişikliklere neden olur.

Bu bağlamda farklı alanların ömür uzaması ile ilgili yaklaşım ve beklentileri, düşünce ve duygulardaki anlaşma aynı zamanda bir ayrılıktır. Zira toplumsal sistem bütün süreçlerini genç ve olumluya göre kurgular, bu bakımdan da sistemik olarak yaşlıyı dışarıda bırakmaya zorlar. Dirençsizlik ve güçsüzlük (ekonomik, fiziksel ve mental) toplumsal katılımı-dahil olmayı etkiler, yaşlıyı devre dışı bırakır, izole eder. … İşte şiddet buradadır; salt aile ya da toplumda değil. Bir şey söylemez, görmezden gelir, önemsizleştirir, iter. Kişisel olanın, kişisel alanın tümüyle elden çıkarılıp, görülebilir hale gelmesine neden olur. Ortada olma ilişkileri zedeler, öldürür. Bu kadar ortada olma tepkiselliğe neden olur; sorunların kaynağı olarak yaşlıları merkeze yerleştirir. Yaşlı ekonomik yetersizliğin, işsizliğin, evsizliğin, yoksulluğun, tüm toplumsal sorunların nedeni olarak görülür.

Olumluluk hiçbir olumsuz duyguya izin vermez. Yaşlı eziyet ve acıyla başa çıkma, buna biçim verme becerisini yitirir. Nietzsche “insan ruh derinliğini, büyüklüğünü ve gücünü tam da olumsuzlukta oyalanmaya borçludur” diye ifade eder. Yaşlı yaşamı kolaya almaya başladığında, sorun alanı dışına itildiğinde başa çıkma becerileri azalır, yok olur.

Yalnız yaşayan yaşlılarla ilgili korumacı yaklaşımlar yaşlıyı kendi yaşam ortamından uzaklaştırmakta, özgürlük alanını daraltmaktadır. Yaşlı birey kendi yaşam ortamında, bütün olumsuzluklara karşın, “özgür”dür.

Korumacı yaklaşımla, yaşlı bireye destek olacak yardımcıların sağlanması, bireyi pasif hale getirerek, problem çözme yeteneğini sınırlar. Birey “yaşamı kolaya alma” yaklaşımı sergilemeye başlar. Benzer biçimde yaşlıyı kendi mekanından, çevresinden kopararak, çocukların yanına (başka semte, kente) taşımak da özgürlük alanını kısıtlayarak, yaşlının geri çekilmesine, sorunların çözümünde pasif kalmasına neden olur. Bu ev sahibinin kendi özgürlük alanını daraltmak istememesi nedeniyle yaşlı bireyi çözüme dahil etmemesinin dolaylı sonucudur. İster kendi evinde, isterse çocuklarının evinde yaşamı sürdürme (gerekli olmadığı halde, korumacı anlayışla) durumunda olsun, fiziksel ve ussal olarak yeterli olsa da, yaşlı birey geri çekilir. Yaşlıya yük olduğu duygusunun hissettirilmesi, yaptıklarının, konuşmalarının değer bulmaması geri çekilmenin temel nedenleridir. Bu yaşlının kendini değersiz hissetmesine neden olur. Perikles’e göre orta yaşı geçen bireylere düşen “………., sizler günlerinizin çoğunu bahtlı olarak geçirmiş olmanızı kâr bilmeli, geri kalan zamanın kısalığını düşünerek çocuklarınızın kazandıkları ünle acılarınızı yatıştırmalısınız. Çünkü ölmeyen yalnız ündür. İhtiyarlığa, bazılarının dedikleri gibi kazanç değil, sayılmak yakışır”. Burada yaşlının geri çekilmesi onaylanmaktadır. Geri çekilme onaylanarak, onların geçmiş birikimlerin taşıyıcısı, geleneksel yol yordam bilgisine sahip ve bu nedenle toplumsal yaşamda önem taşıyan kimseler olduğu göz ardı edilir.

Bunun yerine kendi sorunlarını mümkün olduğu kadar uzun süre kendisinin çözebileceği, fiziksel ve ussal yeterlik durumundaki bireyin, teknolojik araçlarla kontrolü bağımsızlığın sürdürülmesinde, problemlerin çözümünde ve bireyin yaşama bağlanmasında önemlidir. Bunun yeri de yaşlının kendi evi-yuvasıdır. Evde kurulacak bu sistemin de bireyin özgürlüğünü sınırlamayacak –görsel kayıt biçiminde değil– bedensel değişimleri algılayabilecek ve gerektiğinde sesli yardımın devrede olabileceği teknolojik özelliklere sahip olması istenir. Diğer taraftan yangın, duman, doğalgaz gibi olumsuz durumları haber veren sistemlerin devreye sokulması da yararlı olacaktır.

Bunun sonucu olarak, yaşlı bakımında görev / rol alan üretken insanın bu alandan çekilerek, daha yararlı olacağı alanlara kaydırılması, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacaktır.

Bireyin, destekli yaşam yerine, kendi yaşam ortamında, mahallesinde, bildik bir çevrede yaşamını sürdürmesi olumlu katkılar sağlar. Bireyin zorlandığı, yetişemediği ve yalnız yemek yeme sorun haline geldiğinde, toplu yemek sistemlerinin organize edilebileceği sistemlerin ve destek hizmetlerinin (ev bakımı, hijyen, kişisel bakım desteği vb.) yerel yönetimler tarafından kurulması istenir. Benzer biçimde, bireyin sisteme dahil olmasını sağlayacak, yararlı faaliyetlerin içinde olmasını sürekli kılacak sosyal sistemlerin ve organizasyonların sağlanması bireyi aktif tutarak izolasyonunu engeller.

Yaşlı bireyin sorun alanı içinde olması, bireyi motive etmede, sorun çözme becerisi geliştirme ve yaşama dahil olmada yararlıdır. İhtiyaçların karşılandığı, çözüme dahil olamadığı steril ortamlar yaşlıyı sınırlar, yaşama isteğini azaltır, enerjisini bitirir.

Yerinde yaşlanmanın onaylanmasının temelinde de bireysel özgürlüğün sürdürülmesi yatar. Bir taraftan toplum yaşlının ortada olmasını istemez, diğer taraftan da yaşlanmayı, daha uzun yaşamayı onaylar. Burada toplum ikiyüzlü davranır. Bu bağlamda, yaşlı bireyin özgürlük alanını daraltmadan kendi ev ortamlarında yaşamını sürdürmesine yönelik düzenlemeler; bireyi sisteme dahil edecek toplumsal düzenlemeler önem taşır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı