REKLAMI GEÇ

DENİZLİ KENTİ NASIL PLANLANMALI – 1

4 Ekim 2018 Perşembe

Değerli okurlarım; iki bölümlük bu yazım, 4 Ekim 2017 perşembe günü çıkmış olan “Denizli Kenti Nasıl Planlanmalıydı” yazımın devamı sayılabilir. Ara ara çalışılarak aylara dağılan bir ön hazırlık sürecim vardı. Bu yazıda Denizli kentinin yalnızca genel yani nazım planlanmasını konu edindim. Uygulama imar planları nasıl olmalı konusunu, bir köşe yazısı olarak ileride işleyebilirim. Bu yazım aynı zamanda, 13 Eylül 2018 tarihli “Kent Planlaması ve Şerit Kentler” yazımla başlattığım şehircilik yazı dizimin de devamıdır.

Denizli kentimizin nazım planlama geçmişini aşağıdaki, 1967 yılında yapılmış ya da yürürlüğe girmiş olan 1/5000 ölçekli plandan başlayarak sunmak istiyorum:

Bu imar planında yeni yerleşim alanları olarak planlanmış yerlerin; 3. Sanayi Sitesi, Dokuzkavaklar, Deliktaş, Esentepe, Depremevleri, Yenişehir ve İlbadı-Çamlık olduğunu görüyoruz. 1976 depreminden sonra girişilen yol açma çalışmaları, sanırım bu 1967 imar planını uygulamıştır. İnternet araştırmalarımda, 1967 nazım imar planı ile 2007 nazım imar planı arasındaki Denizli nazım imar planlarını bulamadım. Aşağıdaki fotoğrafta, Denizli’nin sanırım şu anda yürürlükte olan 2007 nazım imar planını görmektesiniz:

Görüldüğü gibi, yapılaşmaması gereken alanlar yani “doğal eşikler” bu planda yeterince yapılaşma dışı tutulmuştur. Bu doğrultuda verilen; orman alanı, verimli tarım alanı, bağ-bahçe alanı gibi kırsal arazi kullanım kararları vardır. 1. Organize Sanayi Bölgesi’nin kuzeyi ve doğusunda yer alan yeni sanayi alanı kararları doğrudur. Çünkü Denizli’ye Doğu yönünden rüzgar esmez ve havayı kirletebilecek sanayi kuruluşlarının, kentimizin Doğu’sunda yer alması uygundur. Bir de; 1. Organize Sanayi Bölgesi’ne bitişik ve yakın olmaları, yeni sanayi alanları için yerinde bir karardır. Denizli-İzmir yolu ve Kuzey çevre yolu çevresinde de yeni sanayi alanları öngörülmüştür, bunu yanlış ama biraz kaçınılmaz bulduğumu söylemeliyim. Verimli tarım alanları ve rüzgar yönü açısından yanlış, o alanlarda çok sayıda fabrika mevcut olduğu için de biraz kaçınılmaz.

Bu nazım imar planında; Gökpınar Baraj Gölü’nün mutlak koruma alanlarının, halen korunmakta ve yapılaşmamış olan kısımları yerleşim dışı bırakılmıştır. Bu da doğru bir plan kararıdır. Mevcut plan alanı içinde yapılaşmaya uygun yani eşik dışı alanların uygun bölgelerinin tümünde konut ve diğer yerleşim alanları önerilmiştir ki doğru bir karardır. Verimli tarım alanları, ormanlar, fazla eğimli alanlar ve diğer yerleşim dışı tutulma kararları genel olarak doğrudur. Elimdeki plan belgesi yeterince büyük olmadığından, onu ayrıntılı olarak inceleyemiyorum. Ayrıca, bu nazım imar planının plan notlarına da erişemedim. Bu nedenlerle; ancak ana hatlarıyla bir değerlendirme yapabiliyorum ve konut alanlarının yoğunluk dağılımı değerlendirmesine de giremiyorum. Diğer arazi kullanım alanlarını, plan lejantı bu belgede okunaklı olmadığı için fazla belirleyemedim.

Yine de söylemeliyim ki; söz konusu plan kentimiz için yeni roller, toplu taşınım hatları, kentleşme modellemesi ve vizyon içermemektedir. Bunun bir nedeni de; ülkemizde, geçerli imar hukuku ve uygulamalarının çağın bir hayli gerisinde kalmış olmasıdır. Dünyadan örneklerle, modern kent nazım planlamasının alabildiği biçimleri ileride siz değerli okurlarımla paylaşmaya çalışacağım. Bu yazının, Denizli kentimiz için bazı nazım planlama önerilerimi sunacağım ikinci bölümünde haftaya buluşmak üzere esen kalınız.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı