SİMYACISINIZ

Size farklı gelen, belki daha aşağı sınıftan gördüğünüz bir insanı, öyle gördüğünüz halde dışlamayıp muhatap aldınız, gönlünü kazandınız.

Simyacısınız.
Size göre daha zor koşullarda büyümüş, belki de size ters gelen mesleği olan sert birini, çok efendi bir insanmış gibi arkadaş edindiniz ve hep ondaki yine de iyi olana seslendiniz.

Simyacısınız.
Bir kediyle ilgilenmeye başladınız, onunla da konuşulabileceğini düşündünüz, onunla arkadaş oldunuz, bir de baktınız ki… dediklerinizi anlıyor, emir almayan bir hayvan olmasına rağmen sırf sizi sevdiği için sözünüzü dinliyor, ve anlamanızı sağlayacak gösterme ve tonlamalarla o da sizinle iletişim kuruyor. Ve.. onu anladığınızı fark ediyorsunuz. Belki bir gün size anne ya da baba’ya benzer seslerle de seslenir, kimbilir… Merak etmeyin, içine cin falan kaçmış değildir.

Simyacısınız.
Bir hakimsiniz, mesleki bilgi ve deneyimlerinizden de aldığınız güçle, karanlık tiplerin devam ettiği bir yere devam etmeye başlayıp onlarla iletişime geçiyorsunuz. Koskoca hakimin bunlarla ne işi olur diyenlere hiç aldırmadan. Saygınlığınızı tehlikeye atarak. Derken, o karanlık tiplerle kendi dillerinde konuşup arkadaş olup arada hatır gönül bağı kurmayı başarıyorsunuz. Sonra onları, hiç çaktırmadan yönlendirmeye, iyiye ve doğruya kılavuzlamaya başlıyorsunuz. Onları küçük görmeden, eleştirmeden, yargılamadan, raconlarına uyarak, karizmalarını çizmeyerek, uyumlulukla. Kendi dünyaları ve dilleri içinden çalışarak. Yani tek olası yolla. Yavaşça yola gelmeye, içlerindeki travmayı olumlu ve üretken yollarla, kimseye zarar vermeden dışa vurmaya başlıyorlar.

Simyacısınız.
Bir polissiniz. İntihara yeltenen birini tatlılıkla ve sonra ona yardım edeceğiniz sözünü vererek yaşama kazandırdınız. Sonra da, yaşama tutunabilmesi için elinizden geleni yaptınız. Bir polissiniz. Elinde silahla, rehin aldığı kişiyi bir çatıya çıkaran ve aşağıdakileri, o kişiyi aşağıya atmakla tehdit eden birini –yetkiniz olsa dahi- alnının ta çatısından vurmaya kalkmadınız. Bunun yerine onunla konuştunuz, onu rehini bırakmaya ve teslim olmaya ikna ettiniz. Böylece bir can kurtardınız ve suçlunun daha az ceza alacak olmasını sağladınız.

Simyacısınız.
Size ters giden ve terslik yapan birini, sabır ve anlayışla kazandınız. Bunun için fazlasını da yaptınız.

Simyacısınız.
Japon bilim adamısınız. Dinsel geleneğinizde yani Şintoizm’de nesnelerin de ruh ya da bir çeşit şuurları olduğuna inanıldığını biliyorsunuz. Bilimsel yolla test etmeye kalktınız. Bir bardak suyun önce kimyasal analizini elde ettiniz, sonra o suya tatlılıkla konuştunuz. Sonra aynı suyu bir daha analiz edince, hayret… Mineral değerlerinin geliştiğini ve daha sağlıklı hale geldiğini gördünüz.

Simyacısınız.
Sizler, yukarıda örneklediğim, bazen filmlerde ve bazen yaşamda karşılaştığım sizler…
Simyacısınız. Dönüştürücüsünüz. Daha iyiye doğru dönüştürenlersiniz.