REKLAMI GEÇ

Denizli turizmi bir antik kent daha kazanıyor

Denizli turizmi bir antik kent daha kazanıyor

Tripolis Kazı Heyeti Başkanı Bahadır Duman, 6 yıldır süren kazılar sonrası 2,5 kilometre karelik antik kentin yüzde 5’lik bölümünün gün yüzüne çıktığını belirterek, “Bir kaç yıl sonra bölge destinasyon merkezi olabilir” diye konuştu.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 22 Temmuz 2018 Pazar, 10:55

Denizli’ye 40 kilometre mesafadeki Tripolis antik kenti, kent turizminin yeni cazibe merkezlerinden biri olacak. Buldan’ın Yenicekent Mahallesi’ndeki antik kentte 2012 yılından bu yana sürdürülen kazı çalışmalarında 2,5 kilometre karelik kentin yüzde 5’lik bölümü gün yüzüne çıkarıldı. Yılın 12 ayı çalışmaların sürdüğü alanda kazı ekipleri 6 ay kazı 6 ay da restorasyon gerçekleştiriyor. PAÜ Arkeoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bahadır Duman önderliğinde yürütülen kazılar bir kaç yıl sonra bölgenin destinasyon merkezi olarak öne çıkacağını işaret ediyor. Antik kentin tamamen gün yüzüne çıkması ise bu çalışma temposuna göre 350 yıl daha sürecek.  Tripolis günümüze kadar korunarak varlığını sürdürebilmiş ender antik kentlerden biri olarak işaret ediliyor.

TRİPOLİS’TE NELER BULUNDU
Uzmanlar tarafından inceleme altına alanın antik kentte Roma Dönemi metropollerinin tipik yapılarına rastlandı. 8500 kişilik tiyatrosunun yanı sıra 20 bin kişilik stada sahip olan antik kentte iki büyük hamam, iki agora, şehir meclisi, kiliseler, cadde ve sokaklar ile sivil mimari konutlar yer alıyor.

ÇALIŞMALAR KONUT ALANINDA YOĞUNLAŞTI
Bu yıl kazıların daha çok konut alanında yoğunlaştığını kaydeden Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Bahadir Duman, kentin varlıklı ya da yönetim kademesindeki ailelerden birine ait evde önemli bulgular elde ettiklerini belirtti.
2013 yılında bulunan mozaikli villa üzerindeki çalışmalarda 8 odanın ortaya çıkarıldığı, sezon içinde diğer odaların da ortaya çıkacağını kaydeden Duman, “Tripolisin varlıklı ailelerinden birine ait olduğunu düşünüyoruz. Bunu da kazı çalışmalarını yaptığımız evlerin zeminindeki bitkisel ve geometrik mozaik döşemelerden anlamaktayız. Rengârenk taşların bir araya getirildiği zeminde, bahsettiğim süslemeler yapılmış ve yine aynı zamanda bu odaların ya da mekanların cephe duvarları renkli fresklerle bezenmiş. Bu anlamda da Tripolis’te yaşamış ünlü bir yönetici veya tüccar bir kişiye ait olduğunu tahmin etmekteyiz” diye konuştu.

 

TİCARET HATTININ ÜZERİNDE BİR KENT
Denizli çevresinde 20’ye yakın antik yerleşim olduğunu söyleyen Doç. Dr. Duman, “Bunlardan bir kısmı Beycesultan Höyük gibi erken dönemlere ait bir kısmı da Laodikeia ve Hierapolis gibi en güçlü dönemini Roma Dönemi’nde yaşamış ve Tripolis’in de kazı araştırma geçmişi en yeni kent olarak Denizli’deki antik kentler arasında yerini almıştır” dedi.
PAÜ uzmanları bölgenin daha çok kuzeybatı Anadolu’dan gelerek Anadolu’nun içlerine kadar ilerleyen ticaret hattı üzerinde bulunduğunu belirlerken, Büyük Menderes nehri kenarında yer alması nedeniyle önemli ölçüde tarım arazilerine sahip bir yerleşim alanı olduğunu hatırlattı. Kente gelen Avrupalı seyyahların çeşitli noktalardaki Latince ve Grekçe metinleri kayıt altına aldıklarının bilindiği kaydedilirken, bu metinlerde Tripolis evlerinin ünlü olduğu ve hayranlık uyandırdığının vurgulandığı belirtildi. Yapılan kazı çalışmaları Tripolis kentinin milattan önce 5500 yılından itibaren milattan sonra 1200’lü yıllara kadar varlık gösterdiğini de ortaya koydu.

NEDEN TOPRAK ALTINDA KALDI?
Kazı Başkanı Duman kentin başından geçenlere ilişkin; “B. Menderes Nehri’nin suladığı verimli tarım arazileri ve ılıman iklim Tripolis’in uzun süreler yaşamak için neden tercih edildiğini de açıkça ortaya koymaktadır. Buna paralel olarak aynı kentte uzun yıllar yaşandığı için yapılar tahrip edilmemiş, küçük değişiklik ve onarımlarla tekrar tekrar kullanıldığı kanısına yaptığımız kazı çalışmaları ile vardık.Yapıların deprem ve erozyon gibi doğal afetlere maruz kalması ile zamanla toprak altında kalan kent kazı çalışmaları ile oldukça sağlam bir şekilde açığa çıkmaktadır” diye konuştu.

KAZI ÇALIŞMALARINI ANLATTI
Kazı Başkanı Doç. Dr. Bahadır Duman yapılan kazı çalışmaları hakkında da bilgi verdi. 2012’de başlayan çalışmaların üç yıl sonra Bakanlar Kurulu Kararı ile PAÜ ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ortak çalışması altında yürütüldüğünü kaydeden Duman, “Antik kentler, başta arkeologlar olmak üzere epigraf, mimar, restoratör, biyolog, jeolog ve antropolog gibi birçok bilim insanına araştırma merkezi olarak, çalışma fırsatı sunmaktadır. Tripolis Antik Kenti de bu araştırma merkezlerimizden biri olarak, aynı zamanda lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimiz için uygulama anlamında okul niteliğinde bir yerdir. PAÜ ve diğer üniversite öğrencilerinin yaz aylarında stajlarını gerçekleştirdiği Tripolis Antik Kenti, aynı zamanda öğrencilerin bilimsel çalışmalara katıldıkları bir uygulama alanıdır. Biz hem üniversitemizin kazı alanına yakın olması açısından hem de alanın Denizli sınırları içerisinde olması nedeniyle aralıksız çalışabilmenin avantajını tecrübe etmekteyiz. Aynı zamanda yöre halkı İŞKUR’un sağladığı imkânlar doğrultusunda, “Toplum Yararına Çalışma Programı” kapsamında uzun vadede gelir sağlama fırsatı bulmaktadırlar.

Ekip olarak 6 yıllık kazı çalışmalarımızda başta Kültür ve Turizm Bakanlığımızolmak üzere, Denizli Valiliği, Pamukkale Üniversitesi ve ilçe belediyelerimizin oldukça büyük destekleri oldu. Vali Hasan Karahan ve PAÜ Rektörü Hüseyin Bağ’ın kazı çalışmalarına verdiği destek ve katkıları ile ekip olarak yürüttüğümüz çalışmalarımız daha hızlı ilerleme kaydetti, çünkü bu destekler olmadan bu tür çalışmaları ilerletmek ve genişletmek hayli güçtür.

Ayrıca, bu türden çalışmalar yüksek rakamlı bütçelere ihtiyaç duyulan bir çalışma olmakla beraber kazı çalışmaları haricinde restorasyon, belgeleme ve çizim faaliyetleri gibi birçok detaylar da bu çalışmalarla birlikte yürütülmektedir” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN İLK ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ
Doç. Dr. Duman, Denizli ilinin antik kentler açısından zengin bir yer olmasından dolayı bu bölgede kurulan Türkiye’nin ilk Arkeoloji Enstitüsü olan Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nde, lisans eğitimi sonrasında da yüksek lisans ve doktora çalışmalarının yürütüldüğü ve bu alanda bilim insanlarının yetiştirildiği bir enstitü olduğunun altını çizerek, “Bu enstitü gelecekte hem Denizli için hem de Anadolu arkeolojisi için önemli bir hale dönüşecektir” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı