KÜLLERİNDEN DOĞMAYI BEKLİYOR
30 Haziran 2015 Salı
Pamukkale’nin Karakova Mahallesi’ndeki cami, dört yıl önce “korunması gerekli yapı” olarak görüldü ve tescillendi. Ancak, kullanılmayan ibadethane çıkan bir yangında kül oldu. Şimdi de o küllerden yeniden doğacağı zamanı bekliyor.
Yedeks ile Denizli’nin Tarihi Camileri yazı dizimizde, bu kez yolumuz Karakova Mahallesi’ne düştü. Bizi oraya çeken ise, Aydın Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28.01.2011 tarih ve 3456 sayılı kararı ile “1. grup anıt yapı” olarak tescillenen Karakova Camisi’ydi. Ancak, buraya ulaştığımızda kagir yapının yandığını, enkazının da öylece bırakıldığını gördük.
“Ne oldu da yandı?” sorumuzun karşılığı “Elektrik kontağından” oldu. Karakovalılar devamında, “Güzel bir yapıydı. Son yıllarda kullanılmadığından giderek harabeye dönüşmekteydi. Şimdi de yandı. Enkazı da duruyor. Bu görüntüye son verilmeli ya enkaz kaldırılmalı ya da aslına uygun bir restorasyon yapılmalı” ifadesini kullandı.
BUNLARI YAZACAKTIK
Bugün enkazı duran Karakova Camii, yanmamış olsaydı mimarisiyle ilgili şu bilgileri sizlerle paylaşacaktık:
Yapı dikdörtgen plan şemasında, tek katlı ve kagir olarak inşa edilmiştir. Kiremitli kaplı çatısında ile dış cephe sıvalarında zaman ve iklim şartlarına dayalı olarak sıva deformasyonları göze çarpmaktadır.
Saçak seviyesi dışarıya taşıntıyı olarak düzenlenmiştir. Yapı malzemesi olarak kerpiç ve moloz taş kullanılmıştır. Kerpiç duvarların aralarında ahşap hatıllara yer verilmiştir.
Yola bakan batı cephesindeki duvarda tek sıra halinde dört pencere bulunmakta olup, bunlarda dikdörtgen formlu oldukça uzun ve geniş tutulmuş ahşap doğrama kullanılmıştır.
Harim bölümüne giriş, dikdörtgen formlu oldukça uzun ve geniş tutulmuş ahşap doğrama çift kanatlı kapıdan sağlanmıştır. Bahse konu bu düzenlemenin ikinci katında, yuvarlak kemerli üç pencere vardır. Taban ve tavan düşemelerinde ahşap kullanılmıştır.
Güney cephesinde dikdörtgen pano içersinde yuvarlak kemerli mihrap nişi mevcuttur. Mihrabın sağında, iç mekana doğru cephede ahşap doğrama üçgen formlu vaaz kürsüsü bulunmaktadır. Vaaz kürsüsünün korkulukları ahşap doğramadır.
YENİDEN AYAĞA KALDIRILABİLİR Mİ?
Yukarıda yazamadıklarımıza yer verdik bu ibadethaneyle ilgili. Yazabildiğimiz ise tescili yapılarak koruma altına alınan bir yapının içler acısı durumu. Yanmış, çatısı yok ve ayakta kalan ahşap duvarlar giderek deformasyona uğruyor. Ayrılırken de kendi kendimize “Küllerinden yeniden doğar mı?” diye sorduk.