REKLAMI GEÇ

GÖZALTI MAĞDURLARI DENİZLİHABER’E KONUŞTU

GÖZALTI MAĞDURLARI DENİZLİHABER’E KONUŞTU

Başbakan Erdoğan’ı, Denizli ziyaret sırasında protesto edecekleri gerekçesiyle, kimi marketten çıkarken kimi yolda yürürken gözaltına alınanlar, olayın nasıl gerçekleştiğini Denizlihaber’e anlattı.

/ DENİZLİHABER / 1 Şubat 2011 Salı, 18:56

Başbakan Erdoğan’ın, hafta sonundaki Denizli ziyareti sırasında, Başbakan’ı protesto edecekleri gerekçesiyle gözaltına alınan ve Başbakan şehirden ayrılana kadar gözaltında tutulanlar, olay gününü Denizlihaber’e anlattı.

TÜRKİYE’NİN GÖZÜ DENİZLİ’YE ÇEVRİLDİ
Gözaltılar sebebiyle, Denizli’de farklı sesler yükseldi. Çok sayıda sivil toplum örgütünün oluşturduğu Denizli Demokrasi Platformu, en sert açıklamayı yaptı ve bu yaşananların diktatörlük olduğunu söyledi. Şok gözaltıların takibini yapan Denizlihaber, bugün gözaltı mağdurlarına ulaştı.
Henüz hiçbir eylem yapmadıkları halde, potansiyel suçlu olarak görülen 8 kişi, Başbakan’ın Pazar günkü programı henüz başlamadan, çeşitli yerlerde gözaltına alındı. Şok gözaltılar nedeniyle, Türkiye’nin gözü Denizli’ye çevrildi. Pazar günü Başbakan Denizli’deyken gözaltına alınanlar olayı Denizlihaber’e anlattı. İşte gözaltı mağdurlarının ağzından o gün yaşananlar.

TGB İL BAŞKANI RECAİ ALTUNTAŞ:
“Pazar günü rutin hayatımıza devam ediyorduk. Bir gün öncesinden takibe alındım. Dolmuşa bindiğimde ve evimin önünde bile sivil polisler vardı. Pazar sabahı Çınar’a indim. Kitapçıya gittim, oradan Denizli Valiliği’nin yakınındaki bir markete gittim. Hastaydım, onun için mandalina ve peçete aldım. Tam marketin çıkışında, daha önceden de tanıdığım sivil ve resmi polisler tarafından kimliğim istendi. Neden kimliğimi istediklerini sordum. Kimliğimi ve üst aramamı gerektiren bir belge olduğunu söylediler, ama bana belge gösterilmedi. Bu yüzden 5 dakika gibi bir süre münakaşa yaşadık. Tepki göstermem nedeniyle, polis arabasına bindirildim ve emniyete götürüldüm. Üstümü aradılar. Kimlik kontrolünü ve GBT taramasını yaptılar. Tayyip Erdoğan’a taşlı ve sopalı bir saldırıda bulunacağıma dair ihbar geldiğini söylediler. 8 saat gözaltında tutuldum. Daha sonra serbest bırakıldım. Tayyip Erdoğan şehirden gittiği an serbest bırakıldık. Emniyette polislerle yaptığımız sohbet esnasında, bize bir polis memuru tarafından ‘Tayyip Erdoğan Denizli’de olduğu sürece potansiyel suçlusunuz’ dedi.”

TGB İL YÖNETİCİSİ MUSTAFA KAYKAN:
“Pazar günü arabayla, 4 arkadaş (Ben, TGB Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Yıldırım, İşçi Partisi İl Yöneticisi Yılmaz Karaöz ve İşçi Partisi Merkez İlçe Yöneticisi Ozan Tezci) İstiklal Caddesi’nde, Çınar’a doğru ilerliyorduk. TGB bürosuna gidiyorduk. 10 Nisan Karakolu’nun önüne geldiğimizde, hakkımızda ihbar olduğu gerekçesiyle Yunuslar bizi durdurdu. Arabayı aradılar, GBT sorgulaması yaptılar. O sırada, İçişleri Bakanı Beşir Atalay geldi karşımızdan. Biz de ‘Siz Cumhuriyet yıkıcısısınız, Yüce Divan’da yargılanacaksınız’ diye bağırdık. Emniyet Müdürü de ordaydı. Direk gözaltına alındık. Arabayı zaten sabah 9’dan beri sürekli sivil polisler takip ediyordu. Tayyip Erdoğan Denizli’den ayrılana kadar bizi nezarette tuttular. İşlemler bilerek yavaşlatıldı. Savcılık ‘Sadece kimlik tespiti yapın ve bırakın’ demiş, buna rağmen, Tayyip Erdoğan Denizli’den ayrılana kadar biz orada tutulduk. “

İŞÇİ PARTİSİ ÜYESİ YUSUF UYSAL:
“Bir arkadaşımla İşçi Partisi binasından iniyordum. Yanımızda pankart var diye bizi gözaltına aldılar. ‘Üzerinizde pankart var, onun için sizi emniyete götüreceğiz’ dediler. Henüz asılmamış bir pankartı suç aleti saydılar ve bizi aldılar. Sabah 10 buçuktan akşam 6 buçuğa kadar nezarette kaldık. Gözaltı gerekçesi ise yanımızda pankart bulundurmamız…”

TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ ÜYESİ HASAN DÖNMEZ:
“YSE’deydik. Arkadaşla (Yılmaz Yıldırım) Çınar’a doğru yürüyorduk. ‘Sizi şüpheli görüyoruz’ deyip, üstümüzü aradılar ve daha sonra hiçbir şey sormadan arabayla emniyete götürdüler. Zaten bizi takip ediyorlarmış. Başbakan gidene kadar emniyette, 8 saat kadar kaldık”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı